29.BÖLÜM

4.6K 84 50
                                    

Şahap yani Bet'le olan konuşmamızdan sonra akşam masal gibi rüyalar görmüştüm. Sabah geç kalkmış işe gitmemiştim. Potronum ise bunu sorgulamamıştı !

Yüzümde aptal bir gülümsemeyle etrafta dolaşıyordum. İçim içime sığmıyor. Elimi nereye koyacağımı bilmiyordum.

Zaman daha erken olmasına rağmen hazırlanmaya başladım. Uzun süren bir banyodan sonra kıyafet seçimine gelmişti sıra.

Çok güzel olmak istiyordum. Bir daha bana aşık olsun istiyordum. Dolabıma bakarken daha önce aldığım ama hiç giymediğim beyaz elbisem dikkatimi çekti.

Kalın askıları olan elbisenin bel kemerine kadar göğüs dekoltesi vardı. Belindeki sıkı kemerden sonra salaş bir şekilde aşağı iniyordu. Ara ara kesik olan etek kısmı yürürken bacakalarımı ortaya seriyordu.

Ayakkabı olarak kısa topuklu iplikli ayakkabı seçtim. Rengini ise yine beyazdan yana kullandım .

Sarı saçlarimin ucunu su dalgası yapıp önünü taç gibi ördüm. Göz makyajımı hafif tutup dudağıma kıpkırmızı bir ruj sürdüm. Son olarak elime çantamı alıp aynadan kendime baktım.

Mükemmel olmuştum. Kendime öpücük atıp saate baktım buluşucağımız saate yaklaştığını gördüm. Bu akşam sıcak duruyordu bu yüzden üstüme bir şey almadan evden çıktım.

Buluşacağımız yere geldiğimde ceket almadığıma lanet ettim. Ve burası bir falezdi. Ama mükemmel bir manzarası ve havası vardı. Soğuk olmasını umursamadan derin bir nefes aldım. Geçen dakikalar ve saniyeler sanki beni ölüme yaklaştırıyordu.

Saat buluşma zamanı olduğunda bir araba sesi duydum. Aynı zamanda telefonuma mesaj geldi. Telefonuma bakmadan arkamı döndüm heyecanla.

İstediğim araba plakasını görmemle kesik bir nefes aldım. Şahap kapıyı açtı. Önce bir ayağını sonra diğer ayağını dışarıya attı. Her zamanki aurası ile yürümeye başladı.

Sanki o da bugün için özel hazırlanmıştı. Benim aksime simsiyah giyinmiş. Tüm asilliğiyle bana doğru geliyordu. Ben ise bacaklarımın bana ihanet etmesini engellmeye çalışıyorum.

Vücudundan gözlerimi alıp gözlerine çıkarıyorum. Bugün her zamankinden farklı bakıyordu. Adını koyamadığım kadar yoğun ve anlamlı.

Düşünme yetimi kaybetmiş gibi Şahap'a bakarken. Aradağım şey Bet'ti. Benim aşık olduğum kişi Şahap değil Bet. Ben onu Bet olduğu için seviyordum.

Bu sırada gittikçe bana yaklaştı. Elini çenemi bulup hafifçe okşadı. Ikimizde konuşmazken diğer eli belimi sarıp havaya kaldırdı. Parmak uçlarımda dururken yüzümüz birbirine çok yakındı. Dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım. Ama kafasını geriye çekti. Ben şaşırırken Şahap dudaklarını araladı.

" Bugün neden işe gelmedin?" dedi alayla. Ben de gülümseyip onun gibi oyunbaz bir şekilde konuşmaya başladım.

" Bir randevum vardı Şahap Bey." derken elim göğsünde dolaşmıştı. Ama bir eksiklik vardı. Bet gibi hissettirmiyordu. Allahım kaç aydır bugünü bekliyordum ama düşündüğüm şeye bak. Şahap aklımı başımdan almıştı.

Şahap ironik bir şekilde gülüp belimi daha da sıktı.
" Kiminleylemiş bu randevun?" derken hala gülüyordu.

" Sizinle." deyip heyecanla güldüm. Bana şiir falan okumasını bekliyordum. Ya da bir yerelerden şarap çıkmasını.

Ama Şahap şiir bilmezdi ki. Belki benim için ezberleyip yazıyordur. Ama Şahap şarap içmezdi ki. O viski adamıydı. Ama Bet bir şarap adamıydı. Bu işte bir terslik var.

TEXTİNG (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin