Apartman Sohbeti ve Yol

73 25 46
                                    

Hava Kararıyordu. O yüzden Melis ve arkadaşları bir apartmana sığınmışlardı. Rutubet ve çürük et gibi kokuyordu içerisi ama geceleyin dışarıda olmaktan daha iyiydi. Melis içeri girdikleri gibi tabancasını kılıfına geçirmiş ve merdivene oturmuştu. Cemal Melis'in tam karşısında yere bağdaş kurmuş, Vedat sırtına duvara dayamış ilgiyle tabancasını inceliyordu. Melis Vedat'a bakıp:

-Oynamayı bırak şununla! Birini vuracaksın, Vedat! Kime diyorum!

-Merak etme Melis hanım, dedi alaycı bir sesle, emniyeti açık.

Cemal hafif bir kıkırdadıktan sonra Melis'e dönüp:

-Melis okul nerede biliyor musun? diye sordu.  Melis derin bir iç çekerek:

-Evet, ama biraz uzakta. diye cevap verdi. Sonra da çenesini göğsüne dayadı. Cemal homurdandı:

-Ölmüş biri için canımızı tehlikeye atıyoruz olacak şey değil.

-Bir şey mi dedin Cemal?

-Yok Melis bir şey demedim. dedi. Dışarıdaki yaratıklar et açlığıyla bağırıyorlardı. Vedat yüzünü buruşturup:

-Bacaksızlar da susmak bilmiyor.

-Aynı senin gibi. diye cevap verdi Cemal. Melis kafasını kaldırmadan güldü. Bu Cemal'in hoşuna gitmişti. Melis üç gündür yolda olduklarını biliyordu. durmadan yürümüşlerdi. Yaşadıkları yer o kadar büyük sayılmazdı ama yine de işlerini zorlaştıran hurda araçlar ve yaratıklar olduğu için yarı yolu üç günde gelmişlerdi. Karakol bulundukları ilçenin bir ucunda, okul diğeri ucundaydı. Üç gündür uyumuyordu ve güldükten hemen sonra uyudu. Vedat ve Cemal bir süre bakıştılar. Sonunda Vedat:

-Nöbet tutacaksın çapkın köpek! dedi alaycı bir şekilde ve olduğu yere çöküp uyudu. Cemal homurdanarak Melis'in yanından geçip merdivenleri tırmanmaya başladı. Bir eli kılıfındaki tabancadaydı. 

Sabahın ilk ışıkları ve bir yaratığın apartman kapısına çarpması Melis'i uyandırdı. Yaratıkların sesleri azalmıştı. Ama onu sinirlendiren bir görüntü vardı: Vedat da Cemal de uyuyordu. 

-Hangi aptal nöbetinde uyudu! diye bağırınca ikisi de sıçrayarak uyandı. Melis sert bir şekilde sorusunu tekrarlayınca Vedat Cemal'i gösterdi

-Neden uyudun!

-Melis ama...

-Ne ama!

-Apartmanı kontrol ettim...

-Tavan arası!?

-Eeeee şeyy.....

-Ya ölseydik! Melis Cemal'in yakasından tutup yüzüne yaklaştırdı:

-Ya ölseydik dikkatsiz? dedi. Cemal özür dilemeye çalıştı ama Melis yakasını bırakınca yere yapıştı. Vedat gülmek istedi fakat Melis'in kızacağını bildiğinden gülmedi. Melis apartman kapısını açtı. Yaratıklar iki-üç kişilik gruplar halinde dolaşıyorlardı. Melis silahını çekti:

-Beni takip edin. Sokağa çıktılar. Ah, üzgünüm sevgili okurum! Yanlarına birer bıçak almışlardı. Hepsi planlarımda vardı. Bıçakları olduğunu bilmiş ol. Melis ve çetesi(böyle demeleri hoşlarına gidiyordu) gruplardan uzak durmaya çalışarak ilerliyorlardı. Gerekmedikçe silahla ateş etmiyorlardı. Çok yaklaşanları bıçakla hallediyorlardı.

Vedat ve Cemal Melis'i takip ediyorlardı. Kesinlikle Melis liderdi. Günün yarısı hafif yokuş sokakta yürüyerek geçirdiler. En sonunda Melis ve grubu Ana caddeye çıktılar. Bu caddenin sonundaki yokuşun ortasındaydı okulun girişi. Melis bunları çocuklara söyledikten sonra ekledi:

-Bu yolu geçmemiz biraz zor olabilir. dedi. Çünkü kaldırım dar ve yaratıkla, cadde de tıka basa kaza yapmış arabayla doluydu. Bu yürüyüş onlara bir güne mâl olacakmış gibi görünüyor...

Ölü Günler (YAZILIYOR) Where stories live. Discover now