Şuan gerçekten sevdiğim adam tarafından öldürülmek üzereydim ama beni korkutan bu değildi...
Elbet birgün herkes ölümü tadacaktı ve ben normal bir insan olduğum için Woohyun'dan önce ölecektim.Bunun iyi tarafı belki Woohyun ardımdan gözyaşı dökerek beni sevdiğini hissettirebilirdi.Tabi beni kendi elleriyle öldürmediği sürece.
"Woohyun kendine gel!Lütfen!"hem vücudumdaki cam kesikleri hemde Woohyun'un elleriyle sıktığı boğazımın acı vermesinden dolayı bağırmak istiyordum ama bağıramıyordum.
Vücudumdaki kesiklerden akan kanlara baktım ve nasıl olurda Woohyun bundan etkilenmez diye düşündüm.
Sunggyu ve diğerlerine baktığımda hepsi kanımın kokusuyla büyülenmiş gibi kendilerinden geçmişlerdi.
Woohyun'a baktığımda bir robottan farksız bir şekilde gözlerini gözlerime dikmişti ve gözlerini birkez bile kırpmamıştı.Evet gerçek hali de buna yakındı ama bu kadarda değil,bu kadar duygudan yoksun biri değildi.
"Woohyun?"tepki vermeyeceğini biliyordum ama yine de denemeye devam ederek onunla konuşmaya çalıştım.
"Bunu yapmak zorunda değilsin,o kadının seni yönetmesine izin vermek zorunda değilsin."dedim ve konuşmama devam ederek gözlerinin içine baktım ve artık siyah olmadıklarını,kendi göz rengine geri döndüğünü fark ettiğimde içime bir nebze su serpildi.
"Ben kimsenin yönetimi altında değildim.Gözlerime bak?Ben hala eski Woohyun'um ama artık gözü açılmış ve gerçekleri gören bir Woohyun'um."dedi son derece duygusuzluk akan bir ses tonuyla ve boğazımda tuttuğu ellerini geri çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN ŞEHVETİ
Vampire*Sonsuza kadar yaşayabildiğinde ne için yaşarsın?* *Sonsuzluk şimdi başlıyor.* *Sadece bir vampir sonsuza kadar sevebilir.* *Cennetteydim;cehennemin ortasında bir cennet...*