Kingsley Drake
Soğuk ve buz gibi taştan duvarların arasında King'in yürüyüşünün tok sesleri yankılanıyordu. Koridorun sonundaki kapalı kapının ardından çıt çıkmıyordu. Adam King'i görünce hemen kapıyı açtı ve King tek bir ışıkla aydınlatılan odanın içine girdi.
Arkasında kalanlara hiç bakmadı, gözlerini kırık bir sandalyenin üzerinde oturan adamda sabit tuttu. Kollarından ve bacaklarından kalın iplerle bağlanmıştı, başı aşağı düşmüştü ve çenesinden aşağıya kanlar damlıyordu. Ayakkabıları, beyaz gömleği ve her yeri kırmızıya boyanmıştı, kendi kan gölünün üzerindeydi. Hala bilinci yerindeydi, gözleri açıktı ama nefesleri güçlü değildi.
King buz gibi bir ifadeyle soluna baktığında tanıdık simayı gördü. Başını salladığında Logan arkasını yasladığı duvardan ayrıldı ve aynı şekilde onayladı. Odada toplam sekiz kişilerdi ama nefes sesi bile çıkmıyordu. Bir adam sandalyeye bağlı kişinin arkasına geçti ve saçlarından tutarak başını yukarı kaldırdı. King onu uzaktan inceledi, gördüğü kişiydi.
"Kaç gündür burada?" diye sorduğunda kapalı kapının oradan sakız patlatıldığını duydu.
"Dört." dedi Lexi. King ile göz göze geldiklerinde sakızını bir daha şişirdi. Tepki bile vermeden izliyordu, sıkılmış gibiydi. Koca topuğunu arkasındaki duvara yaslamıştı, tek ayağının üstünde kollarını kavuşturmuş şekilde duruyordu ve omzundan sarkan bukleyle oynuyordu.
King tekrar önüne döndü ve belindeki silaha uzandıktan sonra bağlı olan adamın önüne geçti. Tepeden ona baktığında adamın saçlarını tekrar çektiler, kafasının düşmesine müsaade etmediler. Bir gözü kanlanmış adam King'in suratını gördüğü anda onu tanıdı, başına gelenlerin sebebinin bu aile olduğunu onu görünce kavradı.
King dizlerini hafif kırdı ve adamın önüne doğru eğildi. "Marcus," dedi adamın kan içindeki yüzüne ve kırık burnuna bakarak. "Neden burada olduğunu biliyor musun?" dediğinde Marcus titriyormuş gibi başını sağa sola salladı. Ona hiçbir şey söylememişlerdi, King sessizce dört gün boyunca bu odada bekletilmesini istemişti. King elindeki silahı aşağı eğdi ve ona hatırlatmak için birkaç isim söyledi. "Bradley Patrick, Patricia Patrick," dedi ve sonra yüzüne yaklaştı. "Laura Patrick."
King isimleri saymayı bıraktığında Lexi aynı şekilde sakızını patlattı.
Marcus'un gözleri kocaman açıldı, isimleri duyduğu an neden burada olduğunu anladı. Laura'nın kim olduğunu bile unutmuştu, onun için önemsizdi lakin adını duyduğu anda evine zorla girdiği, aldığı maaşı çantasından çekip çıkardığı ve sokağın başında onu yakaladığını hatırladı. Ama inkar eder gibi başını iki yana sallamaya devam etti.
"Kabul etmeni zaten beklemiyordum." dedi King sakince. Marcus'un saçlarını koparacak bir güçle tutan adama bakıp bırakması için başını salladı. Marcus'un yüzü aşağı düşerken King elindeki silahı Marcus'un çenesinin altına dayadı ve yavaşça ayağa kalkıp ona yukarıdan baktı. Gözleri yalvarır gibi bakıyordu ama Marcus konuşamıyordu. Dilini kestiklerinden şüphelendi.
Doğruluğunu görmek için King parmaklarını adamın kırık çenesine koydu ve ağzını açtı. Lexi bir anlığına sakız çiğnemeye son verdi. "Çok fazla konuşursa dilini kesip ona yedirmelerini söylemedin mi?" diye sorduğunda King elini Marcus'un yüzünden çekti.
King daha fazla oyalanmayacaktı, zaten dört gündür yaşadıkları Marcus'un yüzünden okunuyordu. Marcus bir şeyler geveledi, anlaşılamayacak kadar boğuktu. "Küçük bir araştırmayla geçmiş beş yılda yaptığın her şey önüme serildi. Seni bulmaları ne kadar sürdü biliyor musun? Sadece iki saat. Saklanmayacak kadar aptalsın."

YOU ARE READING
Oyun
RomanceÇıkar ilişkisine dayalı bir anlaşma. Dışarıdaki gözler için büyük bir aşk, gerçek yüzüyle tartışma dolu bir sözleşme. Başlangıç: 3 Ocak 2023 Bitiş: 27 Ocak 2023