ARKADAŞIM (GAY)

-Piercing-

Utku pasta kekini süt ile ıslatıp süt dolu bardağı kenara koydu.Ardından tezgahın üzerindeki hazır krem şantiyi alıp kekin üzerine sıkmaya başladı.

Serhat sabah kahvaltı yaptıktan sonra bilgisayardan programladığı kodları satın almak isteyen bir adamla görüşmek için evden çıkmıştı.Utku da Tarık'ın onu çağırması ile dışarıya çıkmıştı.

Tabi dışarı çıktığında Tarık'ın gaz vermesiyle burnuna piercing yaptıracağını bilmiyordu.Üstelik bundan Serhat'ın haberi yoktu.İzin vermeyeceğini bildiği için sormamıştı.

Ama sonradan da sormadığı için çok pişman olmuştu.Bu pişmanlığını gidermek için ona pasta yapmaya karar vermişti.Yaklaşık bir saattir de bunun için uğraşıyordu.

Utku kekinin arasına küçük küçük doğradığı çilek ve muzları koyup keki üzerine kapattı.En son hazırladığı mavi krem şantiyi kekin üzerine döküp internetteki videolardan izlediği gibi spatula ile krem şantiyi yaydı.

"Mmhh mis gibi oldu!" diyerek aldığı pasta süslerini pastanın üzerine serpiştirdi.Tam o anda kapının açılma sesini duymuştu.Mavi gözlü çocuk 'hiii' diye bir nida çıkarıp elindekileri hızla bıraktı ve avucunu burnuna götürüp kapattı.

"Kurban olduğum?"

Serhat elindeki anahtarı kenara doğru atıp elindeki poşetlerle mutfağa doğru ilerledi.Bebeği şimdiye kadar çoktan kucağına zıplayıp her tarafını öpücüğe boğardı.Demek ki bir sorun vardı.

Serhat zaten aralık olan mutfak kapısını hafifçe araladığında çocuğun mavi gözleriyle göz göze geldi.Avucunu burnuna doğru kapatmıştı.

"Bebeğim?" dedi Serhat çocuğa doğru yaklaşırken.Utku bir adım geri gitti.
Serhat kaşlarını çattı.

"Hayırdır yavrum?" diyerek kafasını iki yana salladı Serhat.Utku alt dudağını dişleyerek bakışlarını kaçırdı.Serhat'ın kaşları daha da çatılmıştı.

"Neden elini yüzüne kapatıyorsun canımın içi?" diyerek Utku'ya doğru yaklaştı Serhat.Mavi gözlü çocuk geri doğru gitmeye çalışsa da sırtı duvara çarptığı için gidememişti.

Serhat bebeğine biraz daha yaklaşıp mavi gözlerine uzun uzun baktı.Daha sonra gülümseyerek çocuğun boynuna eğildi ve kokusunu içine çekerek sıkıca öptü.

Utku anında yelkenleri suya indirsede elini yüzünden çekmemişti.Serhat bebeğinin temiz kokusunu bir kez daha içine çekip geri çekildi.

"Ama sen yüzünü göstermezsen ben nasıl bütün günün yorgunluğunu atacağım?" dediğinde Utku omuz silkip dudaklarını büzdü.

"Eğer elimi burnumdan çekersem bana çok kızabilirsin Serhat." dedi çocuk sonlara doğru sesini kısarken.

"Canımın içi benim sana ne zaman kızdığımı gördün? Kızmayacağım çek hadi elini." dediğinde Utku derin bir nefes alıp bir süre öylece durdu.
Ardından elini yavaş yavaş burnundan çekti.

Saniyeler içinde Serhat gözlerinin önüne serilen küçük fındık burunla gülümsedi.
Daha sonra görüş açısına girin ince hızma ile gülüşü yüzünden yavaş yavaş soldu.

"Gerçekten ben sana haber verecektim Serhat! Çok özür dilerim Tarık birden sana çok yakışır dedi de o yüzden yaptırdım! Sana haber vermeliydim biliyor-"

Mavi gözlü çocuk hızlı hızlı bir şeyler anlatırken cümlesini kesen şey dudaklarına kapanan dolgun dudaklar olmuştu.

Serhat dudaklarının arasındaki minik dudakları ağzının içine alıp emerken bir elini çocuğun beline atıp kendine doğru çekmişti.

Dakikalar sonra Serhat kollarının altında kuş gibi titreyen bebeğinin dudaklarından geri çekilip alnını alnına yasladı.Utku'nun titreyen mavi gözleri çipil çipil Serhat'ın kahvelerine bakıyordu.

"Sen ne güzel bir şeysin öyle.." diyerek burnunu Utku'nun burnuna sürttüğünde Utku gülümseyerek kıkırdadı.

"Kızmadın mı bana Serhat?" diye mırıldandı çocuk.Serhat kafasını iki yana sallayarak çocuğun dudaklarından sıkıca öptü.

"Senin bedenin bebeğim ben karışamam ki." dediğinde Utku şaşkınlıkla sevgilisine baktı.

"Ya..Seni çok seviyorum Serhat çok!" dedi Utku.Ardından hızla kollarını Serhat'ın boynuna dolayıp parmaklarının üzerine çıktı.

Serhat bebeğinin ne istediğini anlayıp belini sıkıca kavradı ve kalçasından tutup kucağına aldı.Kucağında bir kez zıplatıp tezgaha döndü.

"Serhat bak! Ben sana maviş pasta yaptım! İçinde bir sürü meyve var!" dedi Utku heyacanla pastayı gösterirken.

Serhat kucağında bıcır bıcır konuşan bebeğinin boynuna ve çenesine sıkı bir öpücük kondurup çekmeceyi açtı ve bir bıçak,iki tane de çatal çıkardı.

"O zaman önce film izleyerek pastanın tadına bakalım,sonra da ben senin tadına bakayım." dedi Serhat bebeğine dönerek.

Utku utanarak kıkırdadı.Serhat her akşam eve geldiğinde yemekten sonra onu kucağına alıp saatlerce öpüp okşuyordu.Serhat onu öperken Utku da o gün evde veya dışarıda neler yaptığını anlatıyordu.Yine öyle bir an yaşayacaklardı.Utku yine kalbinin huzur dolduğunu hissetmişti.

Hoş,Utku Serhatla geçirdiği her anda huzur dolu oluyordu zaten..

-

-

-

Çıkan piercing tartışmasından sonra böyle bir bölüm yazmasam olmazdı..

Bence bana da bir piercing yakışabilir..Elalimin insanları nasıl güzel karşılıyor..

Neyse..kakwhdkwhskwjskqwj

Öptüm iyi geceler ❤️