Oy ve yorum atmayı unutmayınnn
☾...
2. BÖLÜM /
CİNAYET SARHOŞLUĞU"Gece!"
...
"Hayır lütfen!"
"Gece kendine gel ne olursun!"
Aniden gözlerimi açtığımda, gözlerim baş ucumdaki hilale doğru baktı. Gözleri dolmuş, belli daha önce ağlamıştı. Yataktan doğrulduğumda, gözlerimden yaşlar akmaya devam ediyordu.Hilal bana sarılarak
"Sadece iyi olmanı istiyorum gece!"
Dedi eliyle saçlarımı okşarken.
"O denizdeki halin neydi? Sen ilaçlarını içmiyormusun?""Sabah içmeyi unutmuşum. Hem gerek yok, iyim ben" dedim göz yaşlarımı elimi tersiyle silerken.
Beni bir tek o görüyordu böyle. Aybükeyi güçsüz ve çaresiz bir şekilde.Gözlerim açık ama sesi kısık olan televizyona kaydı.
Aniden "SON DAKİKA" yazısı belirdi ekranda. Hilal yazıyı görür görmez, kumandayı alıp, sesini açtı"İZMİR'DE KAN DONDURUCU BIR CİNAYET.
54 YAŞINDAKI KEMAL AKKOYUN İTİRAF VİDEOSUNDAN SONRA, ACIMASIZCA KATLEDİLDİ.
KATILIN YAZDIĞI NOTUN BIR YERINDE "ADALETİ BULDURDUM" YAZIYORDU -""Yeter bu kadar! " deyip hilalin elinden kumandayı aldığımda televizyonu kapattım.
Titriyordum, dişlerimi birbirine sertçe bastırıyordum. Üşüyormuydum? Hayır. Hilalin bana soracaklarını duymak istemiyordum.
Tek kelime etmedi.Bir kaç dakika sonra, arka odadan çalan telefon bozmuştu sessizliği.
Hilal telefonu almak için odadan çıktığında, çok geçmeden elinde telefonuyla hızlı adımlarla odaya girdi.Henüz telefonu açmamıştı, bana doğru uzatarak "Al demir arıyor sen konuş! Ben bir şey diyemem, bilmiyorum sonuçta" dedi trip atarcasına.
Elinden telefonu alıp açtığımda üst üste sorular geldi.
"Alo! Hilal haberleri duydun mu? Gece nerede? Ulaşamıyorum ona alo! Hilal! Alo!""Yok gece falan, öldü o " dedim
"Kızım sen iyimisin? Neden arıyorum açmıyorsun telefonu? Bu son zamanlarda bize bir şey söylemez oldun! Bu haber ne?"
"Yavaş bir sakin ol!" Dedim rahatlıkla bu rahatlığım onu rahatsız ediyordu.
"Sakin mi? Sakin mi olayım? Söyleceğin tek şey bu mu? Neredesiniz siz? Oraya geliyorum"
Daha konuşamadan telefonu yüzüme kapattı.
"Hilal ben ne zamandır buradayım?""Oldu baya, hava aydınlandı baksana"
"Benim gitmem lazım" dedim ayağa kalkarken.
Bileğimi kavrayarak "bu halde hiç bir yere gidemezsin!"
"Hilal ne olur anla beni, gitmem gerek. Sonra sorularınızı cevaplamaya çalışırım"
Sıkıntılı bir nefes vererek önüne döndü.
"ilaçlarını iç!"
Kafamı tamam dercesine salladığımda, adımlarımı banyoya yönelttim.
Girip yüzümü yıkadığımda, aniden başım döndü.
İki elimi yaslayıp kafamı boşluğa bıraktım.Kendimi hiç iyi hissetmiyordum.
İyi değildim, kafamı kaldırıp aynadaki yansımama baktım. Gözlerimdeki o bitmez öfkeyi tekrardan gördüm..."Gece" kapının çalışmasıyla irkildim.
Kapıyı açıp, kapının önündeki hilalin yüzüne bakmadan, direkt evden çıktım.
Ona böyle davranmak istemiyordum ama iyi değildim. Konuşacak halim yoktu!
Vicdanım rahattı, pişman asla değilimdim ama neden böyleydim?Hava aydınlanmaya yüz tutmuş, ve büyük bir olasılıkla, bütün şehir dün gece olanlarla çalkalanıyordur.
Yine sokaklarda nereye gittiğimi bilmediğim şekilde yürüyordum.
Ayaklarım benden bağımsız olarak ilerliyorlardı.
