ÇOK ZORDU CHAN ÇOK

19 4 0
                                    

EVET EEEE BİTTİ YANİ YAZI YANİ BU YAZI. BU ARADA SİZE BİR DİZİ ÖNERİCEM TALİHSSİZ SERÜVENLER DİZİSİ. AMA DİZİSİ YAZMAYI UNUTMAYIN. Caps lock açık kalmış.





( Yazarın anlatımıyla )

Han'ı kapatınca aslında hiç gitmemişti oradan. Tüm bağırışlarına küfürlerine şahit olmuştu. Ağladığında nedensizce bir parçası kopmuş gibi hissetti. Ama kendini topladı. O Lee Minho'ydu. Kimseye acımazdı. Taş gibiydi ve herkes ondan korkmalıydı. Onu oradan çıkarma düşüncesini çıkarmalıydı. Yaparsa onun güçsüz biri olduğu düşünülürdü. Sonra bir şey oldu. Han vurmayı kesti. Ne ağlama sesi geldi ne başka bir şey. Sonra yüzünü gülümseten o cümle geldi.

- İSMİMİ VE BU GÖRDÜKLERİNİ KİMSEYE SÖYLEME!

Gülmemek için ağzını kapattı. Hızlıca orayı terk etmeliydi ve Felix'ler canları arkaşlarını bulana kadar beklemeliydi. Yoksa gerçek arkadaşları değildir. Aklında buna benzer düşüncelerle sınıfa gitti. Dersler başlamıştı ve bu yüzden kapıyı çaldı. Hocadan özür dileyerek sırasına geçti. Hyunjin Minho'ya "Neler oluyor" der gibi baktığında eli ile" tenefüs " der gibi yaptı.

( 2 ders sonra )

Felix, Chan ve Jeongin 2 derstir gelmeyen Han'ı açıkçası merak ediyorlardı. Sonuçta o okula yeni gelmişti. Yerleri tam bilmiyordu. Tabi onları dinleyen Minho'nun farkındaydılar. Felix bunu anlayınca Minho'ya yönelik konuştu.

- Ona ne yaptın?

- Efendim?

- Duydun Minho! Si- H'ye ne yaptın?

- Ben bir şey yapmadım.

- MİNHO!

- Yahu ben birşey yapmadım!

- Senle o da kayboldu. Yani sende bir işler var?

- Ben sadece yüzmeye gitmiştim.

Felix'in gözleri büyümüştü. Koşarak sınıftan çıkıp spor salonuna koşabildiği kadar hızlı koştu. Arkasından Chan ve Jeongin'de gelirken Felix geldiğini belirtmek için kapıyı hızla çarparak içeri girdi.

- Jİİİİİ

Han gelen sesle ayağı kalktı. Sesinin gelmiyeceğini düşündüğü için kapıya sertçe vurdu.

- Geliyorum!

Felix arkadaşını kurtarmak istiyordu tabi. Sese doğru ilerlerken arkasından diğerleride geldi.

- Nerede?

- Soyunma odası.

Arkalarından sallana sallana gelen Minho'ya baktılar. Chan, Felix'in aksine akıllıydı. Jisung'un da zeki bir çocuk olduğunu biliyordu. Anahtarların Minho'da olduğunu anlamıştı. 

- Boşuna uğraşma. Anahtarlar onda...

Chan Minho'ya dönerek bıkkın bir sesle konuştu.

- Tek akıllı sensiz galiba hı?

- Ver artık Minho zaten saatlerdir orada!

- Gelin ve alın.

- Neden herşeyi zorlaştırıyorsun Minho ?

Minho sinir etmek amaçlı gülümsedi.

-Saygı ekine ne oldu?

-Minho Hyung. 

CEHENNEM GÖRÜNÜMLÜ CENNET **MİNSUNG**Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin