(...)
-Bak şu aynaya !'dedi puslu sesiyle fısıldayarak. Dudaklarını genç kızın kulağına dayayıp hafifçe yutkundu.
''İyi bak ! Bu aynada gördüğün kadın benim için doğdu. Benim için getirildi bu dünyaya. Sen benimsin Ahuzar! Ve o geçmişle olan tek...
Yüzünü kaçırıp ürkek dursan da, Aramızda derin yarlar açsan da , Her şeyinle bana karşı koysan da, Gözlerin saklamaz bu sevdamızı....
İnciler bezeli dantel kumaş narin bedeninden süzülüp ayaklarının dibine süzülüvermişti. Kapalı duran gözleri ardından tenine değen el ile ürperdi genç kadın. Dudakları gerginlik dolu hislerle birbirine baskı uygularken boğazından ardı ardına yutkunmalar geçiyordu. İnce belini hafif bir pamuk tutamı gibi kavrayıverdi büyük eller. Attıkları senkronize adımlarla bedenleri ağır çekimde gibi düştü yanıbaşında durdukları siyah saten çarşaflar üzerine. Kalın ve uzun parmaklar gelinliğin içine giydirilen parlak beyaz iç çamaşırlarının iplerine dolandı. Gözkapakları içinde yükselen tutkuyu garipseyerek buruşmuş, bedeni stresle kasılırken hürriyete kavuşmuş avuçları saten yastık kılıfını acı çeker gibi kavramıştı. Derken boynunda gezen dudaklar durup tenini ürpeterecek öfke dolu bir nefes üflemişti .
-Sana t*cavüz ediyormuşum gibi davranmayı bırak!'
Ahu gözler duyduğu sert konuşmayla aralamıştı gözkapaklarını. Hızlı nefesleri yüzünün milimler ötesinde duran adamın nefesine karışıyordu. İrisleri ona odaklı siyahlara en kindar haliyle tutundu. Ne vardı bu adamda onu böyle çaresiz bırakan ? Ne vardı yanına her yaklaştığında nefeslerini daraltan ? Kalbine binbir hançer batıran neydi ? Ondan ölesiye nefret ettiğini bilirken dokunuşuyla büyülenmenin adı neydi ? Koyu kırmızı rujla boyanmış dudakları öne doğru büzüldü.
-Etmediğini mi sanıyorsun? Saniyeleri sayarak sabırsızlıkla bekliyorum bu gecenin bitmesini.'
Yalandı ! Külliyen yalandı ! Nefesinin tenine değdiği her saniye alevlere uzanır gibiydi. Birbirine baskı uygulayan dudakları onu öpme arzusuyla kıvranıyordu. Aptallıktı bu ! Mecbur kaldığı bu evlilikte, mecbur kaldığı bu adama karşı böyle çekilmesi aptallığın daniskasıydı ! Üstelik o değil miydi haftalar evvel başkasını seviyorum diye hüngür hüngür ağlayan ? Genç adamın bakışları altında uzanan kadını yakıp kül etmek ister gibiydi. Parmakları göğsünden taşan hiddetiyle parlak beyaz çamaşırın iplerini çekiştirerek tek hamlede kopardı.
-Bu gecenin yaşanacağını bilerek kabul ettin evlenmeyi. Bedelinizde misliyle ödendi. Şimdi put gibi durmayı kes ve s*ktiğimin gecesi hamile kalabilmek için bana karşılık ver! '
Zorlukla yutkundu Ahuzar. Hamile kalmak... Bunun için burada değil miydi zaten ? Can olup can vermeye gelmemiş miydi bu yalıya ? Onlardan koparılmış bir cana bedel değil miydi dünyaya adım atışı ? Biber sürülmüş gibi yanan gözbebeklerini örttü gözkapakları . Görmezse canı yanmazdı belki. Yalnızca bir tutkunun ucuna tutunup yedi kat gökleri dolaşırsa taşmazdı damarlarındaki bu öfke . Başını diğer tarafa doğru çevirip kalın dudakların gerdanında şehvetle dolaşmasına müsaade eti. Bedeninden sıyırılıp atılmış kumaş parçası yerdeki koyu renkli parkelere atılmıştı. Teninde oluşan yangın nefretini körükler gibiydi. Boşlukta kalmış ellerini genç adamın saçlarına karıştırdı. Hissettiği her öpücükle dudaklarını ısırarak çekiştirdi siyah tutamları.
-Senden...' dedi vücudunun her bir kıvrımı ağır hareketlerle ona yol açarken. Kalın parmaklar tarafından nazikçe kavranan incecik bacağını beline tutkuyla doladı. Şimdi herşeyden çok istiyordu bir olmayı. Bakışları aralandığı her an zehirli kelimelerini döken kalın dudaklara düştü.
-Senden nefret ediyorum Karan Timurşah. Ve sana yemin ederim içimde taşıyacağım parçanı ne kadar seveceksem, senden o kadar nefret etmeye devam edeceğim.'
Siyah bakışlar duyduğu cümleyle duraksayıp menevişlerinin ta ötesine bakan ela gözlere takıldı. Senelerdir içinde büyüttüğü bu intikamvari hislerin bir bakışla kül olduğuna inanamıyordu. Yeri göğü titreten hiddetinin onun karşısında sakinlediğine , öfkesiyle hayatını mahvedeceğini planlarken yaptığı inceliklere... Ama en çok bu masumiyetin ardında maddiyat düşkünü bir kadın olduğuna inanamıyordu. En çok da bu koyuyordu ya ! Çene kemikleri aldığı zayıf karşılıklar ile öfkeye bürünerek kıpırdandı. Ve kalın dudakları ona davetkar bir vaziyette aralanmış dudaklara hırsla sahip olmadan önce keskin bir sesle fısıldadı.
-Sana yemin ederim nefretinde yalnız kalmayacaksın sevgili karıcığım. '
Korkularımla senden kaçsam da, O simsiyah gecede kalsam da, Biz hayatta ayakta durdukça Yaşarız tende buluşmayı, Kavuşmayı !
Birbirinizden bu kadar nefret ederken böylesi bir libido böylesi bir çekim 😋 yanıyorsunuz evlatçıklarım 💅
*Bilgilendirme ; zoraki evlilikler yaşansa da cinsel istismar ve istismarcısına aşık (!) olan kadınlar yazmıyoruz. Yazdırmıyoruz. Destek vermiyoruz. Arttırıyorum , tiksiniyoruz ! 🤘
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
