24.Bölüm~

3.3K 158 11
                                    

Medya: Bölüm boyunca 32 diş gülen Arin Dila.





^^

Yaşadığınız hayatı anlamlandıran neydi sahi? Okuduğunuz okul mu, aileniz mi, eşiniz mi, yoksa okuduğunuz kitaplar, gezdiğiniz yerler mi? Belkide az önceye kadar benim verebileceğim cevaplar bunlarla sınırlı kalabilirdi. Ta ki karnımda daha mercimek tanesi kadar olan bir canın varlığını öğrenene dek. O kadar farklı ve güçlü bir histi ki, sanki onun varlığını öğrendikten sonra hiçbirşey eskisi gibi değildi. Dünyanın tüm kötülüklerine karşı savaşabilir, o gücü kendime bulabilirmişim gibi. Sanki bu dünyaya sadece 'Anne' olmak için gelmişim gibi.

Doktor çıktıktan sonra hem Baran hemde ben şaşkınlıktan olduğumuz yerde kalmıştık. Ne birbirimize tek kelime edebiliyorduk ne de başka şekilde bir tepki verebiliyorduk. Ben Anne oluyordum resmen. Karnımda Barandan ve benden bir can yaşıyordu. Aklıma gelen düşünceler ile duygularım patlama noktasına geldi ve ben hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ben ağlamaya başlayınca Baranda kendine gelmişti.

Hızlı adımlarını yanıma doğru kullandı ve saniyeler içinde yanımda ki yerini aldı. Bana öyle bir sarılıyordu ki şu an sanki daha önce böyle sarılmamış gibiydi. Hem benim hemde onun duyguları birbirine doğru yol alıyor ve karışıyordu adeta.

"B-baran..."

"Ömrüm."

"B-ben hamileymişim." Gözyaşlarımın arasında konuşabildiğim kadar konuşmaya çalışıyordum. Bir yanım deli gibi bağırıp çağırarak konuşmak isterken, diğer yanıma sadece susup mutluluktan ağlamak istiyordu.

Baran yüzümü yüzüne sabitledi, kocaman ve huzur veren avuçlarıyla yüzümü sardı. Alnını alnıma yasladı. Nefes alışverişlerimiz birbirine kavuşurken ilk kez birşeye şahit olmuştum.

Baran Ağa ağlıyordu...

"Duydum güzel karım benim duydum." Ve ilk kez sesi titriyordu.

"S-sen ağlıyorsun ama."

Baran hızla gözünde ki yaşı sildi.

"Şşş sadece nefesini ve kokunu hissetmek istiyorum birde-"

"Birde?"

Bir elini aşağılara doğru kaydırarak tam karnımın üzerine nazikçe yerleştirdi.

"Birde bebeğimizi."

"Bebeğimiz, bizim bebeğimiz." Diyerek tekrarladım onu.

"Sen benim bu dünyada ki başıma gelen en güzel şeysin Arin Dila Cihanbeyli."

"Seni Seviyorum Baran."

"Sizi seviyorum, sizi çok seviyorum."




^^

Hastaneden çıkmış konağa gidiyorduk. Hastaneden çıktığımızdan beridir Baran bir saniye bile yanımdan ayrılmıyor, en ufak adımımda bile beni dikkat etmem için darlıyordu. Evet şimdiden darlamaya başlamıştı canım kocam. Konağa vardığımızda arabadan inmek için doğruldum ama Baranın kolları buna engel oldu.

"Güzelim dur napıyorsun?"

"İniyorum Baran sen napıyorsun?"

"Dur şimdi bebeğimize birşey olacak ben açarım kapıyı bekle." Diyerek arabadan indi ve ben ise arkasından hayretler içinde kaldım. Bu kadar düşünceli miydi bu adam?

Kapıyı açan Baran elini tutmam için uzattı. Elini tuttuktan sonra çok şükür ki indik arabadan ve konağa girdik. Avluda Melek anne, Piroz yenge ve Kader abla oturuyordu. Kader ablanında karnı büyümüştü çoktan.

ARİNDonde viven las historias. Descúbrelo ahora