ARKADAŞIM (GAY)

-Oda-

"Çuf çuf çuf!"

Utku elindeki küçük treni oyuncak rayların üzerinden geçirip ağzında garip garip sesler çıkarırken birden karşısındaki kapının iki kez çalınmasıyla kafasını kaldırıp kapıya doğru baktı.

"Kim o.." diye sessizce seslendi narin sesiyle.Ürkek davranıyordu çünkü her an birisi ona vurmak için gelebilirdi.

"Benim Utku..Serhat."

Utku günlerdir kendi kendine tekrarayıp her yere yazdığı ismi duyduğunda heyacanla kapıya baktı.Genişçe bir gülümseme ile ayağa kalkıp kapıya doğru koşarken ayağının halıya takılmasını hiç umursamadı.

Kilitli olan kapıyı üç kere çözüp kapıyı yavaşça açtığında karşısında gördüğü büyük gövdeyle afalladı.

Kafasını yavaş yavaş kaldırıp bu uzun boylu kişiye baktığında mavi gözleri yerinden çıkacakmış gibi büyüdü.

Çünkü bu adam..Çok çok yakışıklıydı!
Daha önce gördüğü hiç bir erkeğe benzemiyordu.Hoş..Daha önce kaç tane erkek görmüştü ki?

Serhat elleri cebinde önündeki küçücük çocuğa bakarken yüz ifadesi düzdü.
Tam tersi olarak karşısındaki çocuk ona geniş bir gülümseme ve parıldayan gözlerle bakıyordu.

Serhat aşağıdan yukarıya küçük çocuğu süzdü.Üzerinde açık mavi incecik bir tişört, altında da yine aynı renkte mini bir şort vardı.Açıkta kalan bütün teni bembeyaz ve pürüzsüzdü.

"Serhat?" dedi çocuk incecik sesiyle.

Adam gözlerini süzdüğü çocuktan kısaca çekip boğazını temizledi ve gözlerine baktı.Çocuğun gözleri yavaş yavaş Serhat'ın elindeki poşete kayınca Serhat yerinde kıpırdanıp dudaklarını araladı.

"Ee girebilir miyim içeri?" dedi Serhat gözlerini odanın içinde gezdirirken.

Utku bir kaç saniye gözlerini kırpıştırıp saniyeler sonra hızla kafasını sallayıp geri çekildi.Serhat odaya doğru bir adım atıp içeri girdiğinde direkt etrafına bakındı.

Oda hakkında söyleyecek hiç bir şey yoktu.Her şey beyaz ve toz pembeydi.
Odanın yarısında süs eşyaları ve kitaplar vardı.

"Bu ne ki Serhat?"

Serhat duyduğu çekingen ve çocuksu ses ile arkasını dönüp kapıyı kapatan çocuğa baktı.Utku aynı zamanda eliyle Serhat'ın elindeki poşeti gösteriyordu.

"Bu.." diye geveledi Serhat."Yemek bu yani sana getirdim, yani yemek yememişsindir diye." dedi ardından fazlaca saçmalayarak.

Utku bir kaç saniye önündeki büyük bedene baktı.Yavaşca bakışlarını poşete indirdiğinde yine yüzünde minik bir gülümseme oluşmuştu.Serhat bir kaç saniye o gülümsemeye takıldı.Ardından eliyle burnunu kırıştırıp odadaki sehpalardan birini önüne çekti ve poşeti üzerine koydu.

Utku yavaş adımlarla sehpanın başına gelip yatağının kenarına otururken Serhat hızlı hızlı poşetteki yiyecekleri sehpanın üzerine koyuyordu.

Çocuk bakışlarını sehpaya indirdiğinde yavaşça alt dudağını yaladı.Orta boyda bir kutunun içinde hazır olduğu belli olan tavuklu pilav,pilastik bir kasenin içinde mercimek çorbası ve en küçük kutuda da iki dilim bisküvili pasta vardı.

Serhat en son elindeki ayran ve iki pet şişe suyu masaya koyup elindeki poşeti buruşturup cebine koydu.

Utku beyaz ve ince elini kaldırıp sehpanın üzerine koyup kutulara teker teker dokundu.O sırada Serhat'ın onu izlediğinden haberi yoktu.

"Ya..Tavuklu pilav.. Bisküvili pasta.." diye fısıldayıp kutulara dokunduğunda Serhat kısaca sırıttı.Fakat çocuk kafasını ona çevirdiğinde Serhat yüzündeki gülümsemeyi hızla silindi.

"Teşekkür ederim Serhat!" diyerek yataktan kalkıp kollarını Serhat'ın beline sardı çocuk.

Serhat aniden beline sarılan küçük bedene eğilip baktı.Kolları havada kalmıştı ve ne yapacağını şaşırmıştı.

"Sen çok iyi bir insansın değil mi Serhat?" diye mırıldandı bu sefer çocuk.
Serhat yutkunarak ellerini yavaşça Utku'nun omuzlarına koyup hafifçe onu kendinden ittirdi.

Utku geniş bir gülümseme ile karşısındaki bedene bakarken Serhat dudaklarını araladı.

"Eee sana afiyet olsun,bir şey olursa yazarsın." dedi Serhat.Ardından hızla üzerini düzeltip kapıya doğru ilerledi.

Utku hala onun arkasından titreyen kirpikleri ile bakarken Serhat kapıdan çıkmadan önce son bir kez arkasını dönüp kendine mavi mavi bakan çocuğun gözlerine baktı.

"Yemeklerini soğutmadan ye.Birde kapıyı üç kere kilitlemeyi unutma..Tamam mı?"

Çocuk yavaşça kafasını salladı.Serhat onun mavilerine kısa bir bakış atarak kapıyı kapattı.

-

-

-

Bisküvili pasta..