25

936 60 160
                                    

"Steve konuşmamızın üzerinden kırk dakika geçti. İlk aradığımda meşguldü şimdi çalıyor ama bakmıyor. Boşuna oyalama beni."

Montumu giyerken Steve hâlâ rahatlatmaya çalışıyordu ama hiçbir işe yaramıyor maalesef. Şimdiye gelmiş olması gerek. Evi buraya çok yakın zaten.

"Aşırı tepki veriyorsun Bucky. Özel bir durumu olabilir."

Garaja inerken peşimden söylenmeye devam etmesiyle sert bir soluk çıktı dudaklarımın arasından. Bende bu ihtimalleri düşündüm ama son kez aradığımda yine cevapsız kalması benim için son raddeydi.

"Özel bir durumu olsa söylerdi Steve. Y/N, 10 dakikaya geleceğini söyledi."

Bunu söylemesinin üzerinden kırk dakika geçmişti ve şuan saate gece ikiye yaklaşıyordu. Çok bile beklemiştim.

Hızla arabaya binerken içimdeki sıkıntı gittikçe çoğalıyordu. Cevap verirdi Y/N... Diğerleri toplantı sonrası kritiği yaparken Y/N kimle konuşmuş olabilir ki hem. Telefonunda bizden başka kimsenin numarası yok biliyorum... Belki de sadece paranoya yapıyorum. Bilmiyorum, iyi olduğunu bilmem gerekiyor. Ekiple yemeğe gittiğimiz gün yaşanan an hala aklımı karıştırıyordu. İkimizde izleniyormuş gibi hissetmiştik. Farkındayım. Üzerine gitmedim ama normal gelmemişti.

Yola seri bir şekilde çıkarken Steve'in sıkıntılı nefesini duyabiliyorum. Ne kadar bana söylese de kendisi de gergin duruyordu.

Dakikalar süren sessiz yolculuğumuzdan sonra apartmanın önüne arabayı park edip aynı anda indik.

"Işıkları açık."

Bulunduğu kata bakarken mırıldandım. Bu birazda olsa rahatlamam için yeterdi.

"Telefonunun sesi kapalıysa yemin ederim..."

Sinirle söylenirken açık olan apartman kapısından içeri girdim. Steve ardımdan gelirken merdivenleri ikişer üçer çıkıyordum. Ne kadar ışıklarının açık olması beni rahatlattı desem de yüzünü görmeden ruhumu daraltan duygu kaybolmayacaktı.

Kapı önüne geldiğim gibi parmağım zille buluştu.

"Y/N."

İçeriden herhangi bir ses gelmezken bir kaç kere kapıyı tıkladım. Stresle durduğu yerde bacağımı sallarken beklediğim her saniye içimdeki sinir ve endişe beni ele geçiriyordu.

"Kıracağım."

Kapıya tekrar vururken beklediğim hareketlik gerçekleşmezken endişeyle Steve'e döndüm. Endişeli duran yüzüyle daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum. Bir şeyler yanlıştı. Pes etmişlikle kafasını sallarken duyduğum kapı açılma sesiyle yönümü sese döndürdüm.

"Ne bu gürültü?! Açmıyorsa siktir git! Neyi zorluyorsun bu saatte?!"

Adım seslerinin ardından merdivenlerin başında gözüken adamla kalmayan sabrımın tükendiğini hissediyordum.

"İşine bak."

Sertçe konuşurken Steve hızla araya girip adamla ilgilenmeye başlamıştı. Aralarında ki muhabbeti dinlemeden kapıyı sertçe iteklerken kapının açılması da bir olmuştu. Adam arkamdan polisle ilgili bir şeyler mırıldanırken umursamadan hızla içeri girdim.

Bakışlarım ilk olarak vestiyere takılırken montunu ve anahtarlarını farkettim.

"Y/N?"

Tereddütle içeri seslenirken salondaki boşluğu atlayıp odasına doğru ilerledim. Aralık kapıyı tamamen açarken yine bir boşluk karşılamıştı beni.

Man Down//Bucky Barnes×Y/NWhere stories live. Discover now