KIMB -4-

2.7K 179 100
                                    

Biz geldik.

Yorum ve vote olayını anladığınızı düşünüyorum. İyi okumalar.

Yarın STAY gelecek.











Bölüm Dört: "Çocuk Gibi"

Gözlerimi açtığımda direkt olarak koltuğa kaydı bakışlarım. Burda değildi, dediği gibi sabah erkenden evden çıkmış olmalıydı.

Yataktan kalkıp odanın kapısını açtım ve çıktım odadan. Koridorun sonundaki adamlarından birine gördüğümde adamın bakışları beni buldu ve gülümsedi hızlıca. "Thomas Bey, kapıdan söyleseydiniz odanıza getirirdim kahvaltınızı."

"Aç değilim." dedim gözlerimi kaçırırken. "Bahçeye çıkabilir miyim?" Hiçbir şey yemek istemiyordum.

"Üzgünüm Patron kahvaltınızı sabah kalkar kalkmaz yapmanız gerektiğini söyledi." Adam baktım tekrar. "Lütfen Thomas Bey. Sonra çok öfkeleniyor." Galiba sinirini çıkardığı tek kişi ben değildim.

"Tamam, inelim." dediğimde gülümsedi.

"Çok teşekkür ederim." Eli uzattı önüme doğru. "Buyrun." Önünden merdivenlerden inmeye başladığımda arkamdan takip etti beni. Dünki masaya oturduğumda beni gören birkaç kişi etrafta koşuşturmaya başlamıştı bile.

Önüme birden fazla kahvaltılık gelirken pastırmalı yumurtaya batırdım çatalımı ve ağzıma götürdüm. Tadı çok güzeldi ama içimde bir şeyler yeme isteği yoktu. İştahım kapanmıştı ve nedeni ise çok belliydi.

Zar zor birkaç parça yediğimde ayağa kalktım yavaşça. Adının Bennet olduğunu öğrendiğim ve eve yeni gelmiş adama yürüdüm. "Bahçeye çıkabilir miyim? Az önceki adam yemekten sonra çıkabileceğimi söyledi." Telefonuna baktı.

"Patron'a sormam gerekiyor." dediğinde yüzüm düştü ama başımı salladım. Onunla alakalı değildi, Dylan ve etrafına yaydığı korkudan ibaretti hepsi. O telefonla konuşurken ben koltuklara oturdum ve beklemeye başladım.

Bittiğinde yanıma geldi. "Kendisi birazdan burda olacakmış." Öfke ile yüzüm kasıldı ve ayağa kalktım.

"İyi!" Evin kapısına yürümeye başladım. "Ben dışarı çıkıyorum!" Kapıyı açıp birkaç adım öfke ile atmıştım ki durmak zorunda kaldım. Arabadan inmiş, ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu.

Bana adımlamaya başladı ağır ağır. Dibinde durdu ve hiç değişmeyen sert bakışları direkt olarak beni buldu. Ardından muhtemelen arkamda duran Bennet'a baktı. "Yemeğini yedi mi?" Öfke ile dişlerimi sıkarken elimi yumruk yaptım.

"Evet Patron, yedi." Başını sallayıp bana eğdi. Gözlerine öfke ile baktığımda bu onu şaşırtmadı.

"Dışarı çıkmak istiyor musun?"

"İstiyorum." dedim hırs ile. "Beni eve kapatabileceğini mi zannediyorsun? İşim var, arabamı ver ve işe gideyim."

"Evet, sonra da kaçarsın değil mi?" Bana eğildi biraz daha. "Kovalamaca ve yakalamaca oynamak isterdim avukat, günümde olsaydım."

killer in my bed •[bxb] Onde histórias criam vida. Descubra agora