TEXTİNG (+18)

FİNAL BÖLÜMÜ

Ahen'le süren mükemmel tatilimizle yenilendiğimi hissederken belime sarılan kollardan ayrıldım.

Ahen'den ayrılmamla o da uyanmıştı. Dudağına kısa bir öpücük kondurup banyoya girdim. Kısa süren duşumun ardından giyinip mutfağa geldim.

Ahen kahvaltıyı hazırlamaya başlamıştı. Ahen omletleri ve krepleri pişirirken ben de sofrayı kurmaya başladım.

Her şey hazır olduktan sonra sofraya oturmuş ve sohbet eşliğinde kahvaltımızı yapmıştık.

Yaklaşık bir haftadır burdaydık. Asla kötü konulardan konuşmuyorduk. Eski konuları açmadan hayallerimizden ve birbirimizden bahsediyorduk.

Kendimi yenilenmiş ve geçmişten arınmış hissediyordum. Ahen'le güne başlayıp onunla bitirmek beni fazlasıyla mutlu ediyordu.

Ahen'le beraberkken sanki nefes almayı daha yeni öğreniyordum. Bana benmişim gibi hissettiriyordu. Kendimi önemli hissediyordum. Ahen Akkor'un beni sevmesi farklı hissettiriyordu.

Ahen denizde yüzerken bunları düşünüyordum. Daha sonra arkamdan sesler gelmesiyle arkamı döndüm. Karşımda Ali'yi görmek beklediğim en son şeydi.

Gülen yüzüm yavaş yavaş solmaya başladı. Seri bir şekilde ayağa kalkıp karşısında durdum. Bana zarar vermesinden korkuyordum.

Başımı çevirip Ahen'e baktığımda denizde durmuş bize bakıyordu. Neden yanıma gelmiyordu? Gelip beni koruması gerekiyordu. Bana tekrar zarar verebilirdi.

Ali bana acıyan gözlerle bakıp " Alçin ne yapıyorsun burda tek başına ? Güzelim , iyi misin?" dedi.

Kaşlarımı çatarak hızla konuşmaya başladım." Sen ne saçmalıyorsun? Ben tek başıma değilim. Yanımda Ahen var. Ve sen ne hakla bana nasıl olduğumu sorarsın?"

" Güzelim ..." dedi Ali ama sonra acı çekiyormuş gibi sustu.

" Bengi burada senden benden başka kimse yok. " dedi.

Bu çocuk kör müydü? Ahen arkamdaydı görmüyor muydu? Ahen de neden yanıma gelmediyse bir türlü anlamdıramadım.

Ahen'e doğru dönüp " Ahen gelsene buraya ya ." diye bağırdım.

Bana cevap vermeden öylece durmaya devam etti. Kaşlarım daha fazla çatılırken yana çekilip Ali'in görüş açısından çıktım.

Elimle Ahen'i işret edip "Burda işte Ahen görmüyor musun?" diye bağırdım.

Ali kafasını iki yana sağlayıp derince nefes aldı. Elimden tutup beni kumlara oturttu. Kendisi de yanıma oturdu.

Ne yapacağımı bilmediğim için şaşkın Ali'ye baktım. Yapacağı şeyi beklemeye başladım. Korkuyordum. Ali'den korkuyordum. Bana zarar vermesinden korkuyordum.

Ahen 'e dönüp tekrar baktığımda aynı yerde duruyordu. Korkuyla tekrar Ali'ye döndüm. Ali derince nefes aldı.

" Bengi sözümü kesmeden beni sakince dinlemeni istiyorum. Tamam mı?" dedi ciddiyetle. Sadece başımı sallayrak onayladım.

" Alçin sen şizofrensin. Olmayan şeyleri görüyorsun. " diyip duraksadı. Ben ne olduğunu anlamazken kaşlarımı çattım.

Tekrar Ahen'e baktığımda arkasını bize dönmüş denizin derinliklerine doğru yavaşça ilerliyordu. Ali'nin elimi tutan ellerini iterek kalkmaya çalıştığımda izin vermedi.

" Güzelim lütfen sadece dinle. Aslında bu tanı sana küçükken kondu. Ama ileri düzey olmadığın için önemsenmedi."

" Doktor her şeyi ailene anlatmanı istedi. İlk başlarda gayet güzel ilerliyordun. Ama daha sonlarında babanı kaybetmen ve annenin yeniden evlenmesi seni kötü etkiledi."