36

1.3K 136 38
                                    

Kadir can çekiyerek çiğerlerindaki suyu boşaltmaya çalıyordu. Suya düşmüş ve sürüklenmişti. Hava zaten bozukken dalgalar oradan oraya savurmuştu Kadir'i.

" Abi, açtı gözlerini."

Kadir zar zor açabildi gözleriyle bulanık bir şekilde görebiliyordu. Gördüğü bir çift masmavi gözle kalbi deli gibi vurmaya başladı. Zaten düzene girmemiş nefesleriyle tekrar boğulur gibi oldu.

" İyi misin?"

Şiveli sesi kulağına dolduğunda algılayamadı önce.

" Çok su yutmuşsun."

Öyleydi. Suda çok fazla debelenmişti. Yüksekten düştüğü için su beton etkisi yapmıştı. Çırpınmaktan başka elinden bir şey gelmemişti çünkü canı yanıyordu.

Görüş alanındaki müvi gözler onu düştüğü denizden daha fazla boğuyordu sanki. Mavi gözlü adam Kadir'in göğsüne doğru eğilip kulağına dayadığında sanki kalbi yeterince hızlı değilmiş gibi daha da hızlandı.

Bir an kalp krizi geçirdiğini düşündü Kadir.

" Kıyıya az kaldı."

Eliyle sarı saçlarını karıştırğında Kadir'in bulanık gören gözleri bu anın saniyesini bile kaçırmadı. Mavi gözler tüm zihnini kaplarken sanrısına zerre yer kalmamıştı zihinnde.

Ve adamı izlemeye doyamamış gözleri kapandı Kadir'in. Yorgun düşmüştü.
^^^^^

"Abi, uyanmıyor bu, öldü mü acaba?"

Duyduğu sesle kıpırdandı Kadir.

" Uyanıyor galiba."

Kadir gözlerini açıp hemen doğruldu. Ani hareketle canı yanmıştı, ama işi gereği hep tetikti.

" Ştt yavaş ol."

Bakışları koruşan kişiye dönünce gözü masmavi gözlere kaydı yine.

" Ne bakıyorsun öyle? Kafan mı gitti?"

Karadeniz ağzıyla konuşuyordu. Tipik bir karadenizli gibiydi zaten. Sarı saçlı, mavi gözlü, uzun burunluydu boyu da uzundu ama.

" Kimsiniz siz?"

Gözü yanındaki ufaklığa kaydı. Diğer adamdan daha ufak ebatlıydı onbeş onaltı yaşlarında var diye düşündü Kadir.

" Denizde bulduk seni. Sürükleniyordun."

Aklına düşen anılarla yutkundu. Denize düşmüştü. Daha doğdusu sanrısı tarafından düşürülmüştü. Sonrasıysa kabustu. Canını severdi Kadir. Zaten bu yüzden suyu başlatmıştı ya ona. Böyle ödeşmek istemişti.

" Nasıl oldu bu iş? Nasıl düştün suya? "

" Gitmem gerek."

" Dur, dinlen biraz."

Adam koluna dokunup durmasını söylediğinde ekstra bir çabaya gerek duymadan olduğu yere geri oturdu Kadir. İçgüdülerine hakim olamıyordu.

" Ali, yemek getir abine."

Ali dediği çocuk içeriye giderken adam yatağa uzandırdı Kadir'i.

" Uzan elimizde kalma sonra. Şehir merkezine uzak burası."

Kafasını salladı Kadir. Ama eminde olamadı. Sanki her halükarda bu adamın elinde kalacak gibiydi.

" Bu arada ben Remzi, yanımdaki de kardeşim Ali. Balığa çıkmıştık, iyiki de çıkmışız, geberecekmişsin yoksa."

" Kadir bende."

" İyi iyi"

Ali içeriye girip çorbayı önüne koydu. Kadir canı yansada çabucak içti çorbayı. İçini bir korku basmıştı.

" Ben gideyim."

" Sende ne meraklusun gitmeye. Adam mı yiyeruk biz?"

" Abi, adam korktu, galiba burnunun gölgesi düşkü çorbaya."

Remzi kahkaha attığında Kadir'in kalbi güm güm vurmaya başladı. Vücudunda daha önce hiç hissetmediği hisler belirmeye başlamıştı. Zihninde renkli baloncuklar patlıyordu sanki.

Gülerken parlayan mavi gözler ona bakmıyor olsa bile içini delip geçmişti.

Kadir'in zihninde bir ışık çaktı. Bu hisler ilk defa olmuyordu aslında.

Lisedeki ilk aşkına aşık olduğunu anladığı ilk anda böyle olmuştu. Ne zaman onu görse nabzı hızlanır zihninde baloncuklar patlardı.

Kadir aşık oluyordu.

DOĞUR KENDİNİ _GAY- TamamlandıWhere stories live. Discover now