Odamın bir köşesine,penceremin yanına çökmüş dışarıyı izliyordum.Bundan önceki o normal ve pek fazla acı çekmediğim hayatımı...
Bu okulda beni çeken tek şey Woohyun,o da bana ait değil.Lanet olsun onu anlayamıyorum.
Bütün gece uyumamıştım ve sürekli Woohyun ve onun aptalca ikilemlerini düşünüyordum.
Üzerime geçirdiğim siyah uzun elbise ve üzerine giydiğim kırmızı ceket ile yemek salonuna doğru gittim.
Ama koridorda durduğumda canlı bir müzik sesi beni yarı yoldan döndürerek müziğin geldiği yöne doğru iteledi.
Biraz daha ilerlediğimde yine istem dışı kendimi Woohyun'un odasının önünde buldum.
Müzik Woohyun'un odasından geliyordu.
Kapının önüne gelerek kulağımı kapıya dayadım ve dinlemeye koyuldum.
Müzik gerçekten çok canlıydı...
Tüm acı veren şeylerle ben ilgileneceğim.
Ama bana sadece bir şey için söz ver.
Sadece birşey için söz ver.
Senin yerin sonsuza kadar,daima burası olacak...
Sözleri duyduğumda kalbimin acıdığını hissettim ama neden böyle olduğunu bilmiyordum.
Woohyun'un neyi vardı da böyle duygusal bir şarkı söylüyordu anlamıyordum.
Birkaç dakika daha kapının önünde durdum ve dinlemeye devam ettim.
Ardından kapı açıldığında kendimi hızlı bir şekilde kenara çektim ve bu sefer düşmemi engellediğim için derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN ŞEHVETİ
Vampire*Sonsuza kadar yaşayabildiğinde ne için yaşarsın?* *Sonsuzluk şimdi başlıyor.* *Sadece bir vampir sonsuza kadar sevebilir.* *Cennetteydim;cehennemin ortasında bir cennet...*