Bölüm 44

2.1K 77 0
                                    


Gözlerimi araladığımda odamdaydım ve çok üşüyordum.

Üzerimdeki battaniyeye sarılarak yataktan doğrulduğumda öksürmeye başladım. Başımda ve boğazımda çok kötü bir ağrı vardı.

"Uyandın mı? nasılsın?" diye sordu Alessa.

Kaşlarımı çatıp alnımı sıvazladım.

"Başım ve boğazım acıyor" dediğimde sesimin kısıldığını fark ettim.

"Dün yağmurun altında saatlerce kaldın, tabii biz bunu biraz geç fark ettin" dediğinde yüzündeki mahcup ifade ile yanıma oturdu.

En son Baran ile konuşup yağmura çıkmıştım ve öylece uzanırken yağmur durmuştu ama ben eve girmek yerine uzanmaya devam etmiştim ve sonrasını hatırlamıyordum.

"Odanda olmadığını fark edince mutfağa baktık ve biz yanına geldiğimizde ateşin baya çıkmıştı" dediğinde başımı sallayıp ayağa kalktım.

"Sıcak bir duş almalıyım çünkü üşüyorum" dediğimde Alessa halime güldü ve ben banyoya girip kapıyı kapattım.

Üzerimdeki ip askılı ve şortlu pijamamı çıkarıp hızlıca sıcak suyun altına girerek duş almaya başladım.

Duştan çıktığımda daha iyiydim. En azından üşümem daha da azalmıştı. Saçlarımı kurulayıp siyah balıkçı yaka triko kazağım ile siyah dar paça kot pantolonumu giydim. 

Saçımı tarayıp sıkı bir at kuyruğu yapıp kırmızı ekose desenli oduncu gömleğimi giyerek makyaj masamın önüne oturdum. 

Hafif bir makyaj yaparak yüzümün solukluğunu saklamayı başardım ama gözlerimin kırgınlığına çözüm bulamamıştım. 

Telefonum çalmaya başladığında ayağa kalkıp komodini,n üzerinden aldım ve Baran'dan gelen aramayı cevapladım.

"Efendim Baran?" dedim yatağıma oturarak.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu.

"Bu şu an seni ne kadar ilgilendiriyor acaba?" dediğimde çorabımı giymeye başladım.

"Sen hasta mısın? sesin çok kötü geliyor" dediğinde başımı sallayarak "Evet, dün üşüttüm" dedim ve çoraplarımı giyerek ayağa kalktım.

"Nasıl başardın hasta olmayı?" dediğinde dolaptan çıkardığım siyah botumu giydim.

"Kesin kocam hasta yatağında yalnız kalmasın diye düşündü?" diyen Enes'in sesini duyduğumda gözlerimi devirdim.

"Duydun mu?" diye sordu Baran.

"Duydum ama bu konuyu telefonda değil de yüz yüze konuşmak isterim" dedim odamdan çıkarak.

"Mesaj alınmıştır, görüşürüz o zaman güzelim" dediğinde gülümsedim.

"Görüşürüz Baran bey" dedim ve aramayı kapatıp aşağı inmeye başladım. 

Mutfaktan gelen sesler ile oraya gidip kahvaltısını yapan Yağmur'un yanağını öptüm.

"Hayırdır?" dedi abim çayından yudum alırken.

"Hastaneye gidiyorum" dedim Alessa'ya arkadan sarılıp yanağını öptüğümde.

"Çok mu kötüsün?" diye sorduğunda gülüp onun da yanağını öptüm ve masadaki yerime oturdum.

"Hayır abi, Baran'ı görmek için gideceğim" dediğimde çayımı doldurmak için kalkan Alessa'ya oturması için elimle işaret yaptım.

"Kahvaltı yapmayacağım" dediğimde Yağız çatalını tabağına bırakıp ellerini birleştirerek çenesine yasladı.

AVARE KALPLERDove le storie prendono vita. Scoprilo ora