Bölüm 4: ÜŞÜYORUM NEREDESİN?

151 66 5
                                    

Eve gelmeden yemek alıp eve gelmiştim, elimdekileri mutfağa bırakıp odama geçtim. Çift kişilik olan yatağıma attım kendimi ve kendimi yine düşüncelere dalmış şekilde buldum. Kafamdakileri nasıl sustururum bilmiyorum ama uyuyunca duruyorlardı bu yüzden çok fazla uyuyordum. Çok fazla.

Uyandığımda saatin epey geç olduğunu gördüm, ayağa kalktım, boğazımda oluşan kuruluğu hissedince su içmen ihtiyacı duydum. Tam kapımı aralayacakken oturma odasından sesler geldiğini hissettim umursamaz tavırla mutfağa gittim. Masanın üstünde olan sürahiyi alıp bardağa suyu boşaltım annemin arkamda olduğunu hissetsem de belli etmedim

"Nasıl dayanıyorsun?" ne dediğini pek algılayamadım.

"Hangi konuda?" elimde tuttuğum bardağı ağzıma götürdüm ve suyu bitirdim.

"Yakınını sevdiğin insanla, insanlarla görmek" o kadar sarhoştu ki kelimeleri ağzından seçmek epey zorluyordu. Ne demek isteğini anlayınca kaşlarımı çatıp ona yaklaştım.

"Nereden biliyorsun?" dedim. Saçları dağınıktı üstünde olan kıyafetlerden bugün hiç dışarı çıkmadığını belli ediyordu. Güzel yüzünü mahveden akmış makyajıyla tam karşımda bir şeyler geveliyordu.

"Yüz ifadenden anlaşılıyor. Bugün Beyza geldi buraya seni sordu burada olmadığını söyledim ama dinlemeyip odana girdi." Şaşırmış bir şekilde onu dinliyordum. Derin bir nefes alıp cümlesine devam etti.

"Cüzdanını alıp  içinden bir fotoraf çıkarttı, fotorafta bir çocuk vardı. Aldı ve cebine koydu sonra bana yönelip "daha fazla var mı bundan" dedi. Ne demek isteğini anlasam da anlamamış gibi yaptım ve çıktı evden." Kocaman bir kahkaha attım. Komikti fazlasıyla, kalbimde hissettim ağrıya rağmen gülmeye devam ettim. Annem konuşmaya başladı

"İlk önce çok ağrıyacak, sürekli kendini sorgulayacaksın ona güvenip anlattığın için suçluluk duyacaksın. Sonra o ağrı zamanla geçip gidecek kalbimden büyük bir boşluk yaşayacaksın ama o kalbe başka birini alamayacaksın" aynı şeyleri yaşamış gibi anlatıyordu. İç çekip dolaptan bira çıkarttı ve mutfaktan çıktı. Gözlerim dolmuştu içimde kopanlar için bağırıp çağırmak istiyordum.

Kendimi küçükken bile kapattığım odaya yine aynı nedenden gidiyordum yine hapsolmak için. Yarın matematik sınavı vardı kendimi toparlayıp çalışmam gerekiyordu. Kitaplığıma yönelip test kitaplarımı çıkarttım, çalışma masama oturdum ve çözmeye başladım kafa dağıtmak için ders çalışmak en iyi bir yöntemdi. Saatlerce çalışmamdan sonra banyoya girdim kendimi kirli hissettiğim için. Her zaman ki gibi.Uzun bir duş aldım yine üstüme bir şeyler geçirdim saçımın ıslaklığını umursamayıp yatağıma attım kendimi.

Geçecek, sen neler neler atlattın kızım bunlarda neymiş peh.

Öyle olmak zorunda. Bitmek zorunda.

Alarm sesiyle kalktım, yüzümü yıkadım üstümü giyinmek için dolabımın kapağını açtım. Beyaz tişörtten ve siyah etekten oluşan forma takımımı çıkartıp giydim. Karşımda olan aynama baktım "Hazır mısın, yüzleşmeye?" "Umarım öylesindir" kendimi motive etmeye çalışıp evden ayrıldım. Taksiyi çoktan çağırmıştım ama gelmemişti onu beklerken Beyza'nın evden çıktığını gördüm yine o karın ağrısını hissettim. "Sakin ol bir şey yok" ona bakmamaya çalışsam da kendimi durduramıyordum. Saçından tutup onu dövmek istiyordum. Neden yaptığını sormak ve anlamak şuan en ihtiyacım olan şeylerdi. Yine de bir geçmişimiz vardı böyle tartışmayla sonlansın istemiyordum. Yine de...

Taksi gelmişti vakit kaybetmeden bindim okulun adresini söyleyip yola çıktık. Dünden berri telefonuma bakmıyordum hazır vakit bulmuşken bakayım dedim ve telefonumu açtım gelen pek bir şey yoktu. Pelin iki kez araması dışında zaten onu okulda göreceğim için aramasına geri dönüş yapmadım. Ben telefonla uğraşırken okula gelmiştim. Taksicinin parasını ödeyip arabadan çıktım.

KARADA BOĞULMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin