10 bölüm

470 22 1
                                    


Güneşin ışıkları gözlerimi düşerken yerimden rahatsız bi şekilde kıpırdandım.

Ama 2 güçlü kol buna izin vermiyordu.Yine ve yine yanımda uyumuştu.Aslında ben pekte şikayetçi değildim.Neden olduğunu bilmeden kendimi onun yanında güvende hissediyordum.

Belimi sarmalamış kollardan kurtulmak için çabalasamda nafileydi.Belki oda beni seviyordur?
Belkide benim bi türlü kendime inandiramadigim o duygu aşktır?
Ben bu adama aşık ola bilirmiyim?

Onu uyandırmak için bi oyun çevire bilirdim.

Kolumu uzatarak komodinin üzerindeki telefonuma ulaştım.

Telefondan çığlık sesini ayarlayıp Ayazın kulağının dibine koydum.

Bi anda çığlık sesi odayı doldurunca Ayaz uykudan korkuyla atıldı.

Bense durmuş onun bu hareketlerine kahkahalarla gülüyordum.

Gözü telefonun kayınca hemen telefonu elime alıp sesi kapadım.

Ama hala gülüyordum.

"NE !!bu Açelya?!"

Istesemde kendimi durduramıyordum.

"Aman be benmi sana dedim gelde benim yatağımda uyu,ayrıca senin benim yatağımda ne işin var?"

Kendimi sinirlenmiş göstermeye çalışsamda qaliba olmuyodu. Çünkü alttan alttan kıkırdıyordum.

Ayazın sinirlenmesini beklerken yüzünde çapkın gülüşle beni izliyordu.

"Ne bakıyorsun?" Kahkahalarım kıkırdamalara dönüşünce soru soran gözlerle Ayaza bakıyordum.

Peki neden onun üstü çıplaktı.

Korkuyla hemen yorgani kaldırdım.
Ohhh!!diye derin bir nefes verdim.
Üzerimde pijama vardı.

Ama bu sefer gülen Ayaz oldu.

Gülünce yanağında oluşan çukur resmen bana dokun diyordu.

"Korkunca o kadar güzel oluyosunki!"

Bu sözü yanaklarımın kızarmasına neden olmuştu.

Daha fazla durmadan banyoya girdim.

Banyo yapmaya karar verdim ve üzerimi soyunmaya başladım.Sıcak suyun bedenimi mayıştırması baya rahatlatıyordu.

Banyom bitince kıyafet alamadığım aklıma geldi.Hemen kendimi havluya sarıp banyodan çıktım.

Çıkar çıkmaz dolaba koştum dolabın açmak için elimi uzatınca dolabın aynasında koltukta oturup beni seyreden Ayazı gördüm.

Tiz bir çığlık atıp Ayaza döndüm.Bunu 2 ci kez yaşıyordum artık.Birilieri bunan,bir kızın odasına girlimemeyi öğretmesi lazım ama.

Çarpık gülümsemesiyle bana doğru yaklaşıyordu.

Bence dolaba yapışmıştım.

"Senin hala benim odamda ne işin var?."

Bana doğru eğildi.
"15 dakikaya aşağıda hazır ol!"

Çıplak olduğum aklıma gelince hemen yanından geçerek üzerime kıyafet aldım ve banyoya doğru gittim.

Daha doğrusu gidemedim çünki kolumdan tutulup dudaklarıma kapanan dudaklarla öylece kalmıştım.

Belimi tutarak kendine bastırıyordu.

Ayrılınca belimi bıraktım.

Ama keşke bırakmasaydı çünkü bırakır bırakmaz üzerimdeki havlu yere düştü.

Aşkın karanlık yüzü Where stories live. Discover now