22. bölüm

4.3K 185 22
                                    

İ𝕪𝕚 𝕠𝕜𝕦𝕞𝕒𝕝𝕒𝕣, 𝕧𝕠𝕥𝕖 𝕧𝕖 𝕪𝕠𝕣𝕦𝕞𝕝𝕒𝕣ı 𝕓𝕖𝕜𝕝𝕚𝕪𝕠𝕣𝕦𝕞 𝕔𝕒𝕟𝕝𝕒𝕣𝕣.

"Gümüş, akşama hazır ol. Bir davete katılacağız." Kağan'ın sesini duyduğumda oflayarak ona baktım.

"Off! Kağan gitmeyelim!" Dedim bir çocuk gibi, Kağan oturduğum ikili koltuğun başında dikildi ve bana üstten üstten baktı.

"Olmaz güzelim, çok sevdiğim bir adamın daveti bu, katılmamız şart." Dedi ve yanıma oturdu.

"Kimmiş bu çok sevdiğin adam?" Kağan derin bir nefes aldı.

"Abim gibi, adı Selim." Dediğinde gülümsedim.

"Hmm? Kaç yaşında?" Dedim, Kağan kaşlarını sertçe çatıp bana döndü.

"Sanane! Ne yapacaksın yaşını? Bana bak eğer oraya gittiğimizde onunla samimi olursan seni kötü yaparım!" Dediğinde alayla, "yok yaa! Bende zaten görür görmez boynuna atlamayı düşünüyordum." Dedim, Kağan aniden ayağa kalktı.

"EĞER ONUN YAKININDA OLURSAN SENİ GEBERTİRİM! HATTA SADECE SENİ DEĞİL ONUDA GEBERTİRİM! ONU SEVİYORUM DİYE HATTA SENİ SEVİYORUM DİYE ZARAR VEREMEYECEĞİMİ DÜŞÜNME!" Bağırmasıyla sıçradım ve sertçe yutkundum, titreyen bacaklarımla zoraki ayağa kalktım.

"Kağan sakin ol! Sadece dalga geçiyordum." Diyerek onh sakinleştirmeye çalıştım, Kağan bana bir şey demeden sinirle çıkış kapısına gitti.

"Nereye?" Dedim.

"Sanane, seni ilgilendirir mi?" Diye tısladı, üzüntüyle yutkundum.

"Doğru, ilgilendirmez. Güle güle!" Dedim ve sakin olmaya çalışarak yavaş adımlarla mutfağa girdim, bir kaç dakika ses gelmese de sonunda dış kapının kapanma sesiyle elimdeki su bardağını hızla yere attım.

"GERİZEKALI ADAM! HER ŞEYİ YANLIŞ ANLAMAK ZORUNDA MISIN? BENİ İLGİLENDİRMEZMİŞ! PEH!" Diye bağırdım ve yerdeki kırıkları umursama dan odaya gidip kendimi yatağa bıraktım.

{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}

Kolumun sertçe dürtüklenmesiyle homurdandım.

"Off! Ne var be!" Dedim ve gözlerimi açıp sinirle Kağan'a baktım, düz düz bana bakıyordu, onu görünce olanlar aklıma geldi ve yine sinirlendim.

"Ne var Kağan?! Bakmasana suratıma!" Dedim agresifçe ve kolumla yüzümü kapayıp ona sırtımı döndüm, fakat beni tekrar -sertçe- kendisine çevirince daha çok sinirlenip yataktan kalktım ve karşısına dikildim.

"NE!" Diye anırdığımda Kağan ifadesizce konuştu, "hazırlan davete gidiyoruz." Dedi.

"Yok yaa! Ben gelmiyorum davete filan! Sen istediğin yere gidebilirsin!" Dedim, Kağan kaşlarını yavaş yavaş çattı.

"Gümüş! Hazırlanmanı söyledim! Hemen." Dediğinde omuz silktim ve sahteden kahkaha attım.

"Ben. Hiç. Bir. Yere. Gelmiyorum." Diye tane tane konuştum, Kağan sertçe kolumdan çekiştirdiğinde dengemi koruyamayıp göğsüne yapıştım.

"Beni sinirlendirme!" Kolumu ondan kurtardım.

"Umurumda değil senin sinirlerin! Sen zaten hep sinirlisin! Git davetine katıl gel işte! Banane!" Diye çemkirdim, Kağan gözlerini kapattı ve derin bir nefes alarak geri açtı, gözleri mavileşmişti.

"Gümüş, hazırlan güzelim, gideceğiz." Dediğinde sinirle ona baktım, sinirden ağlamak üzereydim. Gözlerim dolmuştu.

"Gelmek istemiyorum," dedim, Kağan sinirle garip bir hırıltı sesi çıkarttı.

"Peki... O zaman bende gitmeyeceğim, bu akşam seninle vakit geçireceğiz."

"Seninle vakit geçirmek istemiyorum Kağan! Gitsene sen davetine abiciğine!" Kağan sertçe koluma yapıştı.

"GÜMÜŞ YETER! ZATEN SİNİRLİYİM BİRDE SEN GELME ÜZERİME!" Diye bağırdı, inat etmek istemediğim için sustum ve beni kendisine çekip sarılmasına izin verdim, kokusu herkesi sakinleştiriyordu resmen!

"Uyumak istiyorum Kağan, saat geç oldu." Diye mırıldandım, Kağan beni yatağa yatırdı ve hemen ardından da kendisi yanıma uzanıp üzerimizi örttü.


𝔹ö𝕝ü𝕞 𝕤𝕠𝕟𝕦.

ლლლ

𝓥𝓪𝓶𝓹𝓲𝓻𝓵𝓮𝓻'𝓲𝓷  𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵ı𝓴 𝓓ü𝓷𝔂𝓪𝓼ı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin