Gazete araştırmacıları Ezgi ve Buğra, patronları olan Engin Bey, bu otelde araştırma yapmalarını ve otel hakkında bilgi toplamalarını ister. Fakat otelde dehşet verici bir olay yaşanır.
"Sırlarla dolu bir hikaye"
Saklı Otel'deki yaşanan olaylara ina...
Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.
"Artık herşeyin vakti geldi, sırlar bu gece açığa kavuşacak!"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~|Son Sır|~
'Final'
Sene 2004...
"Sen kendi oğlunu öldürdün!"
Aklından hep bu söz geçiyordu. Onu ele verecek olan personel meğerse oğluymuş!
Gece yatınca duvarda hep o yazıyı görüyor ve kalbi yerinden çıkacak gibi oluyordu.
"Sen kendi oğlunu öldürdün!"
************************************ Hemen Buğra'ya olanları anlattım. Şaşkına dönmüş haldeydi. O da kameradaki görüntüledi izleyince kendisinin olduğunu anladı.
"Bir şey diyicem sadece cinsiyetleri bulmuşlar. Bize ulaşamazlar. Aslında benim sana bir şey söylemek gerekiyor."
"Ne söyleyeceksin Buğra?"
"Öğlen otel hakkında eski bilgilere baktım ve eskiden otelde bir cinayet işlenmiş, kurbanın adı Ahmet Yağan. Benim, benim babamın ismi ve soyadı.."
"Ne!? Sen, sen babanın bir otelde personellik yaptığını söylemiştin değil mi?"
"Benim babam, bu otelde mi öldürdü?"
"Buğra, sil o göz yaşlarını, bu otelde yaşanan olaylar bizim yüzümüzden olmadı."
"Ama, ama benim babam orada öldürüldü, benim babam... Hayır hayır hayır!!"
"Buğra tamam ağlama lütfen, herşey geçmişte kaldı, şimdi o otelden intikam alıcaz."
"Nasıl yani?"
"Otele küle çeviricez."
Yangın benim yüzümden çıkmadı ve şu an biz suçlanıyoruz. Artık her şeyin sonu geldi. O otele bu gece gidip bu yaptıklarının hesabını soracağız!
Hemen evden çıktık. Deliye dönmüş gibi hızla otele doğru yürüdüm. Buğra ise arkamdan geliyordu. Arka kapıdan otele girdik elimizde benzin kutuları alarak...
Ama bu sefer onları gördük. Gözümüzün önünde otelin bir odasına benzin döküyorlardı.
Karanlıkta olduğumuz için bizi fark etmemişlerdi. Benzinleri alıp odanın her yerine döküyorlardı.
Hemen en yukarı çıktım. Buğra aşağı katta kaldı ve inmem için bana yalvarıyor gibi hareketler yapıyordu.
Deliye döndüm bir anda o benzinleri her tarafa döktüm. Her yere ve her yere...
Aşağıdaki kişiler beni farketmişti ki bana seslendiler.
"Hey, ne yapıyorsun? Sen kimsin?"
"Birazdan bu otel küle dönecek ve kâbus sona erecek."
"Sakın o kibriti yakma!"
"Artık herşey sona erecek!"
"Yapma!"
Onları dinlemeden kibriti yaktım ve her taraf cehennem ateşi gibi yanmaya başladı.
Deliye döndüm yada onlar beni delirtti. Kendimde değildim. Her tarafı yakıp kaçmam gerekti fakat ben yangının içinde kahkahalar atıyordum.
Kendimi kontrol edemiyordum. Ateşin ısısını iyice hissetmeye başladım.
Bana doğru geliyordu, sevinçle ateşi karşılar gibi kollarımı açtım. Buğra yaptığım şeyleri görünce bağırarak;
"Ezgi, in oradan öleceksin!"
"Zaten ölü değilmiydim?"
"Ezgi lütfen senden başka kimsem yok seni kaybedemem gel buraya."
"Benimde kimsem yok Buğra, alışacaksın..."
"Ezgi!!"
Saklı Otel kül olmak üzereydi. Ezgi yangının içinde kendini ölüme terk ediyor, Buğra ise onu kurtarmak için merdivenlerden çıkıyordu.
Buğra en sonunda Ezgi'nin yanına geldi ve onu kucağına alarak otelden çıkmaya yeltendi.
Ama alevler iyice büyümüştü. Geldiği yöne doğru ilerdi, hızlı bir şekilde arka kapıya vardı.
Nefessiz kalmıştı, iyice duman yutmuştu. Arka kapıdan çıktığı gibi Ezgi ve kendisini dışarı attı. Saklı Otelin yanmasını yerde uzanarak izledi.
Bir yandan da polis ve ambulans seslerini duyuyordu. Ezgi'ye döndü. Nabzını kontrol etti.
Nabzı çok yavaş atıyordu. Ambulanslar oldukları yere doğru geldiler. Buğra hemen onlara seslendi.
"Yardım edin, lütfen!"
"Beyefendi iyi misiniz?"
"Arkadaşım, nabzı çok yavaş atıyor lütfen yardım edin!"
5 yıl sonra...
"O geceyi hatırlıyorum, sana birşey olacak diye çok korktum."
"Sen olmasan o gece ölecektim, iyi ki yanımdasın sevgilim."
"Neyse, artık geçmişi konuşup keyfinizi bozmayalım."
"Geçmiş, geçmişte kaldı."
"Acaba geçmişte öğrenmediğimiz sırlar var mı?"
"Olsa bile artık çok geç, otel diye birşey kalmadı ve bu bizim sayemizde."
"Senin sayende, deli gibi yukarı çıktın her tarafa benzini döktün :) "
"O otel daha fazlasını haketti."
"Neyse geçmişi kapatıp geleceğe bakıyoruz. Düğün tarihimiz netleşti!"
"Ne!?, Ne zaman?"
"Bütün hazırlıklar tamamlandı, düğünümüz iki gün sonra!"
"Çok sevindim hep yanımda olacağın için."
"Ben her zaman yanındayım sevgilim..."
Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.
/Final/
Yine bir hikayenin sonuna geldik. Hikayemi okuyup destek veren herkeze sonsuz teşekkürler. Başka hikayelere kadar kendinize iyi bakın hoşçakalın...
