what's wrong, brightwin.

amy?

yorumlarınızı eksik etmezseniz sevinirim, yazıp bitirmeyi düşünüyorum bu ay içinde inşallah❤️‍🩹

metawin'in ağzından:

"Bright, iyi misin?"

"İyiyim Metawin."

Bright'ın tuttuğum elini benden çekmesiyle tekrar sordum. Her şey bi anda olmuştu sebebi yoktu. Gerçekten ne oluyordu?

"Bright, ne olduğunu anlatacak mısın bana?"

Sinirleniyordum ve biraz da kalbim kırılmıştı. Normalde en aptal konuyu bile saatlerce konuşurduk.

"Bir şeyim yok Metawin. Sadece uykusuzum işte."

Mantıklı gelmiyordu. Sadece uykusuz olduğunu söyleyip benden kaçıyor olması mantıklı gelmiyordu hiç.

"Uykusuz olduğun için mi kaçıyorsun benden?"

Gözünde pes etmiş ifadeyi görmüştüm. Gözünü gözlerime değdirip mırıldanmıştı.

"Metawin, ben yorgunum biraz dinleneyim olur mu?"

Peşinden bir kaç adım atmaya yeltensem de Amy'nin kolumdan tutmasıyla durmuştum. Durup eve girişini izlemiş sonra da bahçede çimene -Amy'nin yanına- oturmuştum.

Amy benim çocukluk arkadaşımdı. Bugün Bright ile onu tanıştırmak istiyordum ama Bright her şeyden kaçıyordu.

"Ben neden aranızın bozuk olduğunu tahmin edebilirim eğer anlatırsan."

Demişti yanıma oturduktan bir kaç dakika sonra.

"Benim anlamadığım şeyi sen nasıl anlayacaksın ki?"

Dedim göz devirerek. Amacım Amy'i biraz sinir edip eğlenmeye çalışmaktı.

"Tatlım, kadınlar her şeyi anlar. Gay çiftleri bile."

Ofladım. Neden böyle olmuştu ki bi anda.

"Bilmiyorum. Sabaha güzel uyandık. Öpüşüyorduk. Her şey güzel gidiyorken odaya sen girdin ve çıktıktan sonra da üzerini giyindi kalktı."

"Şaşırtıcı. Ve garip."

Dedi düşünüyor gibi yaparak.

"Buldun mu bari?"

Dedim ve bende elimi çeneme koymuştum.

"Bilmiyorum ama onu nehire getir. Biraz içip gevşeriz ve belki anlatır."

Amy'den beklenecek tek plan buydu. İçmek ve içmek. Kafamı hayır anlamında salladım.

"Bright, kolay kolay sarhoş olan biri değil."

"Olsun en kötü tanışmış oluruz."

Omuz silkip cevapladığında olabilir diye düşündüm, belki gerçekten yorgundu ve ben kuruntu yapıyordum. Bu yüzden biraz eğlenirse üstünden yorgunluk kalkabilirdi bence.

Hafifçe başımla onayladığımda dışarı izlemeye başlamıştık. Uzun süre sonra sessizliği o bozmuştu.

"Biliyor musun? Senin çok güzel bir aşk yaşamanı dilemiştim en son kutladığımız doğum günümde."

Yani dört sene öncesi falan olmalıydı.

"Neden bana diledin ki? Kendine dileseydin."