KIMB -3-

3K 213 274
                                    

Dylan'a sövmeye bu bölümden itibaren başlanıyor galiba cödmcödövö

Arkadaşlar yorum atın ve oy verin. Böyle bir kişi yorum yapmaya devam ederse beni önemsemeyen birileri için hikaye yazmayı bırakacağım. Geleceğim de önemli çünkü, ders çalışıyorum. Ve siz okuyup geçiyorsunuz sadece, oy verip yorum atmak bu kadar zor değil. Emek veren bir insana karşılığını vermezseniz, sonuç alamazsınız.

Cidden bunları söylemekten yoruldum ve sıkıldım. Hikayelerden beni soğutan bu.

Neyse, iyi okumalar.














Bölüm Üç: "Dengesiz"

Gözlerimi araladığımda bilmediğim bir oda ile karşılaştım. Ardından bakışlarım yattığım yatağın yanındaki sandalyede uyuyan Dylan'ı buldu. Tıpkı ona uygun simsiyah giyinmişti. Siyah gömleğinin kollarını dirseklerine kadar sıvamış ve kollarını birleştirmiş, başı hafif aşağı düşük ve gözleri kapalıydı.

Sanki hep uyanıkmış gibi birden gözlerini aralayıp direkt olarak benim harelerimi buldu. Sert bakışları ve gülmeyen yüzü hâlâ aynıydı, sadece beni o halde gördüğünde bir duygu değişimi görebilmiştim yüzünde.

"Nasılsın?" diye sorduğunda elimi yumruk yapıp geri açtım. Hislerimi tekrar kazanmak güzeldi ama o korkunç anları aklımdan silemiyordum.

"Eve gitmek istiyorum." Başıma ne geldiyse onun suçuydu. Onun ve babasının.

"Seni buna bulaştırdığım için kusura bakma." Başımı salladım yüzüne bakmadan. "İstersen sana profesyonel bir destek aldırabilirim. Sürekli olarak kabus görüyordun uykunda."

"Sadece eve gitmek istiyorum." dediğimde derin bir nefes aldı.

"Anlamadığın bir nokta var Avukat Bey." Ona çevirdim başımı. "Eve gidemezsin." Kaşlarım çatıldı. Kurumuş dudaklarımı ıslattım hızla.

"Neden eve gidemezmişim?"

"Seni benim sevgilim sanıyorlar ve öldürmek için her yolu deneyeceklerinden emin olabilirsin. Dün yaşadıkların ben yanında olmadığım için oldu. Ve bu daha yüzde biriydi." Dişlerimi sıktım yaşadığım şeyin ağırlığıyla gözlerim dolarken.

"Saçma sapan hasta oyununuz umrumda değil, ben eve gideceğim." Kalkmaya çalıştım, doğruldum yatakta. Ama göğsüme bastırarak oturmamı sağladı ve sırtımı yatak başlığına yasladı.

"Emin ol ki ölüp kalman umrumda değil." dedi ifadesizce bana bakmaya devam ederken. "Ama sözde sevgilim olan sen ölürsen, hakkımda ne düşüncecekler biliyor musun? "Dylan sevgilisini bile koruyamadı, tahtından inme vaktı gelmiş." O yüzden, artık burda yaşayacaksın."

"Siktir git." diye fısıldadım öfke ile. Kaşları çatıldı. Başını yaklaştırdı öfkeli gözleri gözlerimde tur atarken.

"Sen kiminle konuştuğunun farkında mısın?" Yüzüne öfke ile tokadı geçirdiğimde başı yana dönerken ittim elini göğsümden. Kalkmaya çalıştığımda birden beni tekrar sertçe yaslarken öfke ile bileğimi, diğer eliyle de yanaklarımı sertçe kavrayıp dişlerini sıkarak yüzüme baktı. Acıyla dudaklarımdan bir inleme dökülmesini engelleyemedim.

"Bir daha bana elini kaldırırsan..." Ağır geliyordu yaşadıklarım. Birisi bana dokunmaya çalışmıştı, organ mafyasının eline düşmüştüm. Şimdi ise bu. Dudaklarımdan hıçkırıklarla birlikte göz yaşlarım düşmeye başladığında gözlerindeki öfke dindi yavaş yavaş. Elimi ve yanağımı sertçe bırakıp ayağa kalktı ve kapıya yürümeye başladı.

killer in my bed •[bxb] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin