Bölüm 24: Ben onu seçtim

1.8K 158 23
                                    

İş yemeğinden günler sonra, İstanbul 2017

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İş yemeğinden günler sonra, İstanbul 2017

Oldukça sıradan geçen bir günün sonuna yaklaşmışlardı. Ceyda heyecanla mesai saatinin bitmesini bekliyordu çünkü Erhan onu yemeğe götüreceğini söylemişti. Daha önce baş başa romantik bir randevuya çıkmamışlardı. Bu yüzden bu ilişkileri için büyük bir olaydı.

"En uzun gündüz 21 Haziran falan değil bugün resmen," diye mırıldandı genç kadın. Kalan zamanda makyajını tazelemeye karar vererek ayaklandı ve tam o sırada çalan kapısı dikkatini dağıttı. "Gelin."

İçeri bir bakış attıktan sonra giren genç adam yavaşça gülümsedi. "Hazırsan çıkalım mı?"

Ceyda saate baktı ve, "Ama daha..." deyip sustu. "Patron izin verdi mi?"

Genç adam Ceyda'ya bir adım daha yaklaştı. Ceyda'nın bahsettiği patron kendisi olduğu için çok keyiflenmişti. "Verdiğine eminim."

"Ah, o zaman çıkabiliriz."

Bakışları kesiştikten birkaç saniye sonra kıkırdadılar. Liseden kaçan gençler gibi hissetti genç kadın. Yavaşça ceketini aldı ve Erhan hemen ceketini tutup giymesine yardım etti. Çantasını da aldıktan sonra gitmek için hazırdı. Kapıya doğru giderken, "Ne yemek istersin?" dedi genç adam.

Aslında birlikte olduktan sonra ne yediklerinin hiçbir önemi yoktu ikisi için de. Erhan'ın aklı Ceyda yanındayken başında değildi, Ceyda ise yalnızca Erhan'ı daha iyi tanımak, onunla vakit geçirmek istiyordu. Bu yüzden ne olursa yiyecek haldeydiler.

"Balık mı yesek?" Bunu der demez pişman oldu Ceyda. Balığı elleriyle temizlerkenki görüntüsü ilk randevu için hiç uygun değildi ona göre. Birden rengi atınca Erhan bir terslik olduğunu anladı.

"Bence bugün tam tavuk yemelik bir hava var."

Genç kadın adamın sesindeki tınıya gülümsedi hemen. Resmen açlık vardı o tınıda. "O zaman tavuk yiyelim."

Birbirlerine temas etmeden, yan yana asansöre binip sessizce aşağı indiler. Bu durum Erhan için her geçen gün zorlaşıyordu. Hayallerindeki kadın, onu sevmeye karar verdiğinden beri ona dokunmamak için inanılmaz bir çaba sarf ediyordu. Ceyda'nın elini tutmamak ya da belini saramamak, yanağına dahi dokunamamak canını sıkıyordu ama hepsi sabredebileceği şeylerdi. Yeşil gözlerinin kendisi için güldüğünü görmek yeterliydi.

Asansörden inip şirketten çıktıktan sonra Erhan arabayı almak için garaja indi. Ceyda da şirketin önündeki büyük ağacın yanında onu beklemeye başladı.

"Ceyda!"

Genç kadın sese doğru refleks olarak döndü hemen. Karşısındaki adamı görür görmez canı sıkılmıştı. "Nikolaj. Merhaba."

Sarışın adam koşar adımlarla Ceyda'nın yanına geldi ve genç kadına güzel bir gülüş bahşetti. "Ben de senin yanına geliyordum."

"Öyle mi? Neden peki?"

Aradığınız Aşka Şu Anda UlaşılamıyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin