3.BÖLÜM

4.5K 215 36
                                    

Herkese selam, ben geldim:) 

Bölüme başlamadan önce oy vermeyi ve satır arası yorumlar yapmayı unutmayın.

***

Özür dilerim, bu işittiğim ses Erdem'in sesiydi. 

Yağan yağmur, gürleyen gök sesi, Erdem'in arkamda oluşunu hissedişim. Dişlerimi sıkarak kalbimin üzerinde asılı duran elimi yumruk yaptım.  Erdem hiç çekinmeden ellerini omuzuma koymasıyla birlikte aniden kaşlarımı çatarak öne doğru adım attım. 

Bu  adamın derdi neydi böyle? 

Onun bana dokunmasını istemiyordum. O kadının yatağından çıkıp gelerek bana yaklaşmasını dahi istemiyordum. Yağmur hızını arttırarak bedenimi ıslatırken kıyafetlerim bedenime yapışmıştı. 

"O gün Dora ile birlikte aniden gelmemeliydim, biliyorum. Yaptığım çok büyük bir hataydı." sert sesi benden bir adım uzaktaydı. Pişman olduğunu söylüyordu ama sesinde pişmanlığın hiçbir tonu yoktu.

'ben seni hiçbir zaman saf dışı duygularla, aşkla sevmedim ki...'

Kulaklarımda uğuldayan o gün ki cümleleri kalbimin seyrini değiştiriyordu. Arkamda hâlâ daha konuşurken aniden öfkeyle geriye doğru döndüm. Benim ona dönüşümle aniden duraksayıp sustu.

"Ya sen ne diyorsun ya?" dedim tüm öfkemi kusarken. Çatılan kaşıyla bozulduğunu anlamıştım. "Sen neden bahsediyorsun Erdem? Bu bana yaptığın ne söylesene?" diyerek ellerimi iki yana sorgularcasına açarak ona salladım.

Yutkundu. Gözlerinin içine bakarken o eski Erdem'i göremedim. Bana şefkatle, ilgiyle bakan Erdem'i göremedim. Gözleri tüm duygularının esiri olmuş; ihanet o duyguları yutmuş gibiydi.

Gözlerime acımasızca bakmalıydı. Çünkü bana şimdi bile Hazal ben seni seviyorum, bu olanlar koca bir saçmalık dese bile ona inanacağımı ve bu olanları unutacağımı biliyordu. Ne o öyle söyledi, ne de içimdeki ona dair hâlâ içimde yanmaya yüz tutan alev sönmek bildi.

"Oturup konuşabiliriz." dedi kısık çıkan sesiyle. Yağmur damlaları ikimizi de dövüyordu ama biz ısrarla o damlalara rağmen birbirimize meydan okurcasına bakıyorduk. 

"Neyi konuşacağız ya biz seninle? Beni neden sevmediğini mi?" kaşlarım alayla havaya kalktı. "Ya da beni ne zaman sevmekten vazgeçtiğini mi?" başımı iki yana sallarken omuz silktim. "Hangi birini konuşsak?" diye sordum. 

"Hazal," 

Ona doğru bir adım atıp gözlerimi gözlerinin içine diktim. "Hangi birini konuşsak da benim sana karşı olan bu öfkem dinse ve sana hak versem?" diyerek dayanamayıp yumruk yaptığım ellerimle göğsüne vurdum. "Söylesene hangi birini?" 

"Aşık oldum." iki dudağının arasından çıkan tek şey buydu. Göğüsüne vurduğum ellerim duyduğu cümleyle durdu. Usulca kaydı ellerim ve iki yanıma düştü. "Dora'ya aşık oldum." dedi tekrar.

Gözümden akan yaş tanesi yağmura karışarak yanağımdan aşağı aktı. Yağmur  göz yaşlarımı gizliyor Erdem'e dik dik bakmamı sağlıyordu. 

"Oraya gidince ona aşık olacağım, aklımın ucundan bile geçmezdi Hazal." dedi tek nefeste. Gülümser gibi oldu ve durdu. Sakalını sıvazlayarak, "Sana söyleyecektim ama seni incitmeden bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum." dedi ve duraksadı. Kelimeleri tane tane seçip sakin sakin konuşuyordu.

Dalga geçercesine gülümsedim. "En iyisi el ele Hazal'ın karşısına çıkayım da suspus olsun, ne diyeceğini bilemesin ve olayı kabullensin mi, dedin. Bu şekilde canımı acıtmadığını mı sanıyorsun?" diye sordum. "Bir de çıkmış karşıma seni aldatmadım diyorsun ya?"

00.18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin