Gazete araştırmacıları Ezgi ve Buğra, patronları olan Engin Bey, bu otelde araştırma yapmalarını ve otel hakkında bilgi toplamalarını ister. Fakat otelde dehşet verici bir olay yaşanır.
"Sırlarla dolu bir hikaye"
Saklı Otel'deki yaşanan olaylara ina...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Her sırrın içinde bir gizem vardır..."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~|5. Bölüm|~
'Gizemli'
"Kim onlar Buğra?"
Dedim anlık sinir ve heyecanla, ardından Buğra'ya su getirdim. Kendine geldi ve anlatmaya başladı.
"O oteldeki bazı kişiler, bugün otelde senden gizli özel çekim yapmak istedim. Otelin arka tarafına vardığımda o tanımadığım kişiler bana silah uzattı, bende korkudan kaçtım ve peşime takıldılar."
Deyince bu oteldeki sır kokularını doğrulamış oldum. Geçmişte ne yaşanmıştı da otelde böyle olaylar yaşanıyor du?
"Plan yapma vakti gelmedi mi?"
Dedim Buğra'ya karşı dönerek. Buğra ise derin bir nefes alarak;
"Nasıl bir plan yapacağız ki?"
"Mesela gece gizlice otele girip araştırma yapmak?"
"Saçmalama Ezgi!"
"Saçmalamıyorum, polislere kanıt yok diye ispatlayamadık ama gece gizlice girersek belki kanıt elde eder birşey bulabiliriz."
Dedim ve Buğra'dan gelen yanıtı bekledim. Düşünüyor gibiydi, iki dakika sessiz kaldıktan sonra söze atladı.
"Tamam ama fazla durmayacağız."
Dedi ve ikna oldu. Gece olana kadar benim evde kalmasını ve zaten plan bitince evlere dağılacağımızı söyledim.
Gece olana kadar plan hakkında bazı detaylar ile ilgili konuştuk. Gece saat on ikiye gelince evden çıktık ve otelin yolunu tuttuk.
Otele vardığımızda ön kapıda güvenliklerin olduğunu gördük. Arka taraftan dolaşıp arka kapıya geldik.
Otelin arka kapısını yine benim yöntemim yani tel toka ile açma yöntemini uygulayarak kapıyı açtım.
İçeri girmeden önce fenerleri açtık ve yavaş adımlarla içeri girdik. Sanırım burası yangın katıydı. Yangın merdiveninden yukarı çıkıp otelin üçüncü katına açıldık.
Fazla ses çıkarmamız konusunda evde zaten birbirimizi uyarmıştık. Asansör yerine merdivenlerden giderek yukarı kata çıktık.
Üçüncü katta fazla göze batan birşey yoktu. Dördüncü katta cesetlerin olduğu oda boştu.
Biraz daha dördü katta araştırma yaparken birşey buldum! Bir siyah deri çanta.
Fakat çok ağırdı, Buğra'dan yardım istedim ve çantayı alarak aşağıya inip buradan çıkacaktık.
Fakat tanınmayan birisi asansörden indi ve elimizde o çantayı görünce;
"Bırakın o çantayı!"
Diye bağırarak peşimize takıldı. İkimizde çantayı taşıyarak hızlı bir şekilde merdivenlerden aşağıya inerek arka kapıdan çıktık.
O tanınmayan kişi peşimizdeydi. Hemen arabaya binip oradan uzaklaşmak benim eve vardık.
Hemen içeri girip kapıyı kitledim. Koltukta oturup soluklandıktan sonra Buğra söze atladı.
"Tamam kimse takip etmiyor, hadi çantayı açalım."
Dedi ve bende onaylarcasına başımı sallayıp çantanın fermuarını yavaşça aşağıya indirip açtım. Ve gördüğümüz aletler karşısında şok olduk.
Bunlar bir çeşit kesici aletlerdi ve hepsi kan içindeydi!
