CEHENNEM GÖRÜNÜMLÜ CENNET **MİNSUNG**

Sabah

( Günümüz ) (Minho)

Gözlerini elleri ile ovuşturduktan sonra bana daha çok sokuldu. Neden yapmıştı ki bunu? Şuan çok tatlı görünüyordu.

-Mmmhh

Saatlerdir kollarımın arasında izlediğim güzel surattan bir ses çıkınca gözlerimi yumdum.

Nefes seslerinin düzenliliği bozulurken ellerimi daha da sıkılaştırdım. Beni bıraksın istemiyordum.

-Minho?

Uykulu gelen sesi ile kendime bastırdım onu. 

-Ben nerdeyim? Ve neden bana sarılıyorsun.

Gördüğüm için duygularını içine atmadan konuştu benimle. Umarım hep böyle yapar. Tatlı ve somurtmasızdı yüzü. 

-Öncelikle bana sarılan sendin. Ayrıca dün içmeseydin bunlar olmazdı. Ha bu arada şuan Changbin'lerdeyiz. Felix ve Changbin kim bilir ne yaşıyo. 

Hemen sonra aklıma gelen şey ile konuştum korku ile. 

-Dünü hatırlıyor musun? 

-Dün?

Derin bir nefes aldıktan sonra kapımızın tekmelenmesi ile bakışlarımız oraya kaydı. Jisung hızlıca yüzündeki sersemleme ifadesini silmeye çalıştı ama imkansız olduğu için yüzünü boynumun altına doğru sakladım. İstemiyorsa istemiyordu ve buna saygı gösteriyordum. Yaşadığı şeyler doğru değildi.

-KAHVALTIYA GELMEYENE TERLİK VAR BİZZAT BEN...den... FELİX KOŞ BÜYÜK SHİP VAR ! 

-SHİP Mİİİİİİ !!!

Felix bunları duyar duymaz merdiven sesleri geldi ve aradan 10 saniye geçmeden Changbin'in yanında kapı eşiğinde yerini aldı. Neler oluyor be şuan ? Aslına bakarsanız gerçekten sarmaş dolaş görünüyoruz şuanda. Jisung yaktım seni ! Yüzünü saklayacağız diye girdiğimiz hallere bak.

Sesimi uykulu yapmaya çalıştım birkaç saniye. Sonra cevap verdim.

- Ya ne shipi Tanrı aşkına? Bide isim koyun tam olsun.

Changbin aydınlanma geçirdi. Ardından biraz düşündü. TANRIM SAKIN-

- Sakın-

- MİNSUNG! 

- OHA ÇOK MANTIKLI.

Delirmeme aha şu kadar kaldı.

- Birazdan yerdeki domuzlu terlikleri kafanıza geçirmemi istemiyorsanız. Shhhhh.

Bu dediğime Felix çok güldü. Changbin'de ama o, sakinleşip kahvaltıya gelmemizi söyledi. Ardından korkmuş olacak ki gitti. HAHA Minho gazabı. MY NAME IS MİNHO MAAAAAAAAAANN .

Açık konuşayım. Felix'i yanımdayken ilk defa ürkek ve çekingen olmadan görüyorum. Cidden çok güzel gülüyor. Güneş ışığı gibi. Sarı saçları parlıyor.

- Neyse hadi yemeğe.

_______________________________________________

Bölümsüz kalmayın diye.

A-