18. bölüm

5.1K 223 7
                                    

ℍ𝕒𝕕𝕚 𝕪𝕚𝕟𝕖 𝕚𝕪𝕚𝕤𝕚𝕟𝕚𝕫! 𝕆𝕜𝕦𝕝𝕒 𝕘𝕚𝕥𝕞𝕖𝕕𝕖𝕟 𝕖𝕧𝕧𝕖𝕝 𝕓𝕚𝕣 𝕓ö𝕝ü𝕞 𝕒𝕥𝕒𝕪ı𝕞. 𝔹𝕦 𝕙𝕒𝕗𝕥𝕒 𝕪𝕚𝕟𝕖 𝕪𝕠ğ𝕦𝕟 𝕠𝕝𝕦𝕣𝕤𝕒 𝕒𝕥𝕒𝕞𝕒𝕪𝕒𝕓𝕚𝕝𝕚𝕣𝕚𝕞.

İ𝕪𝕚 𝕠𝕜𝕦𝕞𝕒𝕝𝕒𝕣, 𝕧𝕠𝕥𝕖 𝕧𝕖 𝕪𝕠𝕣𝕦𝕞𝕝𝕒𝕣ı 𝕓𝕖𝕜𝕝𝕚𝕪𝕠𝕣𝕦𝕞.

Uyandığım da ablam yanımda yoktu, endişeyle yataktan kalktım. Ablama bir şeymi olmuştu!

"ABLAAA!" Diye bağırdım korkuyla, ablam anında yanıma gelirken rahatladığımı hissettim ve ona sıkıca sarıldım.

"Ne oluyor? İyi misin Gümüş?!" Dedi ablam vücudumu kontrol ederken, beni evirip çevirirken onu durdurdum.

"İyiyim abla, seni yanımda göremeyince şey ettim," ablam kaşlarını çattı.

"Tövbe yaa! Kızım sen iyi misin? Ödüm bokuma karıştı mal!" Dediğinde bu hâlinr gülmeden edemedim, iki eline beline koymuştu.

"Bak gülüyor birde!" Dedi cık cık ederken, Emre abi içeriye girdiğinde gözüm Kağan'ı aradı, fakat göremeyince korkuyla Emre abi'ye baktım.

"Kağan nerede abi?" Dedim, alacağım cevap beni korkutuyordu.

"Sakin olmanı istiyorum Gü-" Lafını bağırarak kestim.

"KAĞAN NEREDE?!" Ablam koluma sertçe vurdu.

"Bağırma abine be! Bir şeyi yok Kağancığı'nın, markete gönderdim onu." Dediğinde Kağan'ı markettr hâyâl ettim ve bit kahkaha patlattım.

"Ne... Mar-markete mi?" Gülmekten konuşamıyordum, ablam bana tuhaf tuhaf baktı, Emre abi'de aynı şekil bakıyırdu.

"Niye bu kadar güldün ki? Alt tarafı ekmek alacak," dediğinde daha çok güldüm.

"Çok mu komiğine gitti sevgilim?" Kağan'ın sesini duyduğumda hemen gülmeyi kestim ve akan gözyaşlarımı sildim.

"Ne? Ne komiği? Ben gülmedim ki!" Dedim, belki gülmeme kızmıştır diye hafif korkmadım değil yani... Kağan'ın gülme sesi geldiğinde kızmadığını anladım, Kağan yanıma geldi ve elindeki ekmek poşetini sinirli bir bakışla ablama verdi, ablam ise şirince sırıtmıştı. Kağan yanıma geldi ve boynumu öptü, ona gülümsedim.

"Ee? Bulabildiniz mi Barlas'ı?" Dedi ablam bir anda ciddi hâline bürünerek.

"Evet, şu an onu gizli bir yerde kapalı tutuyoruz." Dedi Kağan gururlu bir sesle

"Gizli yer?" Dedim Kağan'a bakarak, oysa bana düz bir bakış fırlattı

"Özel," diye kestirip atınca dudaklarımı öne büzdüm ve ablama baktım, oda merak etmişti bu özel yeri.