Sanırım artık biliyordum, nereye gideceğimi, ama biraz geç kalmıştım.
Eğer hilal, beni orada görmeseydi, daha erken anlatabilirdim. Şimdi onlar en son öğrenecekti.
Yağmur hâlâ durmaksızın yağıyordu.
Yine geldim...
Burada kendimi huzurlu hissediyorum.
Sanki ilerledikçe Yeniden 15 yaşıma gidiyorum. Birtek burada aybüke gibi hissetmek istiyorum.Etrafa bakındığımda, sanki onca mezarlık arasında anneminkisi parıldıyordu.
Annem orada beni bekliyor, sağında yengem solundada ablam vardı. Evet Gecede oradaydı, benim izmim yazılı olan mezar taşının yanında, ama bana bunların gerçek olmadığını söylüyordu doktorlarım. İnanmak istemiyorum. Hissediyorum onları.
İşte yeniden 15 yaşındayım.
Koşarak yanlarına gittiğimde yoklardı.
Şaşırmadım, çünkü biliyorum.
Ben sadece kendimi kandırmayı seçıyorum.Gözlerimi kapatıp, çomeldim. Kafamı annemin dizine koyarmış gibi, mezar taşına koydum. Soğuk, ıslak ve sert olan taş; bana yumuşak ve huzur dolu geliyordu.
Gözlerimden yaşlar süzülürken konuşmaya başladım.
"Anne.. size anlatacaklarım var!
Dün, ölüm sokaklarından birine düştü yolum. Bu sefer Huzuruna, bizi bu hale getirenlerden birinin kanını akıtarak geldim. Ben bir gün korktum diye her gün acı çekiyorum. O gün yaşadım diye bedel ödüyorum.
Yokluğunun açtığı boşluğu gerçek bir davayla doldurdum... Özledim sizi. Çok özledim.
Yoruldum, hastayım, hem sarhoşum biraz. İlk cinayetin sarhoşluğu bu. Rahatsız edici bir huzur doldu içime. Aslında yaptığım şeyden memnunum.Sonra biraz durup düşündüm. Peki, öldürdüğüm varlık rahatsız olmuş mudur yaptığı şeyler yüzünden?
Size yaptığı şeyden pişmanlık duymuşmudur hiç?Hiç... Sizi.. Hiç... görmemişti para içindi her şey...
Ses çıkartan yok diye kimse görmediğini mi sandılar?
ah! şu insanlar
Her şeyi gören biri var bilmezler mi?
Benim planlarım var, Umarım yaptıklarımdan dolayı Allah beni affedebilir, âleme biraz başkaldıracağım. Bir kez çok korktum, sustum; artık bağıracağım.Dün o ucubeden haketmediği yaşamı alırken farkettimki bütün korkularını sevdikleriyle beraber gömebilirmiş İnsan, yerine nefreti koyabilirmiş.
Sen gittiğinden beri kendimi bu konuda epey geliştirdim.
Bana sorsalar; açmaya hazırlanan gülde kanatan bir dikenim, koparmak isteyenleri acıtmak için keskinim. Fakat sormazlar. Bu işin sonunda bana "katil", öldürdüğüm vicdansızlara "maktul" diyecekler; hem de en çok umudu onlar öldürmüşken.
Onları, kendi ayak izlerinde yürüyüp enselerinden yakalayacağım. Başkaları için kazdıkları çukurlara kendilerini atacağım. Belki mezara gireceğim, sizin yanınıza. Bazıları bir sonucu gömdüklerini sanacak ama ben bir sebep olacağım...
Ben silahla, bıçakla, iple değil; iflah olmaz bir kindarlığın tekmeleriyle öldüreceğim...
Hem de bütün gücümü merhametten alırken....Annemin elini saçlarımda hissettim yüzümümde bir tebessüm oluştu.
Gözlerimi açıp, ona birkez daha bakmamak istediğimde, korktum! Tamamen gitmesinden korkutum. Elimi başımın yanına koydum, kendimi, beni alıp götürmek isteyen karanlık olan ve bir şey hatırlamadığım, anılara bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN ÖFKESİ
Mystery / ThrillerKitabın çalınması durumunda hemen işlem adli başlatılacaktır! Tüm hakları saklıdır. ☾ Son bir adım... Yakalayacaktım. Bu âna kadar her cinayetimi kusursuz işlemiştim. Öğrenmek istediğim her şeyi öğrenmiştim. Peki sen nasıl bu kadar zorlamıştın beni...