Gazete araştırmacıları Ezgi ve Buğra, patronları olan Engin Bey, bu otelde araştırma yapmalarını ve otel hakkında bilgi toplamalarını ister. Fakat otelde dehşet verici bir olay yaşanır.
"Sırlarla dolu bir hikaye"
Saklı Otel'deki yaşanan olaylara ina...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Herkez aynı anda geceyi yaşar,ama herkezin karanlığı farklıdır..."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~|3. Bölüm|~
'Araştırma'
Dayanamadım, Buğra'ya yaşadığım bütün olanları anlattım. Gıcık ve soğukkanlı birisi bile olsa beni dikkatle dinledi. Şaşırmış görünüyordu, en az onun kadar bende şaşırmıştım.
- Gerçekten otelde bir saat boyunca yaşadığın olay bu mu?
- Ya benim yalan atacak havam yok, ister inan ister inanma!
- Yok inandım da, neden polise haber vermedin?
- Ne bileyim, o sıra korktum bişey yapamadım.
- Tamam, senin birşey yapmana gerek yok ben polisi arayacağım.
- Ama şimdi dikkat çekeriz, bizim ihbar ettiğimizi anlarlar.
- Merak etme, kendimizden bahsetmeyecem, otelin müşterisi gibi konuşucam.
- Tamam ama sen tek konuş.
- Ne tedirginsin tamam ben konuşurum.
Buğra'nın fikri mantıklı geliyordu. Cebinden telefonunu çıkardı ve polisi aradı, iki dakika içinde açtılar ve ihbarımızın ne olduğunu sordular;
- Merhaba, polis ekip merkezi konu nedir?
- Merhabalar, ben bir ihbarda bulunacaktım.
- Buyurun efendim sizi dinliyoruz.
- Yağız sokağı cadde bir de olan "Saklı Otel" yerinde bir odada cesetler bulduğumuzu öne sürüyoruz. Lütfen gelip bu konuya el atmanızı istiyoruz.
- Peki efendim, hemen acil bir ekip yolluyorum fakat şikayetinizi adınızla kaydetmem gerekiyor. Eğer adınızı belli etmek istemiyorsanız belli etmeden söyleyebilirsiniz.
- Adımı belli etmek istemiyorum ama bu otelde kalan birisiyim.
- Peki efendim, ekip yolda birazdan orada olacaktır, iyi günler.
- Sizede...
Buğra resmen kendini hiç belli etmeden konuşmuştu. Birazdan polisler gelince bizde otele giricez ve meraklı kişiler gibi polislerin arkasından gideceğiz. Yaklaşık beş dakika içinde polisler geldi ve otele girdi.
Bizde arkalarından yavaşça girdik ve müdür geldi. Polisler bi ihbar için otelde arama yapacaklarını söyledi. Müdürün yüzü solmuş gibiydi ama hiç tereddüt etmeden yapabileceklerini söyledi.
İlk katlardaki odaları aradılar diğer kata çıktılar ve diğer kata derken yarım saat buldu dördüncü kata çıkmaları.
Odaları aradılar ve en son benim girdiğim ve cesetleri gördüğüm odaya girdiler. Bizde otel müşterisi gibi davranıp meraklı bir şekilde içeri baktık ve hiçbir şey yoktu!
Bu nasıl olabilir? Burada cesetler ve cesetleri tabuta katan o adam vardı. Hiç mantıklı gelmiyordu, Buğra başını eğdi ve bana sessiz bir şekilde;
- Ezgi, senin bana anlattığın oda bu değil mi? Hani birşey yok!
- Ya ben ne bileyim, buradaydı yemin ederim ki buradaydı.
- Bu kadar yeter. Haberi polisler gelene kadar çıkarttık zaten, hadi gidiyoruz.
Dedi ve kolumdan çekiştirerek beni otelden çıkardı.
- Ya ne yapıyorsun, ben inmeyi biliyorum dimi!?
- Hızlı bir çıkış yapalım dedim, taksi gelsin ve buradan gidelim de avası alalım.
- Bugün bana yetti zaten. Geldi durdur şu taksiyi.
Taksiye bindik ve şirkete doğru yol tarif ettik. Yirmi dakika içerisinde şirkete varıp Engin Bey'in odasına gidip haberleri ona verdik.
- Aferin iyi iş çıkarmışsınız.
- Teşekkürler Engin Bey ama şey vardı.
- Ne vardı?
- Engin Bey hani şu avans işi.
- Haaa doğru ya unutmuşum alın bu zarfta ikinize eşit şekilde avanslarınız var.
- Teşekkür ederiz Engin Bey.
- Şimdilik evlerde dağılabilir siniz. Ben yeni haber veya olay çıkınca size haber vereceğim.
- Bize derken Engin Bey?
- Ha doğru, size söylemeyi unutmuşum. Şirkette herkez tek başına haber yapamadığı için herkeze partner ayarladım.
Ne!? Buğra ile biz partner mi olacaktık? Bize haber vermeden böyle işi yapmasını hiç hoş bulmadım fakat yapacak birşey yoktu.
Evlere dağıldık. Eve geldim ve acıktığım için kendime yemek siparişi verdim. Ardından telefonum çaldı. Arayan Engin Bey'di. Hemen yanıtladım.
- Alo, buyrun Engin Bey.
- Ezgi, Bugün gittiğiniz otel hakkında bir gelişme yaşandı, otelde cinayet işlenmiş ve bütün gazeteciler orada. Ben Buğra'ya haber verdim sende çabuk orada ol ve görüntüleri al.
- Ne!? Tamam peki Engin Bey.
Nasıl olur? Otelde yaşanan olaylar ardından bir yenisi daha eklendi. Otel sanki beni istiyor. Başıma bela gibi hissediyorum. Umarım bu "Saklı Otel" hakkında yapacağım son haber olur...
