9. Bölüm / Verilmiş Söz

873 808 3
                                    

Altı sene önce..
Yılbaşından bir gün önce. Bir kafenin camından izliyordu kadını.
Yılbaşı için, eşyalar almaya çıkmıştı kadın. İki çocuk indirmişti onu arbasından, yüzleri kirlenmiş, üzerleri yırtılmıştı çocukların. Bir şeyler konuşuyorlardı ama adam duymuyordu. Sadece uzaktan kadını hayranlıkla izliyordu...

O kadın Gece Pusat'tı

Kadın çocukları arabaya aldı. Arkadaşının arabasıydı, onunla beraber çocuklara yeni elbise aldı. Onlarla yemek yiyolardı.
Gece soru sordu birkez daha

"Siz nerede kalıyorsunuz? Sizden başka kimseniz var mı?" Diye birkaç kez daha sormuştu ama bir türlü cevap alamamıştı. Biri kızz beş yaşlarında diğeri ise erkek, yedi yaşlarındaydı
Kız olan "Var ablamız"
Değeri hafifçe koluyla dürttü. Yetimhaneden kaçmişlardı bir kaç sene önce.
"Bana" dedi Gece "güvene bilirsiniz. Sizi istemediğiniz yere zorla götürmem"
Erkek olan konuşmaya başladı bu sefer. "Bizi ablamıza götürebilirmisin? Tek gitmeye korkuyoruz"

Gece kafasını salladı "bize yerini gösterin" yanındaki arkadaşı "Sizi korkutan kim?"

Çocuklar yine sessiz kaldılar.
"Hilal" dedi gece, aniden sesini biraz yükselterek "Biz neyi unuttuk?" Çocuklar ona şaşkınlıkla baktı
"Tabi ya yarın yılbaşı, hediyeleri unuttuk" dedi.
Çocuklar gülümsedi "Bide sanırım, ablaya da birşey almalıyız. Yoksa bize küsebilir" dedi hilal şakaya karışık bir şekilde.

İkiside sandalyelerinden kalkıp, ikisine de sarıldılar "Çok teşekkür ederiz" dedi büyük olan. Diğeri Kafasını sallayarak "Evet çok teşekkür ederiz. Ablam olsaydı da size güvenir di bence" abisine bakarak "değil mi abi?"
"Bilmiyorum" dedi abisi.
Gece eliyle yüzlerin şefkatle hafifçe dokundu "Önemli değil! İstediğiniz her zaman yanıma gelebilirsiniz"

"Gece!" Dedi hilal. Az önce mesaj gelmişti ona "Demirle yiğit geliyor" dedi. Önüne baktığında, buraya geliyorlardı "Geldiler bile" dedi sıkıntılı bir nefes vererek. Tartışarak iki kişi geldi masalarına
"Gelmemesini söylemiştim ama geldi" dedi Yiğit. "Ne yani bensiz mi gideceksiniz? Seviyorsunuz sanmıştım" dedi demir. Son cümlesinde hilale bakarken söylemişti.
İki yıl olmuştu Demirle tanışalı. Hilal göz devirerek "O zaman hep birlikte mi gidiyoruz?" dedi
"Bunlar kim?" Dedi demire bakarak büyük olan çocuk. Onlar yerine demir cevap verdi.

"Arkadaşız biz, yakın arkadaş, hatta belkide Dost"
Çocuk gözlerini geceyle hilalin olduğu tarafa çevirdiğinde
"Evet arkadaşız" dedi hilal "sadece" diyerek ekledi. Ardından demir sesiz bir şekilde tekrar etti "Arkadaşız sadece"

Söylediğini gece hariç kimse duymamıştı. "E hadi gidelim artık. Daha alacaklarımız bitmedi" dedi. Bir tanesi gecenin, diğeride hilalin elini tutup ilerlemeye başladılar...

...

Çocukların söylediği yere varmışlardı. Bir arsanın ortasındalardı. Alacaklarını almış, saat geç olmuş, hava kararmıştı.
Demir telefonunun flaşını açtığında, karşılarına yıkık bir ev vardı
"Nereye geldik biz?" Dedi demir. Yiğit sinirle bir nefes verdi. "Bencede gelmemeliydin"
Gece tartışmayı önlemek için "Yeter lütfen!" çocuklara dönerek "Burası mı?"
Çocuklar Kafasını salladı

GECE'NİN ÖFKESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin