22.Bölüm~

3.3K 169 19
                                    

Medya: Yiğit Cihanbeyli.





~~

Baranla barıştığımız gecenin üzerinden bir hafta geçmişti. Artık aramız neredeyse çok iyiydi. Zaten bu aralar baran çok yoğun çalışıyordu ve pek baş başa kalacak zamanımız olmuyordu bile. Sabah yine çok erkenden çıkıp işe gitmişti. Bende kahvaltı yapıp Melek anneyle oturuyordum. Piroz yenge ise Elif'i ziyaret etmeye gitmişti. Kızını özlemiş olmalıydı. Elif'i bende özlemiştim ama hala elifin sorumsuzluğu yüzünden Baranın vurulduğunu unutamamıştım. Yinede ona kin tutmuyordum umarım mutlu olurdu. Geçen bir hafta boyunca Zelal ablanın da sade bir düğünü olmuştu. Artık oda evli bir kadındı. Zelal ablanın gidişiyle Sırma daha çok boşluğa düşmüştü. Her gün beni arıyordu ve kendini yalnız hissediyordu. Bermalle anlaştıkları pek söylenemezdi. Bermal hamile olduğu için biraz gergin ve duygusal dolanıyordu ortalarda.

"Kızım ben diyorum ki amcanları bugün yemeğe çağıralım ne dersin?"

Melek annenin sorusuyla yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım.

"Çok iyi olur aslında çok özlemiştim onları."

"Tamam kızım sen arayıp haber ver istersen."

"Hemen anne." Diyerek elimde ki kahve fincanını antika olan kahverengi sehpaya bırakıp heyecanla odama doğru koştum.

Odaya girer girmez makyaj masamın üzerinde ki telefonumu aldım ve amcamları ev telefonunu aradım.

"Alo?"

"Yenge benim Arin. Nasılsınız?"

"İyiyiz kızım sen nasılsın?"

"İyiyim bende. Şey diyecektim melek annemler sizleri bu akşam yemeğe çağırıyorlar."

"Olur amcan gelsin söylerim geliriz kız."

"Çok güzel."

"Kim anne o Arin mi hemen ver bana."

"Sırma?"

"Arin çok özledim seni lütfen gel."

"Hayır sırma bu sefer ben değil siz geliyorsunuz."

"Nasıl yani bugün mü?"

"Evet Melek anne arayıp sizi yemeğe davet etmemi istedi."

"Sonunda seni göreceğim."

"Sonunda canım benim sonunda."

Tıpkı sırma gibi bende onu özlemiştim. Çok zor bir dönem geçirmiştik ve hala atlattığı söylenemezdi. O oradayken aklım sürekli ondaydı. Tekrar bir boşluğa düşer de aynı şeyleri yapar diye çok korkuyordum. Onu kaybedemezdim. O benim bu dünyada ki tek kız kardeşimdi.

Amcamlar gelmeden mutfağa girdim ve Zeliha ablalara yemekler için yardım ettim. Herşeyi özenle hazırlamalarını istedim çünkü onları en iyi şekilde yeniden karşılamak istiyordum. Yemekler hazır olduğunda odama çıktım ve telefonu elime aldım. Rehberden Baranın ismine dokundum ve aranmaya başladı. İlk çalışta açmıştı.

"Efendim gülüm?"

"Baran napıyorsun?"

"Seni düşünüyorum. Sen napıyorsun?"

İçim bir hoş olmuştu.

"Gerçekten mi?"

"Evet güzelim şüphen mi vardı?"

"Yok tabii. Şey Baran akşam amcamlar yemeğe gelecek erken gelirsin değil mi?"

"Tabiki gelirim bir kaç saate çıkarım."

ARİNWhere stories live. Discover now