"Siz ikiniz karşılıklı dudak büzmeyi bırakın!" Dedi Emre abi ve ablamın dudağına hafifçe patlattı, ablam şokla Emre abi'ye bakarken ben kıkırdamıştım.

"Heey! Niye vuruyorsun Emre?!" Dedi şakacıktan kızmış gibi, Emre abi onu alnından öptüğünde kaşlarım çatıldı, tam ağzımı açmış ötmeye başlayacakken Kağan beni susturdu.

"Gümüş konuşmaya başlamadan biz mutfağa gidelim, hadi bebeğim." Dedi ve beni mutfağa çekiştirdi.

"Öf! Çekiştirme Kağan." Diye yakındım, Kağan beni umursamadı ve buzdolabından kola çıkartıp bir bardağa doldurdu, kolayı bana uzattığınd memnuniyetle bardağı aldım ve içmeye başladım, Kağan'da bu sıra yanıma oturmuş telefonuyla oynuyordu, telefonum olmadığı için üzüntüyle Kağan'a bakmaya başladım, bir kaç dakika sonrası bakışlarımı hissetti ve bana baktı. Bende çoktan kolamı bitirmiş boş bardağı masaya koymuştum.

"Ne oldu?" Yutkundum, suratımı üzgün bir ifadeye bürüdüm.

"Telefona ihtiyacım var Kağancım," dedim onu ikna etmek için -cımlı konuşuyordum, Kağan sırıttı.

"Böyle çok tipsizsin, düzelt şu surarını." Ona gözlerimi belerterek baktım.

"Ne? Ben mi çirkinim? Sen kendi tipine bak!" Dedim, çarpılmazsam iyiydi! Bana çirkin demesi  üzmüştü.

"Üzüldün mü sen?" Dedi Kağan suratını bana yaklaştırıp, ondan kaçmak için koltuktan kalktım.

"O kadar tipsizsem git başka sevgili bul!" Desem bile gözlerimdrn muhtemelen'eğer başkasını bulursan kelleni uçururum' okumuştu, Kağan ayağa kalktı ve yanıma geldi, yüzümü avucu içine aldığın da sıcaklığını hissetmek bana iyi geldi.

"Ama ben bu çirkin kızı öpmek istiyorum," kalbim'in hızlandığını hissettiğimdr kendime engel olamadım ve Kağan'ın dudağına yapıştım, alt dudağını emerken Kağan'ın bir eli belimi buldu ve koltuğa oturduk, o koltukta oturuyordu. Ben ise onun kucağına çıkmıştım, öpüşmemiz derinleşirken ensesindeki saçları hafifçe çektim ve inlemesini sağladım.

"ÇÜŞ!" Ablam'ın bağırmasıyla Kağan'ın dudaklarından isteksizce ayrılıp ona baktım, hadi ablam neyse de Emre abi'de buradaydı ve utanmıştım. Ablam gözlerini pörtletmiş bakarken Emre abi ifadesizce bir bana birde Kağan'a bakıyordu.

"Gümüş!" Ablam'ın sesiyle bakışımı Emre abi'den çektim.

"Ne!" Dedim bende aynı ses tonuyla.

"Yapıştın mı evladım?! Kalksana çocuğun üzerinden!" Dediğin de ofladım ve kalkmak için ellerimi Kağan'ın omzuna koydum, isteksizce indim kucağından.

"Oldu mu hanımefendi!" Dedim sinirle, her öpüştüğümüzde ablam nasıl gelmeyi beceriyordu?!

"Oldu hanımefendi!" İkimizde birbirimize düşmanca bakışlar atarken Emre abi ablam'ın elini tuttu, ablamın bakışları anında yumuşarken ikiside bir şey demeden evi terk etti, onlar gider gitmez Kağan'ın dizlerine oturdum. Bana şaşkınca bakarken sırıttım.

"Eee? Nerede kalmıştık?" Dedim ve ona fırsat vermeden dudaklarını öpmeye başladım.

𝔹ö𝕝ü𝕞 𝕤𝕠𝕟𝕦.

ლლლ

𝓥𝓪𝓶𝓹𝓲𝓻𝓵𝓮𝓻'𝓲𝓷  𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵ı𝓴 𝓓ü𝓷𝔂𝓪𝓼ı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin