23.BÖLÜM

5.2K 80 20
                                    

Beethoven: Günaydın Bengi'm.
Alçin: Sabahı şerifleriniz hayrolsun efendim. Nasılnız?
Beethoven: İyiyim güzelim. Sen nasılsın?
Alçin: İyiyim efendim iyiyim.
Beethoven: Bu neşeni neye borçluyuz?
Alçin: Bugün işe başlıyorum. Evde biraz daha kalırsam kök salacağım.
Beethoven: İyileştiğinden emin misin?
Alçin: Fazlasıyla eminim.
Alçin: Aslında bir konuda fikrini alacaktım.
Beethoven: Ne konuda?
Alçin: Senin ismini değiştirelim mi değiştirmeyelim mi?
Beethoven: Güzelim köpek ismi mi değiştiriyorsun?
Alçin: Ne yapayım ? İsmini söylemiyorsun. Beethovendan sıkıldım.
Beethoven: Eee ne koyacaksın adımı?
Alçin: Bilmem ilk önce fikrini alıp sonra arayacaktım.
Beethoven: Güzelim sen bana isim bulacağına ilerideki çocuklarımıza bul.
Alçin: İsim koyabilmem için ortada çocuk olması lazım.
Alçin: Çocuk olabilmesi için de bizim bir şeyler yapmamız lazım.
Beethoven: Çocuk sahiplenmekten bahsediyordum.
Alçin: Amacın ne senin ? Hayatın boyunca benimle sevişmemek mi?
Beethoven: Sadece bir şaka.
Alçin: Hiç komik değil ama.
Alçin : Her neyse hazırlanmalıyım. Beni sinirlendirdin. Görüşürüz.
Beethoven: Görüşürüz güzelim.

Sabahki konuşma rutinimi bitirip hazırlanmak için dolabımın karşısına geçtim. Takım olan etek ve ceketi aldım. İçime beyaz bir gömlek giydim altına ise beyaz uzun botlarımı giyerek kombinimi tamamladım. Takımım pembe tonlarından oluşuyordu. Bu yüzden beyaz çok yakışmıştı. Kendime son kez aynadan bakıp evden çıktım. Yeni arabama binip şirkete doğru sürmeye başladım.

Şirkete vardığımda Burak'la karşılaşmış ve beraber yukarı çıkmıştık. " Bu akşam Şahap'ın evinde toplanıyoruz. Akşam 7-8 gibi ." dedi Burak. Ben ise sadece başımla onaylamıştım. Daha sonra ise ayrılmıştık odalarımıza gitmek üzere. Odamın kapısını açtığımda burayı özlediğimi fark etmiştim.

Belli bir süre çalışmış ve odamı toparlamıştım. Daha sonra ise Şahap'ın sekreteri Şahap'ın beni çağırdığını söylemişti. Ben de değerli kıçımı kaldırıp odasına gelmiştim. Kapısını tıklatıp odasına girdim. Şahap kafasını hafifçe kaldırıp bana baktıktan sonra " Gelsene Bengi. Senden bir konuda yardım isteyeceğim" dedi. Kalbim hızlı hızlı çarparken erkeksi kokusunun burnuma dolmasıyla olağanmış gibi daha hızlı atmaya başlamıştı. Sakinleşmeye çalışarak masasına yaklaştım.

Bilgisayarını bana doğru ittirdi. " Bu sunumdaki hatayı bir türlü bulamadım. Bir de sen bakar mısın?" diye kibarca bir soru yöneltmişti. Ben de kibar olmaya çalışarak gülümsedim ve sorusunu yanıtladım. " Tabiki . Bulunca bilgisayarınızı getiririm." diyerek bilgisayarı elime alacakken elini elimin üstüne koyarak engel oldu. " Burada çalışmanı istiyorum. Biraz hızlı olursa sevinirim." diyerek baş parmağıyla elimi okşamıştı. Nefesimi tutmuş şekilde ona bakarken sadece başımı sallayabilmiştim. Masanın önündeki sandalyelerden birine oturdum. Ve çalışmaya çalıştım.

Geçen bir saatin sonunda Şahap'ın flörtöz bakışları altında çalışmış ve acı çekerek de olsa sonunda hatayı bulmuştum. Şahap 'a söylediğimde dizimin üstündeki bilgisayarı görmek için sandalyenin arkasından öne doğru eğildi. Bu da yanaklarımızın birbirine değmesine sebep olmuştu. Bilgisayara dikkatle bakarken konuşmaya başlamasıyla hafif geri çekilip yüzüne bakmaya başladım." Ben hiç böyle düşünmemiştim." diyerek o da başını bana çevirdi. Burunlarımız nerdeyse birbirine değiyordu. Ben aklım bulanmış şekilde ona bakarken Şahap dudaklarını yalayarak tekrar konuşmaya başladı.
" Mükemmelsin." dedi dudaklarıma bakıp hafifçe iç çekerken. Daha sonra önemsiz bir detaymış gibi ekleyerek " iş konusunda." dedi. Benim gözlerim de onun dudaklarına kayarken derince yutkundum. Şahap ise başını yana eğerek dudaklarımız arasında çok az bir mesafe bıraktı. Nefesini dudağıma üfleyerek " Başka konularda da iyi misin görelim bakalım." diyerek gözlerini kapattı. Zaten mayışmış olan benim gözlerim ise ondan önce kapanmıştı.

TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin