*i love u in every universe* (Special Episode)

385 24 10
                                    


Uzun bir aradan sonra söz verdiğim bir şeyi yapıyorum. İşte o özel bölüm. Bu hikaye konusuyla ve hayal etmesiyle çok sevdiğim bir hikayeydi. Malesef tuhaf bir dönemime denk geldiği için biraz kısa ve belki de biraz özensiz oldu. Ama yine de çok özel ve hep öyle olacak. Umarım özleminizi gideren ve hoşunuza giden bir bölüm olmuştur. Yazarken yorulduğumu hissetsem de bir şeyler yazmayı çok özlediğimi fark ettim. Umarım bu vesileyle verdiğim arayı sonlandırır ve devam ederim. Beğenilerinizi ve özellikle yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalar <3

"İşte orada! Kitaba ulaşmamız lazım."

Büyücü arkasındaki kıza bağırdıktan sonra tüm gücüyle koşmaya devam etti. İleride duran kitaba ulaşmak zorundaydı. Anca bu şekilde kızı kurtarır ve savaştıkları iblisten kurtulurdu. Büyücü kitaba doğru koşarken bir yandan da kendilerine saldıran yaratıkla savaşmaktaydı. Yaratık o kadar güçlüydü ki büyücü neredeyse ilk kez bu kadar zorlanıyordu.

"Dikkat et!" Genç kız önündeki adamı uyarmış olsa da onun yaratıktan darbe almasına engel olamamıştı. Aldığı yarayla acı dolu bir ses çıkardı, canı fazlasıyla yanmıştı. Yaratık tekrar bir hamle yaptığında büyüsüyle onu durdurdu. Tüm gücünü kullanarak yaratığı büyüsüyle kıstırdı ama buna daha fazla katlanamazdı. Yüzündeki acı dolu ifadeyle arkasındaki korkmuş kıza döndü.

"Üzgünüm, onun senin gücünü almasına izin veremem. Sen bunu kontrol edemezsin ama ben ederim."

Diğer eliyle büyüsünü kıza yönlendirdi ve onun gücünü almaya başladı. İçinden bir şeylerin söküldüğünü hisseden kız acı içinde kalmıştı.

"Be-beni öldürüyorsun..."

"Biliyorum, tek yol bu."

Kız acıyla bağırmaya devam ederken yaratık kurtulup büyücüye saldırdı. O yaratığa yakalandığında genç kız da büyünün etkisinden kurtulup yere düştü. Yol arkadaşı kendisine ihanet etmişti, artık tek başınaydı. Yaratık büyücüyle ilgilenirken o ileride ışıldayan kitaba baktı. O kitaba ulaşırsa, kurtuluş yolu bulabilirdi. Kayaların üzerinden atlayarak kitaba ulaşmaya çalıştı. Genç kız hayatı pahasına koşarken büyücüyle işi biten yaratık onun bedenini yere bırakıp kıza yöneldi. Kızı kollarından yakalayıp havaya kaldırmıştı. İşte şimdi genç kız ölesiye korkuyordu ve ne zaman korksa gücünü kullanıp bir portal açardı. Arkasında bir portal açıldığında her şey o portala doğru sürüklenmeye başladı. Yerde ölmek üzere olan büyücü son gücüyle büyüsünü yaratığa doğru attı ve kızı tutan vantuzlarını kesip kızın özgür kalmasını sağladı. Yaratıktan kurtulan kız portala doğru sürüklendi ve sonra her şey karanlığa gömüldü.

Stephen nefes nefese uyandığında gördüğü rüyanın etkisinden kurtulamamıştı. O da neyin nesiydi öyle? Kalkıp yüzünü yıkadığında kendini biraz daha iyi hissetmişti. Kısa bir kahvaltıdan sonra dolabının karşısına geçti ve gömleklerden birini askıdan çıkarıp eline aldı. Bugün hastaneden bir arkadaşının düğünü vardı ve pek istemese de katılmaya karar vermişti. Uzun zaman sonra ilk kez insan içine çıkacak olmak onu biraz geriyordu ama bununla baş edebilirdi sonuçta o Doctor Strange'di.

Ayna karşısında kravatını da düzelttikten sonra artık hazırdı. On dakika görünüp gelse yeterdi. Sonrasında geri dönüp yasını tutmaya devam edebilirdi. Liz'i kaybetmenin acısı hala ilk günkü gibi tazeydi ve öyle kalmaya da devam edecekti.

****

Düğünde herkes mutlu görünüyordu ve bu içten içe birazcık sinirini bozmuştu. Gerçekten bu kadar mutlu olmak mümkün müydü? Hem de onca şeyden sonra. Gelin ile damadı görünce yüzünde buruk bir gülümseme oldu. Sevdiği insan hala yanındayken elbette bu kadar mutlu olmak mümkündü. Arkadaşını tebrik ettikten sonra bardan kendisine bir bardak içki aldı ve kenarda yudumlamaya başladı. Kendi halinde takılırken insanların balkona yönelip çığlık atmasıyla dikkati oraya yöneldi. Usulca balkona çıktığında gördüğü manzara gözlerini devirmesine neden oldu. Daha önce görmediği tek gözlü bir yaratık sokaktaki her şeyi yıkıp geçiyordu. Elindeki içkiden bir yudum aldıktan sonra garsonun elindeki tepsiye koydu ve pelerinini savurup balkondan aşağıya atladı. Büyüyle üzerindekileri kostüme çevirdiğinde insanlar tezahürat yapıyordu. Bu birazcık hoşuna gitmişti, gösterişi severdi. Yere indiğinde yaratığın esir aldığı otobüsün karşısına dikildi. Tek gözlü bir yaratık otobüsten ne istiyor olabilirdi? Büyüsüyle otobüsü açtığında içerideki demirlere tutunmuş neredeyse düşecek olan kızı gördü. Tekrar büyüsünü kullanarak kızı yakaladı ve yanına çekti. Bu durum yaratığı kızdırmış olmalı ki koca otobüsü üzerine fırlattı, neyse ki büyücü bundan kurtuldu. Yaratığa saldırdığında yaratık onu tutup bir dükkandan içeriye fırlattı ve kendinden geçmesine neden oldu. Genç kız tekrar yem haline gelince koşmaya başladı. Tam yakalandığı an ortaya bir başka büyücü çıktı ve yine onu kurtardı. Bu sırada pelerin yerde baygın sahibini ayıltmaya çalışıyordu. Sahibinin ayılmaya niyeti olmadığını fark edince gidip kızı aldı ve yüksek bir yere çıkardı. Diğer büyücü yaratıkla savaşmaya devam ederken Stephen da kendine gelip savaşa dahil oldu.

Vertigo(Doctor Strange)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang