Bölüm 6

226 199 11
                                    

Bölüm 6

~Gece bile yorulmuştu bizim hüznümüzden....

  “Geldin” dedim garip bir hüzünle gelmişti iki yıl sonra ilk defa bana sarılmıştı. Hemde o gece olanlardan sonra hiçbir şey anlatmamı istemiyordu sadece sarılmak istiyordu. Ne olursa olsun o artık yorulmuştu bu ayrılıktan. Benim gibi o da yorulmuştu artık geçmişi boş vermeli ve geleceğe odaklanmalıydık.

  “Geldim” dedi o da benim gibiydi konuşurken sesi bile titremişti, öylece bıraksalar bir birimize sarılarak kalırdık. O benim denizimdi ve ben o denizde boğulmaya mahkumdum diye düşündüm. Yeniden benim denizimdi ama bu defa benim boğulmama izin vermeyeceğini çok iyi biliyordum. O gelmişti Deniz Çakır Kaya gelmişti bu gece özeldi kötü anılarımı silip daha güzel anılarla düzelicekti bugün.

   Öylece kalmıştık ama ona anlatmak istiyordum o bana bir adım attı şimdi sıra bendeydi. Belki de yapmam gereken şey tam sırası gelmişken bütün olanları anlatmaktı, gerçekleri ortaya çıkarmakta. Ama sonrasında düşünüyordum ve hatırlamak istemediğimi fark ediyordum.

O gün bugün değildi,bugün o kara günü hatırlamak istemiyorduk ikizimde. Bugün herşeyi unutma günümüz ve bir birimize yeniden iyileştirecektik. Gece oluncaya dek orada kalmıştık bir şey konuşmamıştık sadece sessizliğimizi dinlemiştik biz bu gece. Biz bu gece yeniden bir birimizi tanımışdık konuşmuyorduk evet ama sessizliğimiz konuşuyordu.....

  “Hadi kalk gidelim” dedi neşeli sesiyle artık affetmiştik biz bir birimizi. Gülümseyerek “gidelim” dedim “ sen yanımdaysan ben heryere gelirim” diye ekledim.

“Yanındayım bundan sonra olucaklar umrumda bile değil” diye cevap verdi. Ayağa kalkmış ve arabaya binmiştik. Yol boyunca şarkılar dinleyip gülüp eğlenmiştik.

                                     🍃🍃🍃🍃🍃

   Tesise kısa bir yolculuktan sonra ulaşmıştık,bugün benim için çok özeldi artık o kara gün umrumda bile değildi benim açıklamamı bile istemedi. O duvarlarını yıkmıştım artık o duvarlar yerle bir olmuştu biraz zaman aldı ama oldu işte.
Bazı şeyler için zamanını beklemek gerekiyordu ve zamanı geldiğinde olması gerekenler zaten kendiliğinden gerçekleşiyordu.

Kendimizi fazla üzmemize ya da yıpratmamıza gerek yoktu.
Bir şey olmuyorsa ya bundan bir ders çıkarmalıydık ya da zamana bırakmalıydık bence.
Sonuç olarak onun duvarları değil biz kazandık.  Arabadan inmiştik yine yağmur yağıyordu koşmak yoktu ne demiş:

Yağmuru seviyorum diyorsun,

Yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...

Güneşi seviyorum diyorsun,

Güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...

Rüzgarı seviyorum diyorsun,

Rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...

İşte,bunun için korkuyorum;

Beni de sevdiğini söylüyorsun...

Ne kadar güzel bir şiir anlamı büyük bir şiir. Hani bazı satırları okuduğumuzda içten içe heyecanlanırsınız ve çok seversiniz ya, gerçekten hislerinize tercüman olur, tam kalbinizin ortasına dokunur böyle. Bu şiirde okuduğum ve dinlediğim birçok şiir gibi bana böyle hissettiriyordu. Ben okumayı, yazmayı çok seviyordum.

İnsanların bazen içinde kalmış dışa vuramadığı, birilerine anlatırsa yargılanacağı, yanlış anlaşılacağı duyguları ve düşünceleri belki birilerine yazı yoluyla aktarma belki de kimseye aktarmadan öylece defterimizin köşesinde tutmaktı şiir yazmak.

Sessizliğimde Kayboldum (Düzenlenmede)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang