Huzur

1.2K 28 0
                                    

Ertesi gün...

Maria her sabah olduğu gibi kabuslarla uyanmıştı.Tim ise dün gece öğrendiği haberin şaşkınlığıyla kendine gelmeye çalışıyordu. Bir an önce Maria ile konuşmalıydı.

Maria gördüğü kabusların etkisiyle paronayak olmuş ve psikolojisi giderek bozulmuştu.Tim, doğru zamanı bekliyordu konuşmak için...

Nihayet ikisi de kahvaltıya oturmuştu. Maria kabusların etkisinden kurtulmaya çalışıyor, Tim ise bu durumdan nasıl kurtulacağını düşünüyordu. İkisi de bu düşüncelerle tek kelime etmeden kahvaltılarını yaptılar. Göz göze bakışmalarla yetindiler sadece. Hoşlanıyorlardı birbirlerinden. Tim uzun zamandır hoşlanıyordu fakat cesaretini bir türlü toplayamıyordu. Fakat içindeki aşk gittikçe büyüyor ve dayanılmaz bir hal alıyordu. Onu tanıdığında hissettiği acıma duygusu yavaş yavaş yerini aşka bırakmıştı.

Maria kahvaltısı biter bitmez odasına çıktı. Tim ise her zamanki gibi çalışma odasına geçti ve araştırmalarına tekrar göz attı. Maria'nın evlatlık olduğunu öğrendiği günden beri doğru dürüst uyuyamıyordu. Bu haberi söylemediği için Maria'ya ihanet ediyordu sanki. Vicdanıyla aklı arasında git gel yaşıyordu. En son dayanamamış ve bilgisayarı başında uyuya kalmıştı.

Maria, uzun süre odasından çıkmayan Tim'i merak etmişti. Hemen odasına çıktı ve sessizce içeri girdi. Uyuduğunu gören Maria yavaşça yanına gitti ve bir sandalye yanaştırıp oturdu. Uyandırmaktan vazgeçti ve bir süre onu izledi. Gülümseyerek ve büyük bir keyifle izledi uyumasını. Bir ara gözü bilgisayardaki belgelere çarptı. Ekranda ismini gören Maria tam okunmaya yeltenmişti ki Tim yavaşça uyandı ve durumu farketti. Hızlıca ekranı kapattı ve Maria'ya bağırdı. Zaten ürkek ola Maria büyük bir korkuyla özür diledi ama bu yetmemişti Tim'e...

Evlatlık olduğunu öğrenecek korkusuyla kendini kaybetmişti. Maria'yı kolundan tuttuğu gibi odasından çıkardı. Maria ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Maria odanın dışında, Tim ise odada kapıya yaslanarak oturdular. Maria artık dayanamayıp ağlamaya başladı. Tim ise başını ellerinin arasına alıp ne yapacağını düşünüyordu. Tim sevdiği kadına böyle davrandığı için bin pişman, Maria ise sevdiği adamdan böyle bir tepki aldığı için büyük bir hayal kırıklığı içindeydi. Tim yavaşça ayağa kalktı ve kapıyı açtı. Maria'nın yanına oturdu...

"Maria, yeter... Ağlama!"

"Neden öyle davrandın? Benden ne saklıyorsun?"

"Maria, uzun zamandır sana söylemek istediğim bir şey var. İçimde tutamıyorum artık bana ağır geliyor. Sana ihanet ettiğimi hissediyorum."

"Tim söyle artık!"

"Maria... Klara ve David, yani annen ve baban... Senin gerçek annen ve baban değil."

Maria, Tim'in ağzından çıkanları duyar duymaz şaşkınlığını bir süre üstünden atamadı. Gözlerini kırpmadan sadece Tim'e bakıyordu. Sessizce beklerken sadece iki damla düştü gözlerinden. Tim de buna dayanamadı ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Elleriyle Maria'nın gözyaşlarını sildi ve ona sarıldı. Birbirlerine sımsıkı sarılmışken Tim bir cümle söyledi. Uzun süredir söylemek istediği bir cümle...

"Seni seviyorum"

Mari duyar duymaz kafasını kaldırdı ve yaşlı gözlerle Tim'e baktı. Hiçbir şey söylemedi bir kelime çıkmadı ağzından. Tim o kısa sürede bütün duyguları yaşadı. Umutsuzluğa kapıldı saniyeler içinde. Fakat Maria, söyleyeceği her kelimeden daha can alıcı bir şey yaptı. Tüm masumluğuyla Tim'e gülümsedi ve sarıldılar. Bu herhangi bir sarılma değildi. Uzun süre kapı önünde öylece kaldılar. Hizmetçiler onları bir köşeden seyredip duygu dolu gözlerle gülümsüyorlardı. Maria hayatı boyunca en çok güvende hissettiği yerde uyumuştu. Tim'in kollarında huzurla gözlerini kapadı. Tim ise gözlerini bir saniye kırpmadan beklemişti öylece. Her sanıyesini yaşamak istiyordu. Gözlerini bir saniye kırpmadan sadece Maria'yı hissetti. İkisi de dünyadan kopmuş gibiydi. Bir süre sonra Tim, Maria'yı kucağına alıp odasına götürdü. Yatağına yatırıp üzerini örttü ama onu bırakamadı. Yanına uzandı ve ellerini sımsıkı sardı. Yüz yüze kaldılar. Her sanıye onun nefesiyle uyumak istiyor gibiydi Tim. Gözlerini Maria'dan alamıyordu, sabahın intikamını alırcasına uykusunda izliyordu onu. Saatler sonra uykusuna yenik düştü ve gözlerini yavaşça kapadı.

Hayat KadınıWhere stories live. Discover now