14 - istenmeyen sonuç

387 59 266
                                    


⋇⋆✦⋆⋇

Az bir zaman sonra Profesör Sprout geldi ve Bulstrode'un durumu hakkında bilgi verdi. Bir şeyi yokmuş, sadece birkaç saat baygın kalacakmış.

Bulstrode'un birden yığılmasına hepimiz çok gülüp dalga geçmiştik ama Flint'in Parkinson'la beraber dalga geçmiyor olması dikkatimden kaçmadı, şaşırtıcı. Hatta endişelenmiş gibi bile görünüyordu. Gerçi çoğu zaman kimseyi Parkinson kadar aşağılamıyor. Belki de Parkinson'la arkadaş olmadan önce öyle biri değildi, onunla takıla takıla ona benzedi desem yani biz Barty'e hiç benzemedik o da bize benzemedi. Demek ki esnek bir karakteri var. Ezik biri olduğunu zaten biliyordum.

"Şimdi az önce ki şamata tekrar olmasın diye yerlerinizi değiştiriyorum." dedi Profesör Sprout.

Harika bu Evan'la yan yana olamayacağım anlamına geliyor. Profesör Sprout onu alıp karşı tarafa geçirdi bizde bu sırada Evan'la birbirimize dramatik bakışlar atıyorduk. Bir Gryffindor bir Slytherin yan yana gelecek şekilde hepimizi dizdi ve şansa bak, ben Pettigrew ve Black'in arasında kaldım. Black aptal sırıtışı olmadan yanıma geçti ve yüzüme bile bakmadan sadece sessizce durmaya başladı.

Evan ve Barty ise karşıda Potter ve Lupin'le yan yana gelmişti. Özellikle Barty Potter'ın yanında olduğu için çok sinirli görünüyordu. Eminim hepimiz gibi o da Lupin'i tercih ederdi. Black ve tayfasından birini seçecek olsak bu Lupin olur, daha çekilebilir biri gibi duruyor.

Normalde Black laf atıp sırıtmadan durmazdı hayret. Gerçi artık bu kavgalar pek eğlenceli değil daha çok sinir krizine girmemi sağlıyor. Susması hepimiz için en iyi şey. Zaten yarın Hagrid'in yanında beraber cezaya kalmamız gerecek. Birbirimizle ne kadar az konuşsak o kadar iyi.

Tamam bu ölüm sessizliği de canımı sıkmaya başladı en azından benim solumda duran Pettigrew'la konuşsun. Sanki kafamın içinden geçeni okumuş gibi Pettigrew'la konuşmaya başladı, sanki ben burada yokmuşum gibi. Yani benimle konuşmasını istemiyorum ama durum biraz garip niye dalga geçmek için bile olsa konuşmuyor?

Onlar birbiriyle konuşurken kötü kötü bakıyordum. Madem benimle kimse konuşmuyor bakışlarıma maruz kalsınlar. Canım sıkıldı kimseyle konuşmuyor olmak benim kendi içimde konuşup düşüncelere dalmam demek ve bu bitmek bilmeyen bir yol.

"Yine neye kızdın?" dedi Black önüne dönükken. Bana sordu sanırım.

"Bana mı dedin?"

Aslında bana dediği gayet açık ama yine de sordum. Bir anda Pettigrew'a niye kızdın diyecek değil ya. Hem dese bile neden onun suratına bakmasın, beni sevmediği belki de iğrendiği için suratıma bakma gereği duymadığını biliyorum. Şaşırtıcı değil bende onun hakkında aynılarını düşünüyorum. Neyse ki saçma insanların saçma fikirleri umrumda değil.

"Evet sana dedim. Kaşlarını çattın bakmayı kesmiyorsun. İlerde kırışıklık problemi çekip ağlama sonra." dedi sesini sabit tutmaya çalışarak ama son cümlesindeki alay ifadesini yakaladım. Dalga geçmesi sessiz durmasından daha iyi sanırım devamlı konuşan birinin sessizliği korkunç bir şey. Hem yanımda Evan olmadığı içinde canım sıkılıyor.

"İleride yanımda sen olmayacağın için benim kırışıklık problemlerim seni ilgilendirmiyor." diyip devam ettim. "Ayrıca ben zenginim eminim bu tür şeylere çare bulabilirim." dedim dalga geçerek buna karşılık yanımdaki Pettigrew kıkırdamıştı. Black ise güldüğünü görmemem için yüzünü eğik tutmaya devam ediyordu.

𝑨𝒏𝒈𝒆𝒍𝒖𝒔 𝑪𝒖𝒔𝒕𝒐𝒔「ˢⁱʳⁱᵘˢ ᵇˡᵃᶜᵏ」Where stories live. Discover now