18. BÖLÜM: ADEM ile HAVVA

90K 8.5K 43.6K
                                    


Herkese merhaba!

Bölüm için çok heyecanlıyım uzatmayacağım sadece lütfen yorum yapın çünkü çok merak ediyorum🥺

İlk kez böyle bir şey yaptım da...

Bu bölüm yıldızı parlatamayacaksanız... öyle işte :)

Keyifli okumalar!

18. BÖLÜM: Adem ile Havva

NP: The Weekend, Creepin

***

Toplantı odasında masanın başında projeksiyondan yansıyan programı seyrediyordum. Mera müzenin kuruluş yıldönümü için bir taslak çıkarmıştı ve bütün ekibin önünde ilk sunumunu yapıyordu ve ben onu nasıl reddedeceğimi düşünüyordum.

"Kıyafetler eksik," diyebildim kalemi masanın üzerine bırakarak. "Genel olarak harika bir organizasyon ama bu benim aklımdaki şey değil."

Mera sıkıntıyla dudaklarını birbirine bastırdı. "Üzgünüm," dedi. En başından itibaren çok gergindi. Bu konuda onu kesinlikle anlıyordum. Üzerinde çok büyük sorumluluk hissediyordu ama bunu yapabileceğini de biliyordum.

"Hayır," dedim ayağa kalkıp. "Üzülecek bir şey yok. İyi iş çıkardın ama sorun benim kafamdaki şey üzerine çalışmış olman. Yani bu seni hatalı yapmaz. İstediğim şey daha detaylı. Zamana meydan okumakla ilgili. İstediğim şey tarihin tozlu sayfalarından çıkmış bir gece. Standart bir gündüz kokteyli olmamalı. Masallardan ilham almamalıyız. Karanlıktan bahsediyorum. Mesela Dracula'dan. Zindanlardan, dantellerden ve kömür gibi boyanmış gözlerden. Gerçek olmayan bir şeyi vurgulamak istiyorum." Masanın etrafında dönerken zihnimi onların önündeki dosyalardan birine aktarmayı istedim.

"Neden peki?" diye sordu ekipten biri. "Bu bizim tarzımız değil. Her zaman kültürel bir yaklaşım sergiledik. Basit ama sade olandan ilerledik. Şimdi ise daha grotesk bir sunum üzerinde çalışıyoruz. Fazlasıyla abartıdan ve şaşadan bahsediyorsun."

"Kesinlikle," diye onayladım onu. "İlgi çekmek ama aynı zamanda dikkat dağıtmak istiyorum. Abartılı olmak. Çünkü bir yalanı anlatmaya çalışıyorum. Bize çok uzak bir dönemin taklidini yapmak. Bu gerçekliğimize bir atıf olacak." Olayı kişiselleştirmek gerekirse benim gerçeğime atıf olacak. Artık kapanan bir devri göstermek istiyorum. Kapandığını göstermek.

"Sanırım ne demek istediğini anladım," dedi Mera. "Bir peri masalı istemiyoruz, şık veya zarif değil. Gösterişli ama absürt."

"Tamamıyla," diye gülümsedim. "Jane Austen'e hepimiz bayılıyoruz, tartışmasız. Ama mutlu sonlar değil... Edgar Allen Poe hikayeleri istiyorum. Emily Bronte ama daha karanlık, kötü yanlarını. Tutku ve ihtiras istiyorum."

"Bunu sevdim," dedi Mera not alırken.

"Ben kararsızım," dedi Ezekiel. "Bu bir kuruluş yıldönümü etkinliği, amacına uygun olmalı."

"Sana katılmıyorum." Düşünürken kaşlarımı çattım. "Edebiyatın inine inmek istiyorum. Kitaplar sadece bilgi aldığımız kaynaklar değil, standarta bağlı olmak zorunda değiliz. Kuralsızlık hayal gücünün mihenk taşıdır. Ve sanatçıların bazen biraz abartmasında hiçbir sorun yoktur."

"Öyle diyorsan," diye gülümsedi. Hala yanlış bir fikir olduğunu düşündüğüne emindim ama yönetici olduğunuzda bunun bir önemi olmuyordu. Bu bu malikanede yapacağım son iş olacaktı ve ben gerçekten altına imzamı atmak istiyordum.

"Bu bilgiler ışığında yeni bir çalışma hazırlayalım, sonra yeniden toplanırız. Teşekkür ederim." Masanın üzerindeki eşyalarımı üst üste topladım, herkes çıktıktan sonra kendi odama geçtim ve saati kontrol ettim. Akşam üstü bir görüşmem vardı ve ertelemek için hevesliydim ama yapmam gerekenleri ertelemek sadece kafamda daha fazla ağırlığa neden oluyordu.

CANAVARIN DA KALBİ VARMIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin