6. KARAN'IN EVİ

9.1K 505 94
                                    

Bölüm şarkısı:
Duman - Hayvan

......

Arabadan indiğimde, gördüğüm ilk şey lüks bir villaydı. Şaşırmamıştım doğrusu. Karan gibi ünlü bir şirket sahibi için normaldi.

"Beğendin mi?"

"Hayır."

Şaşkın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Açıklama yapma gereği duyarak, konuşmaya başladım.

"Yani güzel de ben böyle villalarda asla yaşayamam. Sevmiyorum. Bana göre küçük evler daha tatlı ve gerçekten ev gibi hissettiriyor."

(Y.N. Benim düşüncem böyle.)

Bir şey demedi, gülümseyip önden yürümeye başladı. Kapıyı açtı ve içeriye girdik. Kocamandı içerisi, mutfağı çok güzel görünüyordu. Amerikan tarzında.

"Maalesef yemek yapmayı bilmiyorum, çalışanlarım da gelmedi bugün. Pizza söyleyelim mi?"

"Ben güzel yemek yaparım, istiyorsan bana bir şans ver."

"O zaman hemen mutfağa geçelim."

Mutfağa girdik, kendi evimmiş gibi buzdolabını açtım ve dolaplara baktım.

Domates çorbası, kremalı tavuklu makarna ve bir salata yapacaktım. Gerekli malzemeleri çıkardım ve işe koyuldum.

"Yardım edeyim istiyorsan?"

"Yok yok bana bırak sen."

Kafasını sallayıp, köşede duran masaya oturdu. İşime konsantre olduğum için, gelen miyavlama sesiyle sıçradım.

"Kedilerden korkuyor musun?"

"Veterinerim ben. Kedilere bayılıyorum."

Dediğim an içeriye küçük, beyaz ve mavi gözlü bir kedi girdi. Ellerimi hemen suyun altına tuttum ve eğilip kediyi kucağıma aldım.

Ben kriz geçirerek, tatlılıktan tabi ki, Karan bana bir şeyler soruyordu.

"Hmm veterinersin demek."

"Öyle. Hayvanları çok seviyorum."

"Babanla o yüzden mi anlaşamıyorsun?"

"Yani bu da var evet, ama asıl sebebi babamın deyimiyle ,,karı gibi" olmam."

Bir şeyler daha diyordu, ama dinlemedim. Kediyi onun kucağına verip, yemeğime geri döndüm.

"Bu arada bu güzel kızın ismi nedir?"

"Maviş."

Güldüm. Güzel bir isimdi, bana gelen hayvanların %70'in isimleri boncuk, pamuk, üzüm gibiydi.

"Sofrayı kurmama yardım edebilirsin."

İşlerimizi yaparken bana bir kaç soru daha sordu. Yaşım, hobilerim, işim hakkında konuştuk biraz.

Sonunda her şey hazır olduğunda, masaya oturduk. Kaşığını çorbaya daldırdı, pür dikkat onu izliyordum. Yüzünde beğenmiş gibi bir ifade vardı.

"Veterinerin yanında aşcı olabilirdin. Ellerine sağlık."

Yemeğimizi yedik ve masayı toplayıp oturma odasına geçtik. Ellerimizde şarap bardakları ile sohbet ediyorduk.

"Sevgilin var mı?"

Ne yapayım? Çok merak ediyordum işte. Yüzünde acı bir tebessüm belirdi.
Parmağıyla yukarıyı gösterdi. Kendimi kötü hissetmiştim.

"Şey özür dilerim."

"Önemli değil. 5 sene oldu alıştım artık."

"İsmi neydi?" Diye sordum ve bardağımdan bir yudum aldım.

"Yusuf."

Şarap boğazımda kalmıştı. Öksürmeye başlamam ile sırtıma hafif bir şekilde vurdu. Yusuf demişti değil mi? Erkek ismi olan Yusuf?

"Neden şaşırdın ki? Ben eşcinsel olamaz mıyım Asrın bey?"

-

-

-

-

Baktım çok uzayacak, neden Karanı direk gay yapmıyorum dedim.

Bir oyunuzu alırım 🤍🌿

SARMAŞIK | MPREG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin