2.4

310 33 35
                                    


Bu bölüm
Yeonjun'un bakış açısından olacak

Ayrıca yeni yılınız kutlu olsun!
1 Ocak 2023, senenin ilk günü.
Umarım bu sene hepiniz için
her seneden katbekat
daha da güzel olur.

İyi okumalarr!!

∆∆∆∆∆∆∆

Ne ara ayağa kalkmıştım da koridora fırlayarak "HEMŞİRE! DOKTOR! KİMSE YOK MU? NOLUR ACİLEN GELİN! HASTA, HASTANIN KALBİ DURDU! MAKİNE....CİHAZ... TEK ÇİZGİ...KİMSE YOK MU?" diye bağırmaya başlamıştım hatırlamıyordum bile. Kalbinin durduğunu belli eden o tek çizgiyi görüp o stabil sesi duyduğum an ayaklarım beni yardım çağırmaya ilerletmişti.

Korkudan kalbimin ne kadar hızlı attığını kelimelerle tarif edemiyordum. Ben deli gibi bağırıp yardım isterken birkaç hemşire hızlıca odaya giriş yaptı. Ben de hiç beklemeden peşlerinden girdim.

Bağırışlarım her yerde yankılanmış olacak ki odaya sadece hemşireler değil; Jaeyun, Jungwon, Sunoo ve Beomgyu da dalmıştı.

İki hemşire telaşla Jieun'ın başına geçmişken bir tanesi bize dönerek "Lütfen işi zorlaştırmayın ve odadan dışarı çıkın." diyordu. Hemşire çıkmamız için uyarı yaptıkça Jaeyun delirmiş gibi, "NE DEMEK ÇIKALIM? KARDEŞİM ÖLÜYOR, NEREYE ÇIKIYORUM BEN? DELİ ETMEYİN ADAMI!" diye bağırıyordu. Hemşire eliyle sakinleşmesini ister gibi bir hareket yaparak "Lütfen sakin olun ve dışarı-" şeklinde konuşmaya devam ederken bir yanda Sunoo ağlıyor, diğer yandan Jake ve Beomgyu bağırıyor, Jungwon ise onları sakinleştirmeye çalışıyordu.

Ben mi? Ben ise hala tek çizgi görünen makineye bakakalmış bir şekilde öylece dikiliyordum. Etraf sessizleşmiş, sadece makinenin o iç gıcıklatan 'diiiitt' sesini duyuyordum.

"Beyefendi biz de işimizi yapmaya-"

"NE İŞİ BE NE İŞİ? KARDEŞİM ÖLÜYOR DİYORUM...HATTA ÖLDÜ LAN? LAN KARDEŞİM O BENİM? KALBİ ŞU AN DURDU? NE YAPMAMI BEKLİYO-"

Birbirine girmiş bağrışmalar ve ses karmaşası devam ederken, Jieun'ın başındaki erkek hemşire gür sesiyle "DURUN!" diye bağırdı. Herkes birden sessizleşmişti.

"Sakin olun." diyerek yere düşmüş olan makinenin kablosunun ucundaki mandalı tekrardan Jieun'ın parmağına taktı. Hemşirenin bunu yapması ile makinenin tekrardan o eski ritmik 'dit...dit...' sesi ve ekrandaki düzenli kalp atış grafiği geri gelmişti.

"Sadece kablo çıkmış. Sorun yok." dedi hemşire de derin bir oh çekerek. "Muhtemelen yanındaki son kişi yanlışlıkla mandalı oynattı ve fark etmedi. Doğal olarak cihaz da kalp atışını hissedemeyince, gösterecek bir ritim olmadığından durmuş gibi göründü."

Üstümden kocaman bir yük, hatta ne yükü, direkt üstümden iki yüz tonluk bir balina kalkmış gibi hissediyordum.

"Yani kardeşim..." diye söze girdi Jake bana bakarak. "Pardon...fark etmemişim oynadığını, e tek çizgi de görünce... Bir de sanırım gerginlikten, o anki telaşla kabloyu biraz fırlatmış olabilirim." dedim ben de utangaç bir şekilde. E ne yapayım yani, o tabloyu gördükten sonra nasıl sakin kalayım? Azıcık çıkıvermiş işte kablo...

Jungwon "Bana bak enişte menişte demem-" diye hiddetli bir giriş yapmıştı fakat sözünü bölen şey hafif bir öksürük oldu.

Jieun'ın öksürüğü.

"Jieun??" diyerek yanına koştum hemen. Aynı şekilde diğerleri de peşimden gelip yatağın etrafına dizilmişlerdi. Hemşireler sadece bakıyordu. Onlar da şaşırmış gibilerdi.

like there's no tomorrow || choi yeonjun {✓}Where stories live. Discover now