ALTERNATIF FINAL:10

648 21 2
                                    

Başım ağrısı ile kapalı olan gözlerimi daha da birbirine bastırdım. Etrafımda sesler duyuyordum ama algılayamıyordum. Gözlerimi zorlayarak açmaya çalıştım . Başarılı da olmuştum. İlk önce bulanık görsem de sonradan görüntü netleşmişti.

Aras doktor olduğunu tahmin ettigim bir adamla konuşuyordu. Benim uyandığımı fark eden doktor olmuştu. Gulümseyip bana doğru yaklaştı.

"Nasıl hissediyorsunuz Alçin Hanım?"

"Orta. Aras herkes nerede? Ne zamandan beri burdayım? Şahap ... Ahhh..." derken doğrulmaya çalıştığım için canım acımıştı. Aras doğrulmama yardım ederek geri çekildi.

Gözlerine beklentiyle bakarken doktor dışarı çıkıp yalnız bırakmıştı. "Alçin Hanım tuzağa düştünüz. Burak Bey hainmiş. Herkesin yerini söylemiş. Herkes yoğun bakımda yatıyor. " demişti.

Burak'ın hain olduğunu kendim bizzat şahit olmuştum zaten. Aras açıklamaya devam ederek "Ali Bey ve Naz Hanım silahlı saldıraya uğramışlar. Yoğun bakımda yatıyorlar. Şahap Bey ise son anda bombayı fark edip arabayı köprüden aşağı sürmüş. Bu patlamayı hafifletse de o da şu an yoğun bakımda yatıyor." dedi.

Şokla dinlediğim olaylar beni fazlasıyla sarsmıştı. Aklıma gelen kişilerle tekrar Aras'a dönüp " Peki Ahen , Yağmur , Demir Bey... Onlar iyiler mi?" dedim.

Aras başını yana çevirip acı bir şekilde gülümsedi. "Demir Bey Şahap Bey'i öğrendikten sonra kalp krizi geçirerek öldü. Ahen Bey ve Yağmur Hanım ise iyiler. Onlara da girişim olsa da engelleyebildik. Neyseki Yağmur Hanım'ın bebeği iyi." dedi.

Yağmur'un hamile olduğumdan bile haberim yoktu. Ama neyseki bir şey olmamıştı. Allahım ne olur kimseye bir şey olmadan kurtulalım.

Aras'ın yardımıyla ayağa kalkıp herkesi görmeye gitmiştim. Hepsi bembeyaz olmuş vücutlarindaki derin yaralarla ölüyü andırıyorlardı.

Hepsinde ayrı ayrı canım yanmıştı. Biz sadece iyi bir şeyler yapmak istemiştik. Kimseye bir şey olsun istemedik. Bu durumda pes etmek istemiyordum. Bir şeyler düşünüp bu kayıpları anlamlı kılmalıydım.

Yağmur ve Ahen 'i de ziyaret edip geçmiş olsun dileklerimi ilettim . Aynı zamanda tebrik aynı zamanda baş sağlığı... Bir şeyini kaybetmişsin bir şeyini kaybetmek üzerisin ama bir şeyini de kazanmak üzerisin... Hayat fazlasıyla garipti.

Ahen 'le benim odama geçmiştik. Ne kadar hüzünümü yaşmak istesem de pes etmenin zamanı değildi. Bu işi bitirecektim.

Ahen'e hitaben "Ahen bu iş çok uzadı." dedim.

Ahen de başını sallayarak onaylamıştı."Haklısın. Onu öldüreceğim. Hayatımdan daha kaç kişiyi alacak?" diyerek hayıflanmıştı.

Aklımdan geçirdiğim plana uygulamam için onun gitmesi gerekiyordu. Bir daha onu tehlikeye atamazdım. Artık Ahen bir babaydı.

"Ahen sen bir şey yapmıyorsun. Yağmur'u da alıp olaylar durulana kadar güvenli bir yere gidiyorsunuz." dedim.

"Ne saçmalıyorsun? Bir korkak gibi kaçacak mıyım?" dedi hiddetle.

Ona gözlerimi devirerek baktım . "Ahen asıl saçmalayan sensin. Emin ol ben de yanımda olmanı isterdim ama artık sen bir babasın. Anlıyor musun? Senin sorumlukların var." diyerek kendimi açıkladım.

"Saçmalıyorsun. Bir yere gitmiyorum. Asıl sen gideceksin. Yağmur'la beraber. "

"Ahen eşini bu durumda yalnız bırakamazsın. Ben onu koruyamam. Ama sen yapabilirsin. Lütfen daha fazla kayıp istemiyorum. Hem sana islerden elini çek demiyorum ama gitmen gerekiyor. Yağmur ve senin buna ihtiyacı var..."daha söylediğim bir sürü ikna edici sözle sonunda Ahen'i ikna edebilmiştim.

Aras onlara en güvenilir adamlarında oluşturduğu çalışanları göndermiş. Japonya 'da bir yer ayarlamıştı.

Ben de Banu ve Ayşe'yi buraya çağırmıştım. Bu iş artık fazla uzamıştı. Bitirmemizin vakti gelmişti. Kızlar da buna yardım edecekti.

Evet yeni bölüm. Sona yaklaşıyoruz. Bu finalimizin de bitmesine az kaldı.

TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin