23. Bölüm ''Tekerrür''

7.6K 754 687
                                    

23

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

23. Bölüm ''Tekerrür''


08.08.2023  13:32     Bir başka sefere kaldı hikaye ; bahar gelecekti, gelmedi...    Can Yücel
______________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________________

Niçin renksizdi yeryüzü? Niçin parlak değildi gökyüzü? Gece niçin ışıldamıyordu Samanyolu? Her sabah bahçede cıvıldayan kuşlar dillerini mi yutmuştu? Günlerdir kendiyle başbaşa kaldığı her saniye bu suallerin yanıtlarını bulmak üzere zorluyordu zihnini genç kız. Lakin ne yaparsa yapsın, ne kadar düşünürse düşünsün bazı suallerin cevapları bulunamıyordu işte. Tıpkı Karan'ın ne zaman döneceği sorusuna bir cevap veremeyişi gibi.

On gün evveliydi Türkiye'ye geri döndüğünde. Seher vakti uçak havalimanına inmiş, indiği yerde onu elbette Akif karşılamıştı. Fakat perişandı genç kızın ahvali. Karan'ı geride bırakıp gelmiş olmak psikolojik olarak mahvetmişti onu. Giderken bıcır bıcırr konuşup eğlendiği o dört saatlik uçuş yalnız dönerken sadece hıçkırıklarına sahne olmuştu. İndiği an ilk yaptığı pandaya dönmüş suratıyla mecalsiz adımlara atarak Akif'e sarılmak olmuştu. Kendini güvenli bir limanda hissettiği anda ise bedenindeki tüm gücü kuvveti bitivermişti. Genç adamın desteğiyle araca binmiş, birkaç gün evvel Karan'ın arkasından çıktığı otel odasına geri dönmüştü. Bu saatte tek başına, üstelik bu süslü kokoş haliyle konağa dönerse bütün ailenin başına toplanacağı muhakkaktı.

O geceyi otel odasında geçirmişti. Akif hem binanın çevresine hemde bulundukları katlara adam yığmıştı. Kendisi ise bizzat kapının önünde dikilmişti. Sabah ise genç kızın yanına koşup gelen ilk kişi elbette Belfü olmuştu. Artık arkadaştan öte , kız kardeşi gibi gördüğü Ahuzâr'a sımsıkı sarılmış, abla gibi sırtını sıvazlayarak Karan'ın elbette döneceğini anlatan teselli cümleleri kurmuştu. Genç kızı kendine getiren şey ise Belfü'nün zoruyla ettiği kahvaltının arasında çalan telefonu olmuştu. Arayan Karan'dı! Bu kez geçen defa yaptığı hataya düşmemiş, sevdiği kadını habersiz bırakmamıştı. Kendini de öyle tabii! Karısının sesini duyduğunda ve güvende olduğunu işittiğinde sesinden belli olacak derecede rahatlamıştı. Çok sürmemişti konuşmaları. Genç adam kendine dikkat edip iyi bakması hususundan binbir defa tembih ederek kapatmıştı telefonu.

Günün kalanını otelde dinlenerek geçirmişti. Sabah erkenden kargo şirketini aramış, akşamüzeri Dubai'den aldığı tüm hediyeler geldiğinde adeta uçaktan yeni inmiş gibi konağa dönmüştü. Artık ailesi olmuş kişiler tarafından mutlulukla karşılanmış, yengeler en sevdiği yemekleri yapmaya girişirken kocasının olmayışının hüznünü dahi atmıştı üzerinden. Bunda Mahperi'nin kucağında getirdiği İnci bebeğinde büyük etkisi vardı tabii! Minik kız Ahu'nun tüm havasını değiştirmişti. O kadar güzeldi ki seçilen isim ancak bu denli yakışabilirdi! Günlerin büyük bir çoğunluğu İnci ile ilgilenmekle geçmişti. Kalan kısmı ise Belfü'nün akşam elinde geldiği bir tomar düğün fotoğrafı ve filmleriyle! Oturup büyük bir keyifle izlemişlerdi düğünü. Karan iş(!) seyahatinden döndüğünde bir tur da onunla seyretmeye karar vermişlerdi. Ahu ise gün bitip ne vakit odasına çıksa kendini düğün fotoğraflarına bakarken bulmuştu. Hatta dayanamayıp birkaç tanesini çerçevelere koymuş, komedinleri üzerinde sergilemişti.

Ahufigân & Müptelâ 🔥 (KuzgunlarSerisi 1-2)   >TAMAMLANDI<Where stories live. Discover now