65.Bölüm:'Kalbi Güzel Adam'

15.9K 929 387
                                    

İyi okumalar dilerim.

Ay biz geldik. Duyduğuma göre çok özlemişsiniz onları. Çok yoğunum kusura bakmayın. Bir sonraki bölümü erken atmaya çalışacağım.

65.Bölüm: Kalbi Güzel Adam

🔫🔫

Kötünün kötüsü diye bir şey var ise eğer bu her şeyi unutup en acı verici olayları hatırlamaktır.

En başa dönmek...

Tekrar acı çekmek...

Acı hayatımızın bir parçası olmamış. Acı hayatımız olmuş. Bu devirde yıllar değil acılar insanı büyütür olmuş.

Bir şekilde geçiyor. Öyle ya da böyle. Ama geçiyor. Önemli olan düştüğünde kalkmayı bilmektir. Gülünce sana kahkahalarla eşlik eden değil de ağlarken gözyaşlarını silen değil midir daha gerçekçi olan?

Bana göre öyle.

Poyraz...

Sevdiğim adam... Kalbi güzel adam. Hafızam yerine gelene kadar bir an olsun beni yalnız bırkmadı. İyisiyle kötüsüyle tek bir yalan söylemeden her şeyi anlattı. Güvenmek istedim. Güvendim. İnanmak istedim. İnandım. Gözyaşlarını görünce hatırlamıştım.

Acı en çok onu büyüttü. Bazen savaşmaktan vazgeçecek diye çok korkuyorum. Yoruldum deyişine şahit olmuştum. Benimle dinlendiğini söylüyordu ama en çok benim yüzümden yorulduğunu biliyordum.

Neyseki kötü günler geride kalmıştı. Ankara'ya yerleşmiştik, tim olarak. Babam öyle istemişti. Aradan koskoca üç ay geçmişti. Ve yarın beni istemeye geleceklerdi. Heyecanlıydım.

Odamın balkonunda oturmuş gökyüzünü izliyordum. Titreyen telefonum ile yanımda duran telefonu elime aldım. Mesaj gemişti. Sevdiğim adamdan.

SKK: Balkona çık müstakbel sözlüm.

Zaman kaybetmeden cevap verdim.

"Neden?"

SKK: Çünkü seni özledim.

Kaşlarım havalanmıştı. Oturduğum puftan ayrılıp ayağa kalktım. Aşağı bakınca sırıtan bir adet Poyraz Karaaslan ile kalbim daha fazla kan pompalamaya başlamıştı.

"Naber fıstık?"

Yüzümdeki gülümse genişlemişti. "İyi." dedim son harfi uzatarak. Etrafına bakınıp öpücük attı. "Eve niye girmedin?" Yüzü ciddiye bürünmüştü. "Evlenmeden ölmek istemediğim için bir süre böyle sevgilim." Kaşlarım çatılmıştı. "Sebep?" Çenesini sıvazladı. Derin düşüncelere dalmıştı.

"Ben seni sabah karargahta öpmüştüm." Evet, dudaklarımdan. "Bozkurt gördü galiba." Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. "Nerden biliyorsun diye soracak olursan, söyleyeyim. Açık açık bana dedi ki senin ağzını yamulturum. Bir daha öpmeyi bırak oynatamazsın bile." Babam bazen korkunç olabiliyordu. "Bana nöbet yazmış. Gitmeden seni göreyim dedim." Dudaklarımı büzdüm. "Kıyamam ben sana." Omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Olsun be güzelim. Bi' ülkem bir de senin için savaşmaktan gurur duyarım. Biz bu yola baş koyduk. Ölmek var. Dönmek yok." Avucuma öpücük bırakıp Poyraz'a doğru üfledim. Havada yakalayıp dudaklarına götürdü. Sesli bir öpücük bırakınca gülmüştüm.

"Sen gelmeyeceksen ben yanına geleyim mi? Özledim seni. Sarılmak istiyorum." Yüzünde oluşan gülümseme ile içim ısınmıştı. "Bekle sevgilim. Ben sana gelirim." Eve gireceğini beklerken o balkonuma tırmanıyordu. Örümcek adam? "Düşüp bir yerini sakatlayacaksın." Beni dinlemeyip tırmanmaya devam etti.

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin