2.3

1.1K 138 97
                                    

Seungmin eve uğraması gerektiği için erkenden Minho'nun evinden çıkıp evine gitmişti. Okul için hazırlanırken dünden beri girmediği gruba girip mesajları okudu.

Hem şaşkınlık, hem mutluluk, hemde sinir duygularını aynı anda yaşarken evden çıkıp hızlı adımlarla okula vardı. Üç genci bulduğu gibi sessiz bir yere çekti. "Köpüşüm noldu?" diye sordu Felix.

"Evet ya dünde okudun mesajları hiç yazmadın" dedi Hyunjin kaşlarını çatarak. "Off ya şey oldu dün" dedi Seungmin. Diğerleri merakla ona bakarken "Ya bakın ben çok sıkıldım dün gittim Minho'nun evine yakın diye neyse gittim buna bide siz yazmayınız" dedi

"Az çok tahmin etmeye başladım olayı" dedi Felix dudaklarını ısırarak. "Bide Jisung demesin mi 'Minho benden hoşlanıyor diye böyleyim yoksa hoşlanmiyorum' diye ya işte bunu Minho gördü bende anında telefonu kapadım ondan sonraki mesajları hep sabah okudum" diyerek tüm olayı anlatmıştı.

Hyunjin'in bir eli ağzına bir eli saçlarını giderken, Jisung açılmış gözleri ile etrafa bakıyordu "Napıcam şimdi ben" dedi. "En iyisi ona açılmak sincapım uzatmaya gerek yok" dedi Felix destek amaçlı Jisung'un omuzlarını sıkarken.

"Biraz tek kalmak istiyorum" diyip yanlarından ayrıldı Jisung. "Minho nasıl peki?" diye sordu Hyunjin giden arkadaşını izlerken. "Çok kötü oldu dün ilk kez Jisung yüzünden bu kadar ağladı o hiç ağlamaz oysa ki napıcağımı bilemedim o öyle olunca"

Hepsi derin bir iç çekerken sınıflara dağıldılar. Hyunjin, Changbin ve Minho'nun önüne oturup onlara döndü "Naber yakışıklılar benle çıkmak bir date?" dedi göz kırparak. "Saol canım lama sevmem" dedi Minho. Changbin bununla bir kahkaha atmış Hyunjin ise küsmüş gibi yapıp Changbin'e döndü "Kanka üzgünüm benim peri gibi bir sevgilim var zaten"

"Ay aman kalmadım size benim aşırı tatlı bir sevgilim var hıh" diyerek saçlarını savurup önüne döndü Hyunjin. İkili arkasından gülerken hocanın girmesi ile susmuşlardı. Minho her ne kadar belli etmese de çok dalgındı. Tüm gün aklı Jisung daydı onunla bir şans yakalamıştı ve başaramamıştı.

Tenefüste kantine inip su aldığı sıra gömleğini çeken bir el ile arkasını döndü. Karşısında Jisung'u görmeyi kesinlikle beklemiyordu "Minho çıkışta zamanın var mı? Konuşmak istiyorum" dedi. Minho derince yutkunup "Evet var" dedi.

Okul bitmesini beklemek ikisi içinde zordu. Sürekli saati kontrol ederken Jisung söyleyeceklerini toparlamaya çalışıyor, Minho ise gelecek tüm cümlelere hazırlıklı olmaya çalışıyordu.

Okul çıkışında diğerlerinden ayrılıp bir parkın yeşilliğine geçtiler. Jisung derin bir nefes alıp Minho'ya döndü "Minho ben bunları çok düşündüm, duygularımı anlamaya çok çalıştım, sürekli niye böyle hissediyorum niye kalbim böyle atıyor diye düşündüm, başta benden hoşlanıyorsun diye böyle hissett-" derken Minho sözünü kesti.

"Jisung eğer beni red ediceksin lütfen yapma o sözü soyle-"

"Senden hoşlanıyorum Minho"

Minho şaşkınlıkla ona bakarken Jisung devam etti "İlk başta benden hoşlandın diye böyle hissediyorum sandım ama öyle değil Minho ben cidden senden çok hoşlanıyorum"

Minho bir kaç saniye gerçekliği sorguladı "Sen ciddisin?"
"Evet çok ciddiyim" dedi Jisung kocaman gülümserken yanakları kıpkırmızı olmuştu.

Minho da tam karşılık verecekken ağızından çıkanlar çok daha farklıydı "Kızarınca çok tatlısın". Jisung'un elleri yanaklarına giderken Minho ne dediğini farketmiş "Y-yani şey eee" diyerek durumu toparlamaya çalışmıştı. Jisung kendine engel olamayıp gülerken Minho da ona katıldı.

Seassons / Minsung ✓Where stories live. Discover now