16. İYİLEŞEN KANATLAR

4.1K 555 545
                                    


Ben geldimmm❤️

Nasılsınız, nasıl gidiyor?

Şimdik bölüme başlamadan önce...

CUMA GÜNÜ YANİ YARIN! SAAT 19:15'te CANLI YAYINDAYIZ!!

ÇOOOKK FAZLA SORU GELDİ, MERAK ETMEYİN HEPSİNİ CEVAPLAYACAĞIM!

Yorumları 400 yaparsanız Ezel ve Kuzey mutlu olacakmış :))) son kozumu oynadım.

Sizi seviyom.

Bölüme bir piyon bırakınnn ♟

Bölüme bir piyon bırakınnn ♟

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Barış Diri- Derinden

İyi okumalar güzelim❤️

16. BÖLÜM: İYİLEŞEN KANATLAR

    Annemin saçlarımı okşayan parmaklarını hatırlıyorum.

Elleri silah tutmaktan nasırlaşmıştı, sertleşmişti ama yine de saçımı okşarken o kadar narin hissettirirdi ki mayışıp bir kedi gibi ona sokulurdum.

Açıkçası saçlarımın okşanmasını çok sevmezdim ama annem öyle güzel okşardı ki o anı bölecek tek bir sese bile çıldırırdım.

Daha sonra Karavezir saçlarımı okşamıştı. Öyle bir okşamaktı ki ruhumu bilinmezlikler diyarına kaçıracak kadar güzel, değerli ve özel hissetmek, ruhumun dallarında sallanan küçük kız çocuğu için kaçınılmaz bir mutluluktu.

Ve sanırım ondan sonsuza kadar saçlarımı okşamasını isteyebilirdim.

Şu an saçlarımı ne annem okşuyordu ne Karavezir. Saçlarımı okşayan kişi Han'dı.

Dün gece sabaha kadar ağlamıştı. Hatta Gök duymasın diye kendini sıka sıka ağlamıştı. Ve bir saniye olsun bana sarıldığı pozisyonu bozmamıştı. İçini dökmesi için ben de çok çıtımı çıkarmamış sırtını sıvazlamıştım.

Daha sonra nasıl uyuyakaldığımız hakkında hiçbir fikrim yoktu. Başım sanıyorum ki Han'ın göğsündeydi ve onun parmakları da saçlarımdaydı. Hafifçe yerimde doğruldum. Bir elinde de telefon vardı ve sanırım oyun oynuyordu. Doğrulduğum gibi, "Günaydın," dedi.

"Sana da," deyip kollarımı geriye atarak gerindim. Başımı da geriye doğru attığımda saçlarım sırtıma doğru döküldü.

Vücuduma bir ürperti geldiğinde gözlerim anında camlara kaydı. Camlar her sabah olduğu gibi açıktı. Karavezir'in en büyük takıntılarından biri de sanırım buydu: Her sabah ev havalanacak.

Sanki sanarsın sadrazamın...Tövbe tövbe.

"Git üstüne hırka, bir şey giyin," dedi Han da doğrularak. "Yeni uyandın. Ben de abimi uyandırayım."

EZELWhere stories live. Discover now