heavenly

2.5K 248 196
                                    


"Benimle uyuyacaksın, değil mi?"

"Bilmem, sen rahat olacaksan olur."

"Evet olacağım. Hem seninle uyumak istiyorum."


O gece Hyunjin vücudumun birçok köşesini öpmüştü. Daha sonra çıplak göğsüme sarılmış, sıcak tenini hissettirmişti bana. Hayatımda en güvende ve mutlu hissettiğim an o geceydi. Bana dokunup sarıldığı her an, içimde hissettiğim anlamlandıramadığım o hissi durduramamıştım bir türlü.

Daha sonra Hyunjin, defalarca nasıl hissettiğimi sormuştu. Muhtemelen rahatsız hissedip hissetmediğimi anlamak için soruyordu ancak benim için hiçbir sıkıntı yoktu. Aksine, yaptığı her şey sevgisini gösterir gibiydi. Sevgisinin öpücüklerine dökülmüş hali gibi. Ardından ikimizin de sığabileceği geniş yatağımda sarılarak uykuya dalmıştık. Bitmesini istememiştim hiçbir şeyin. O gecenin günlerce sürmesini bile istemiştim belki. Sayamayacağım kadar çok olan öpücüklerini, aklıma kazımak istemiştim. Sıkılmazdım, o anı defalarca yaşasam bile. O hissi de öyle, defalarca yaşasam bıkmazdım içimdeki yanıp sönen hislerden. Hyunjin'le olduğum her an o hissi yaşıyordum zaten, seviyordum da bunu. Çok ayrı hissettiriyordu bana. Sevdiğin şarkıyı defalarca dinlesen de bıkmazmışsın gibi. O his benim sevdiğim şarkıydı, Hyunjin de o şarkının melodisi.

"Günaydın bebeğim."

Yatağın hemen yanındaki komodinde çalıp duran alarmımı kapatan Hyunjin alnıma bir öpücük kondurup konuşmuştu. Bu şekilde uyanmak her sabah yaşamak istediğim bir şeydi sanırım.

"Günaydın, rahat uyudun mu?"

"Evet, senin yanındayım sonuçta."

Dediği şeyle kıkırdayıp bana dönmüş bedenine sarıldım. Başımı göğsüne yasladığımda saçlarımı okşamıştı.

"Hazırlanalım hadi, erken çıkacağız."

"Ama ben hiç kalkmak istemiyorum."

Mızmızlanarak konuştuğumda büzdüğüm dudağımı öpmüştü. Bu yaptığıyla gülümsemiştim.

"Ama gitmemiz gerek sevgilim, okuldan mı kaytaralım şimdi?"

Kaşlarımı çatıp üstümdeki yorganı kaldırmıştım. Yataktan kalktığımda tişörtümün olmayışını yeni fark etmiştim. Şu an gece olduğu gibi değildi, o zaman utanmamış olabilirdim ama şimdi utanıyordum!

"Tişörtüm nerede?!"

"Giymesen de olur aslında..."

"Hyunjin! Nereye koydun?"

Gereksiz bir sinirle söylemiştim ama şu anda olduğum durumdan utanıyordum. En azından Hyunjin'in üstündeki yorgan hala duruyordu, elbette bu durum onun umurunda değildi.

"Bir kenara atmıştım ama hatırlamıyorum hiç..."

Dediği şeye sinirle nefes vermiş, dolabıma ilerlemiştim. Bulduğum ilk tişörtü geçirdiğimde banyoya ilerledim. Klasik sabah rutinim olan şeyleri yaptığımda hızlıca banyodan çıktım geç kalmamak için. Çıktığımda Hyunjin karşımda tişörtsüz duruyordu. Gördüğüm görüntüyle afallamış, başımı eğmiştim.

"Hyunjin, tişörtünü giyer misin?!"

"Hava sıcak bugün."

"Bu çıplak gezeceğin anlamına gelmiyor ki!"

"Ne ya, hoşuna gidiyor sanıyordum! Malum, dün geceden sonra..."

Çenemi parmaklarının arasına alıp, yüzümü yüzüyle buluşturduğunda dediği şeyle yutkundum. Kaşlarımı çatıp konuştum, "Susar mısın, alakası yok şu an!" demiştim sahte bir sinirle. Dediklerime sırıtmıştı.

drummer,, hyuninWhere stories live. Discover now