aşıklar durağı, hyunlix ✓

yılbaşı özel bölüm

yılın son gününde yılbaşını birlikte geçirmek için bir ev kiralamışlar, şimdi ise o kiraladıkları evi süslemeye başlamışlardı. iki katlı evin sadece alt katını süsleme kararı almışlardı, üst katı ise sadece uyumak için kullanacaklardı.

jisung ve jeongin ağaçları süslerken minho'yla hyunjin de şömineyi süsleyip diğer dekorasyonları yerleştirmek için birbirlerine yardım ediyorlardı. chan ve changbin alışverişten sorumlu olduğu için markete gitmişler, felix ve seungmin ise mutfakta akşam için kurabiye pişirmeye çalışıyorlardı.

kırmızı, yeşil ve beyazın hakim olduğu salon şimdiden güzel görünüyordu. hep birlikte girecekleri ilk yılbaşı gecesi olacaktı bu. hepsi o yüzden ayrı bir özen gösteriyordu. birbirleriyle tartıştıkları zamanlar olmuştu, birlikte delicesine gülüp eğlendikleri, birlikte ağladıkları birçok an olmuştu. bu anların hepsi onların daha çok birbirlerine bağlanmasına yol açmıştı.

hyunjin derin bir nefes verdikten sonra dinlenmek için sevgilisinin yanına, mutfağa doğru yöneldi. tezgaha dönük olan bedeni görünce tebessüm edip yanına yaklaştı. kollarını minik bedene sarıp çenesini felix'in omzuna yaslamış, ardından yanağına minik bir öpücük kondurup tekrar omzuna yaslamıştı çenesini.

"yoruldun mu hyunie?" unlu ellerini havada tutuyor, bedenini kendisine sarılan sevgilisine döndürmeye çalışıyordu. uzun beden kollarını gevşettiğinde yüz yüze gelmişler, dudağını büzüp kendisine bakan hyunjin'e tebessüm edip buse kondurmuştu dolgun dudağa.

"yoruldum ama bu öpücük tüm yorgunluğumu alıp götürdü meleğim."

felix tatlılığına dayanamayıp iki elini de sevgilisinin yanağına çıkardığında hyunjin'in yüzüne bulaşan unla birlikte telaş yapmıştı. silmeye çalıştıkça da elindeki unlar güzel yüze daha fazla bulaşıyordu.

"of aşkım her yerin un oldu!"

kıkırdamasını tutamayan hyunjin yanağındaki elleri tutup felix'in bir parmağını minik burnuna dokundurttu. kendi yanağında unlu parmak izleri varken sevgilisinin minik burnunda da un izi vardı şimdi.

onların bu hallerini izleyip gülen seungmin ise hala kaptaki harcı çırpmaya çalışıyordu. çok geçmeden jeongin imdadına yetiştiğinde kek harcını ona verip kendisi de kollarını sevgilisinin beline sarmıştı. arada sırtına öpücükler koyuyor, arada da karnını gıdıklıyordu. jeongin'in güzel kıkırtısı kulaklarına dolduğunda ise tüm yorgunluğu uçup gidiyordu sanki.

içeride yorgunlukla uzanan jisung'un üstüne bedenini bırakmış olan minho ise iyice sokulmuştu altındaki bedene. boynuna aralıklarla öpücük bırakarak kendine gelmeye çalışıyordu. arkadaşları arasında en çok tartışan çift olabilirlerdi ama sonu her zaman tatlıya bağlandığı için bunları ciddiye almıyorlardı artık.

chan ve changbin ise markette alınacaklar listesini tamamlamaya çalışırken bir yandan da gördükleri yılbaşı kostümlerini deniyorlardı. chan noel babanın sakalını ve şapkasını taktığında changbin kostümü beğenmiş, kendisi de cüce kıyafeti denemişti.

chan'ın söyleyebildiği son şey ise "bu tam boyuna uydu." sözleriydi.

evdeki tüm hazırlıklar bitmiş, alışveriş tamamlanmış, kek ve kurabiyeler fırından çıkmıştı. changbin aldıkları kostüm parçalarını herkes istediğini alsın diye ortaya koymuştu. hepsi tek tek deneyip beğendiklerini giydiler.

henüz bir saatten fazla vardı yeni yıla girmelerine. hediyeleşme için önceden kura çekmişlerdi. şimdi ise hepsinin hediyesi yılbaşı ağacının altında açılmak için bekliyordu.

tabu oynamayı kararlaştırdıklarında hepsi sevgilisi ile eş olmuştu. yasaklı kelimeleri sürekli ağzından kaçıran jisung, chan anlamıyor diye bağırarak anlatmaya çalışan changbin, kelimeler aklına gelse de dile getiremeyen jeongin ve koreceye pek hakim olmadığı için yarım yamalak anlatan felix ile hepsi oldukça gülüp eğlenmişti.