68.Bölüm:'Emanet'

14.8K 935 276
                                    

İyi okumalar dilerim.

Asena'nın gelinliği 👆

Bol bol yorum yapmayı, beğenmeyi ve sizi çok sevdiğimi unutmayın.

68.Bölüm: Emanet

🔫🔫

Böyle bir şey olacağını tahmin etmiştim. Ben daha çok babamdan bekliyordum ama sonuç olarak aynı. Sevdiğim adam karşıdan bana bakıyordu. Gülümsedi, sıcacık bir şekilde. Ben de gülümsedim. Alparslan'a hiçbir şey söylemedi. Ya da bırakması için bir girişimde bulunmadı.

Annem, Alparslan'ın karşısına geçti. "Biz konuşmuştuk bunu anneciğim. Kardeşini üzüyorsun şu an." Alparslan bana kısa bir şekilde bakıp anneme döndü. "Gitmese olmuyor mu? Ben eve geldiğimde onu göremeyince üzülürüm." Arkadan kollarımı Alparslan'ın beline doladım. Elimi tutmuştu. "Sen buraya gelince ben yine burada olacağım." Yüzüme baktı. "Ağlama. Özür dilerim." Başıma dudaklarını bastırdı.

"Seni çok seviyorum. Biliyorsun değil mi?" Başımı aşağı yukarı salladım. "Bana söz ver. Eğer o evde mutsuz olursan bana söyleyeceksin." İmkansız. "Söz." Yanaklarını şişirip sesli bir nefes verdi. Anneme baktı. "Makyajı bozuldu." Annem kolunu Alparslan'a sarmıştı. "Düzeltirler şimdi."

O kadar insan bizi bekliyordu. Ve benim şu an makyajım düzeltiliyordu. Yüzüme, öncesinde sprey sıkıldığından çok bozulmamıştı. Hafif birkaç dokunuş yaptılar. Alparslan, kuşağımı bağlamak için tekrar karşıma geçti.

"Yine esir almayacaksın değil mi?" Alparslan, Yavuz'u takmamıştı. İki defa kuşağı dolayıp çözdü. Üçüncüsünde bağlamıştı. Her iki elimi birden tuttu. İkisine birden öpücük bıraktı. Yanıma gelip kolunu uzattı. Koluna girdim. Bizi büyük bir sabırla bekleyen sevdiğim adama doğru yürüdük.

"İyi bak kardeşime. Onu üzmeyi bırak, aklından bile geçirirsen seni öldürürüm Poyraz. Duydun mu beni?" Poyraz, elindeki çiçeği bana uzattı. Ardından elini.

Elini tuttum. "Onun gözünden akan tek bir yaşa sebep olursam ben zaten kendimi öldürürüm." Bir adım atıp dudaklarını alnıma bastırdı. Elimi sıkıca tuttu. Gülümseyerek gözlerime baktı.

Davul zurnanın sesi ortama giriş yapınca evden çıktık. Direkt arabaya geçmiştik. Arabayı çalıştırıp bana döndü. "Ölürüm ben sana." Elimi tutup dudaklarına yaklaştırdı. Üst üste birkaç defa öpmüştü.

"Çok güzel olmuşsunuz Asena Hanım. Postallarınıza bayıldım." Kıkırdayarak ayaklarıma baktım. "Beğenmene sevindim." Yüzüme bakıp iç çekti. "Dua etsinler düğün bizim. Yoksa gitmezdim. Çünkü şu an sana sıkıca sarılmak istiyorum." Yaklaşıp yanağından öptüm. "Sabrın için teşekkür ederim. Bir an Alparslan ile zıtlaşacağını düşündüm."

Kaşlarını çattı ama kısa sürmüştü. "Seni ağlattığı için ona sinirliyim ama aranızdaki bağı da biliyorum. Senden ayrılmak kolay olmamıştır onun için. Şu an kesin ağlıyordur." Sıkıntılı bir nefes verdim.

"Moralini bozmak yok, yavrum. Bugün güzel birgün olacak. Bizim günümüz olacak. Asma suratını. Yoksa düğünü iptal ederim. Keyfin yerine gelince yaparız." Koluna girip çenemi omuzuna dayadım. "Delisin." Burnumun ucunu öptü. "Sana deliyim."

Çekim yapılacak mekâna gidinceye kadar Poyraz benim keyfimi yerine getirecek bir şeyler söylemişti. Evleneceğim adamın doğru kişi olduğunu her gün daha iyi anlıyordum.

"Dışarıda mı çekim yapacağız?"

Poyraz emniyet kemerini çözüp bana döndü. "Elimden geldiğince hayallerini gerçekleştirmeye çalışıyorum. Biz çocukken kışın evlenmek istediğini ve kardan adamla fotoğraflar çekmek istediğini söylemiştin. Sen belki hatırlamıyorsundur ama benim dün gibi aklımda." Gözlerine bakıp iç çektim. "Ben seni hakedecek ne yaptım acaba?" Burnumun ucundan öptü. "Makyajın bozulmasın diye uzun uzun öpemiyorum ama acısını çıkaracağım. Bu arada asıl şanslı olan benim."

Dünya Ellerimde 'Vatan Uğruna' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin