0.9

2K 182 86
                                    

Hyunjin
--------------

Bugün diğer günlere kıyasla daha bir enerjik kalktım
Sonuçta MİNİK TİLKİME AÇILACAĞIM
Ay fazla heyecan yaptım.
Dünden beri o da beni sevsin diye dua ediyorum.

Yataktan kalkıp okul için hazırlanmaya başladım. Bir kaç şey atıştırıp evden çıktım. Telefonum ile ilgilenerek okula doğru gidiyordum.

Aşklarım ya bana bol şans dilemişler. Seungmin daha çok kurtuldum sonunda diye sevinmiş. Şerefsiz hele bir sevgili olalım bu sefer her dakkamızı ona anlatarak sinirlendircem.

Okula girdiğim gibi arkadaşlarımı satıp Jeongin'in sınıfına gittim. Benden önce gelirdi hep, sınıfın içine kafama uzatıp baktım.

Arka sıralarda yanında uzun turuncu uçları beyaz saçlı biri ile konuşuyordu. Bu çocuk kim ya sürekli yanında kıskanıyorum.
Boğazımı temizleyerek "Jeongin'im~" diye bağırdım.

Jeongin anında bana dönerek yanıma geldi. Arkasından o turuncu kafa geldi. Lan sen ne ayak ben küçük tilkimi çağırdım.
"Günaydın Hyunjin" dedi. Allah'ım artık hyung demiyor çok mutluyum.
"Günaydın tilkim" dememle yanındaki şahısa baktım. Lan buda tilkiye benziyor ama şu kızıl tilkilere.

Gözümü kısmış ikisine bakarken Jeongin elini salladı "Hyunjin bir şey mi oldu?"
Kendime gelerek "ay yok ben sana şey diyecektim çıkışta boş musun? Biraz takılırız ve sana söylemek istediğim bir şey var" dedim.
Jeongin ilk önce kocaman gülümsedi sonra bir den soldu gülüşü.

"Ya bugün Haru ile plan yapmıştık" dedi yanındaki arkadaşına bakarak.
Adının Haru olduğunu öğrendiğim çocuk ilk bana sonra Jeongin'e bakmış ve sırıtmıştı. "Boşver be Jeong Hyunjin ile buluş. Bugün Minwo'nun yanına gitsem iyi olur zaten" demişti.

Bak şimdi gözüm tuttu seni. Jeongin ile anlaşıp sınıflarından ayrılmıştım. Kendimi Jisungların sınıfına attım, kendi sınıfımdan çok burdayım sınıf grubunda bile varım heh.

Direk Seungmin'e yapışıp.
"SEUNGMİN! Buluşuyoruz lan okul çıkışı! Kabul eder dimii?"
"Eder Hyunjin eder şimdi sal beni kitap okuyorum" diyerek başından salmıştı beni ona küçük bir trip atıp sınıfa gelen Felix'in yanına geçtim.

"Selam civciv" diyerek yanına oturdum. "Selam yakışıklı, konuştun mu Jeonginle?" Canım ya bir Felix ilgileniyor benimle.
"Konuştum çıkışta buluşacağız ay ben çok heyecan yaptım Felix o da beni seviyordur değil mi?"

Felix gülüp bana sarıldı. "Seviyordur tabi hep yanında nasıl olsa hyung da demiyor sana" diyerek destek vermişti. Onunla biraz daha konuşup okul dedikodusu yapmıştık zilin çalması ile sınıfıma gitmek zorunda kaldım. LANET OLSUN DERS MATEMATİK!!

Garip ama hızlı geçen okul gününden sonra Jeongin ile beraber bir kafeye  gelmiştik .
Jeongin sınıfında olan bir olayı anlatırken ben elimle yanağıma destek vererek onu izliyordum.

Birisine karşı ilk defa böyle hissediyorumdum. Kabul çok fazla kişiye aşığım diyerek bizimkilerin kafasını şişirdim, ama Jeongin o kadar farklıydı ki. Sürekli onunla olmak, onun elini tutmak sarılıp bir daha bırakmamak, o güzel gamzelerinden öpmek, o dudaklarının tadına bakmak istiyordum. Her an aklımdaydı sürekli onu düşünüyordum, yatağa girdiğimde bile aklımda Jeongin vardı sürekli onunla olduğum hayaller kurarken buluyordum kendimi. Hiç düşünmeden konuşan biri iken, Jeongin olunca kelimeler özenle çıkıyordu ağzımdan. Jeongin bana ne yaptı bilmiyorum nasıl bu hale düştüm bilmiyorum ama bu hissi çok seviyorum. Jeongin'i sevmeyi çok seviyorum.

"Sen bana ne söyleyecektin Hyunjin?" diye sordu. Oturduğum yerde dikleşip derin bir nefes aldım. Tamam bunu yapabilirdim. Jeongin'in güzel gözlerinin içine bakarak konuştum.
"Jeongin, Jeonginim, ben neredeyse Jisung ve Minho olayından beri sana birşeyler hissediyorum başta anlamadım çünkü ilk defa böyle oluyordum ama zamanla duygularım kesinleşti ve şuan kendimden emin olarak karşındayım." Jeongin ellerini tuttum o ise şaşkınlıkla beni dinliyordu. "Senden çok hoşlanıyorum Jeongin. Seni çok seviyorum Jeonginim" dedim.

Seassons / Minsung ✓Where stories live. Discover now