Ev sahibi/ Müge
Siz/ Efendim
Ev sahibi/ Uyumamıssin daha
Ev sahibi/ Seninle anlaştığımizi sanıyordum
Siz/ Uykum yok elimden bir şey gelmiyor
Siz/ Canım acıyor
Siz/ Bilmiyorum
Siz/ Neden mutlu değilim ben ;(
Ev sahibi/ Olacaksın
Ev sahibi/ Mutlu olacağız
Siz/ İnşallah ;(
Ev sahibi/ Asma yüzünü
Siz/ Bugün eve gelince bir şey fark ettim
Ev sahibi/ Ne fark ettin
Siz/ Beyaz önlük sana çok yakışıyor
Ev sahibi/ ksjshshhejskkwk
Ev sahibi/ Teşekkür ederim
Siz/ Ne demek her zaman;(
Ev sahibi/ Asma suratını
Siz/ Sen çok güzel adamsın
Siz/ Bence kendine yazık ediyorsun
Siz/ Mesela evlensene
Siz/ Bir sürü çocuğun olsun
Siz/ Hem saygınlığın da var
Siz/ Ben senin annen olsam seni hemen evlendirme planları yapardım
Siz/ Böyle çok güzel kız bulurdum
Siz/ Mis gibi olursun
Siz/ ;(
Ev sahibi arıyor...
Ağlıyorum. Aramayı reddettim.
Siz/ Konuşamam
Ev sahibi/ Sen değil ben konuscam
Siz/ Boşver uğraşma
Siz/ Hem uyusana sen işin yok mu snein
Ev sahibi/ Senden daha değerli işim yok
Siz/ Yalan söyluyorsun arama beni
Siz/ Ben hiçbir şey istemiyorum
Siz/ Sen de git hayatına bak
Siz/ Benimle uğraşıyorsun birde
Siz/ Önünde güzel günlerin var git
Ev sahibi/ Lan cildiricam yanında olamıyorum da kafayı yiyecem
Ev sahibi/ Elini yüzünü yıka çık yataktan görüntülü aricam seni
Siz/ İstemiyorum uyusana sen
Ev sahibi/ İtiraz istemiyorum biraz hatrim varsa dediğimi yap
Telefonu kenara fırlatıp yataktan kalktım. Ağır aksak banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra yatağıma oturup sırtımı duvara verdim. Hırkamın şapkasını başıma geçirip saçlarımı içine sıkıştırdım. Fermuarını çeneme kadar çektim. Nasıl göründüğüm umrumda değil.
Siz/ Ara
Ev sahibi görüntülü arama
"Gözlerin şişmiş ağlamaktan."
Elimi yanağıma getirip destek aldım. Saçları dağılmış, gözlerinin altı mordu. Uykusuz.
"Uykusuzsun uyusana. Şu hâline bak. Hasta bakacaksın sen, neyine güveniyorsun?"
"Yakışıklı suratıma." dedi normal bir şeyden bahseder gibi. Kaşlarımı çattım.
"Boş yapma."
"Yapacak bir şey yok." deyip güldü. Gözlerimi devirdim. Salak ya.
"Evde yalnızsın, arkadaş lazım sana."
Gözlerimi yüzüne çevirdim. İyi araştırmış.
"İstemem arkadaş. İyiyim böyle."
"Değilsin."
Yumruk yaptığı elini yanağına yasladı. Mutfakta olmalı. Yemek mi yiyor?
"Yemek mi yiyorsun? Mutfaktasın galiba."
Telefonu kendinden çevirdiğinde mutfakta olduğuna emin oldum. Önündeki yemekleri gösteriyor şimdi. Yarısını yemiş.
"Afiyet olsun."
Telefonu kendisine çevirdi.
"Sağ ol. İştahla yiyordum, mesajlarından sonra iştahım kaçtı."
Sustum. Uzun uzun izledim yüzünü.
"Ye işte. O kadar yaptım."
Gülümsedi hemen.
"Yiyim mi?"
Gülümsedim. "Ye hadi. İzliyorum seni."
Telefonu bir yere sabitledi. Yemekler ve kendisi gözüküyordu. Üzerinde yazılı bir tişört vardı. Okuyamadım ne yazdığını.
"Tişörtün üstünde ne yazıyor?"
Başını tişörtüne çevirip tişörtünün iki tarafından tutarak dikkatle bakmaya başladı.
"Hope."
Umut.
"Güzelmiş. Güle güle kullan."
"Ben de sevdim." dedi başını kaldırırken. Başımı salladım.
"Hadi yesene yemeklerden. Hepsini bitir."
Güldü. Kaşığı çorbaya daldırıp bir kaşık aldı. Ve yemek, salata, tatlı. Arada bir bana bakarak yiyordu. Sonra yerinden kalktı. Ne olduğuna anlam veremezken elinde peçeteyle geri geldi. Ağzını silip peçeteyi tabağın altına sıkıştırdığında güldüm.
"Afiyet olsun."
Güldü. "Eline sağlık, çok güzeldi hepsi."
Başımı sallayıp gülümsedim.
"Şimdi uyu sen. Hastalarının sana ihtiyacı var."
"Sen de uyu."
Esnediğimde elimin tersiyle ağzımı kapattım.
"Uykum geldi zaten. İyi uykular."
Güldü. "Önce söz ver bana. Yarın 12 gibi hastaneye gel. Öğle yemeğini birlikte yiyelim."
"Tamam, söz." deyip tekrar esnedim.
"Telefonu uzak yere bırak. Görüşürüz yarın. İyi uykular. Seni seviyorum."
Gözlerimi kırpıştırdım. Esnemekten gözlerim yaşardı. Gülümsüyordu.
"Ben de seni seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boşluk (texting)
SpiritualKendini boşlukta hissedip evden çıkmak istemeyen dolu gözlere ithaf edilmiştir. Boşlukta olmak her güzelin harcı değildir.