1. Bölüm~|Otel Gezisi|

198 23 55
                                    

"Dünyanın gerçek gizemi görünmezdir,görünemezdir"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Dünyanın gerçek gizemi görünmezdir,görünemezdir"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

~|1. Bölüm|~

'Otel Gezisi'

Sabah sıcacık battaniyem de yatarken o sinir bozucu alarm sesi beni sinir etmişti. Bugün son gündü, yarın iki gün tatil ilan edeceklerdi. Okula giden gençler gibi son gün olduğu için sevinmiştim.

Bugün ki keşif yapacağım yer "Saklı Otel" ismi kadar saklı bir otel olduğundan eminim. Gitmeden önce araştırdım ve geceleri korkunç bir görüntüsü ile insanların tüylerini diken diken ettiğine eminim.

Maalesef ki benimle beraber bu işle ortak çalışacağımız kişi Buğra'dı. Kendisini pek sevmezdim, soğukkanlı tavırları ile kendini gıcık ettirirdi.

Sabah uyandım ve alarmı kapattım. Ardından kahvaltı edip hemen evden çıktım. Geç kalırsam patronum Engin Bey bana çok kızacaktı.

Nihayet ki bir iki dakika erken gelmeyi başardım. Buğra zaten çoktan gelmiş Engin Bey'i odasında bekliyordu. Bende yan koltuğa oturup beklemeye başladım.

Yaklaşık on dakika sonra geldi ve ardından ekledi;

- Evet arkadaşlar, bugün ki haberi biliyorsunuz değil mi?

- Tabii ki biliyoruz Engin Bey, unutanlar düşünsün.

Diye trip atar gibi bana laf geçirdi Buğra. Bu çocuğa gerçekten sinir oluyordum.

- Bakın, haberi güzel çıkarmanızı istiyorum, birlikte hareket edip güzel bir haber çıkarırsanız bu işin sonunda size güzel bir avans olacak.

Avans deyince bir anda gözüm açıldı, bu aralar avansa gerçekten ihtiyacım vardı. Ve bu avansı almak için bu gıcık kişiyle birlikte haber çıkarmak zorundaydım.

Dişimi sıkıp dayanacaktım. Nede olsa işin sonunda avans var. Engin Bey gideceğimiz oteli tekrar bize yolunu tarif etti ve bolca fotoğraf çekip güzel bir haber yapmamızı istedi.

Buğra ile taksiye bindim ve oteli tarif ederek yola koyulduk.. Otele varınca ilk başta dıştan çekim yapmak için kameramı çantasından çıkardım.

Otel dışarıdan gerçekten harika gözüküyordu. Buğra'da bunu fırsat bilip benim çektiğim yerden bakış açısı alarak çekti. Tek kelime ile kıskanç ve gıcık birisi.

Dıştan çekim yaptıktan sonra içeriye girdik. İçerideki personeller ve hizmetçiler bizi selamla karşıladı. Ardından otelin müdürü geldi.

Personeller ve hizmetçiler bir anda başlarını eğmişti ki müdür olduğunu çoktan anlatmıştık. Müdür yanımıza yavaş adımlarla gelmeye başladı.

Dibimize kadar gelince durdu ve bize baktı. Bu adamın bakışları gerçekten beni korkutmuştu.

- Aaa efendim otelimize hoşgeldiniz, ben otelin müdürü yani Cevdet Köseoğlu, sizde sanırım bize bugün gelecek gazeteciler olmalısınız.

Adamın bir anda garip tavırlarından sonra gülümseyip bu cümleleri kurması garipsetmişti. Ardından Buğra yine beni küçük düşürecek cümleler kurarak konuşmaya başladı.

- Hoşbulduk efendim, buraya birkaç çekim yapmak için ve oteli baştan sona gezmek için bana yardımcı olacak Ezgi adlı arkadaşımla geldim.

Şu ortamda olmasaydık ben bu çocuğu harbiden döverdim. Beni resmen iyice küçük düşürmüştü. Müdür otel hakkında bazı bilgiler vererek bize oteli gezdiriyordu.

Ardından müdürün işi çıktı ve yanımızdan ayrıldı. Diğer katları ikimizin gezeceğimizi söyledi ve ayrılmadan önce arkasını dönüp olduğumuz dördüncü kattaki sağ taraftaki odayı açmamamızı söyledi.

Neden böyle birşey söyledi ki? Belki içerde özel eşyalar olacağını düşünerek yukarı kata çıktık. Sekizinci kata gelmiştik ki gerçekten yorulmuştum.

Daha gezeceğimiz yedi kat vardı. Buğra yine yanımda kendini beğenmiş bakışı atarken bir yandan da odalardaki heykelleri çekiyordu.

Son kata gelmiştik ki yorgunluktan ölecek gibi olduğum için bu kattaki odaların Buğra'ya kendisinin çekmesini istedim.

Bana sinirli bir bakış atıp;

- Banane, beraber çekeceğiz. Engin Bey öyle söyledi!

Dedi o gıcık tavırlarıyla. Daha fazla kendimi tutamayıp;

- Bana bak! Beşinci katta bütün odaların fotoğraflarını ben çektim. Şimdi burayı kendin çek beni uğraştırma!

Dedim ve yanından ayrılarak asansöre bindim. Sinirden birinci kata basacağıma dördüncü kata bastım.

Kapı açıldı ve oteli tekrar birinci kata çalıştıracaktım ki aklım bu kattaki girilmesi yasak odaya takıldı. Müdür neden girmeyin dedi ki?

Merakıma yenik düşüp o odanın önüne kadar geldim. Kimse görünmüyordu. Kapıyı açmaya çalıştım ki kapı kilitliydi.

Tabii ki benim yöntemimle yani tel toka yöntemiyle zor bile olsa açmayı başardım. Kapıyı yavaşça araladım ve açtım.

Gördüğüm şey karşısında şoka uğradım. Burada bir sürü cesetler vardı. Ve cesetleri tek tek tabuta katan birisi de vardı.

Bir an kendimi tutamayıp korkudan çığlık attım ki içerideki kişi beni fark etti...

|1. Bölüm Sonu|

~Devam Edecek~

Arkadaşlar bölüm hakkında düşüncelerinizi yorumlar kısmından belirtmeyi unutmayın lütfen 🙏

Yeni bölümde görüşmek üzere....

Saklı Otel Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin