2. BÖLÜM- KARŞILAŞMA

14.9K 758 246
                                    

Okuldan çıktığımda yağmur şiddetini iyice artırmış şiddetli yağıyordu. Beni okul çıkışı bekleyen arabanın yanına geldiğim de babamı görmeyi beklemiyordum. Her zaman okuldan şoförümüz alırdı bugün babamın gelmesi bana donuk ifadeyle bakması garip bir his uyandırdı. Arabanın kapısını açtığında annem ve kardeşimin de olmasıydı. Ailecek beni almaya gelmişlerdi. Annem arabanın ön tarafında oturuyordu. Kardeşim arka tarafta. Arda'nın yanına oturdum. Sürücü koltuğuna yerleşen babam arabayı çalıştırdı. Yağmur şiddetini o kadar çok artırmıştı ki arabanın silecekleri yetişmiyordu. Yağmurdan dolayı görüş alanı çok dardı, gideceğimiz yol fazla göremiyordu. Bu yüzden arabanın farları açıktı. Arabada çalan hafif müzik eşliğinde, Arda'nın okulda yaptıklarını dinliyorduk. Annem arkasını dönmüş bize bakıyordu ama bakışları tıpkı babamın bakışları gibi donuktu. Arda'nın da annemden farkı yoktu.

İçimi kaplayan huzursuzluk şiddetlenen yağmurla birlikte daha da artmaya başladı. Camdan dışarı bakmaya başladım. Yağmur cama şiddetle çarpıyor korkutucu sesler çıkarıyordu. Şiddetli yağan yağmur tanesi cama çarptı, aşağı doğru yavaşça süzüldü. Kum saatine benziyordu sanki. Verilmiş bir süre vardı ve her an bitecek gibi hissettiriyordu. Huzursuzca bir kaç damlayı aşağı doğru süzülürken bittiği yere kadar takip ettim. Her bitiminde nabzım biraz daha hızlanıyordu. Gözlerim biten damladan sonra yenisine takılıp süreyi başa sarıyordu. Arda'nın konuşması bittiğinde aynı anda arabada çalan şarkıda bitti. Aynı anda arabanın içi aydınlandı. Ne olduğuna bakmak için başını çevirdiğimde karşıda ki kamyon üzerimize hızla geldiğini gördüm. Benim paniklemiş halimin aksine ailem oldukça sakindi. Ne olduğunu umursamıyormuş gibi bakıyorlardı. Babam durmak için hiç bir şey yapmadı. Karşıdan geleni uyarmak içinde hiç bir şey yapmadı. Göz göre göre ölüme gidiyorduk. Çığlık çığlığa bağırırken karşıdan gelen kamyonla çarpıştık. Sonrası yoktu, sonrası karanlıktı.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum zihnim yavaş yavaş açılmaya başladı. Karanlık olan zihnimin aydınlanmasıyla gözlerimi açtım. Şiddetli yağan yağmur hafiflemiş, hava aydınlanmıştı. Biraz önceki kasvetli karanlıktan eser yoktu. Zonklayan başıma aldırmadan kafamı kaldırdım. Ne olduğunu anlamak için etrafıma bakarken, karşımda duran enkaza dönmüş arabaya takıldı gözlerim. Arabamız kamyonun altına girmişti ama ben arabanın içinde değildim. Bir kaç adım uzaktaydım. Oraya nasıl geldiğim bilmiyordum. Kalkmak için hareketlenince dizim ve kolum acıdı. Başımdan yüzüme doğru akan kanın sıcaklığını hissederken kokusu midemi bulandırıyordu. Üstüm başım çamura bulanmış halde ayağa kalktım. Aileme bir şey oldu korkusu nefesimi kesiyordu. Çamura bata çıka arabanın yanına koştum. Aileme bir şey olmasın diye içimden sayıklayıp duruyordum.

"Lütfen..."dedim. Hıçkırıklar boğazıma takılırken." Lütfen... Aileme... bir şey olmasın..." Çığlıklarım boğazımı acıtıyordu. Arabanın arkasına gelerek sıkışmış kapıyı zorla açıp Arda'ya baktım. Hareket etmiyordu. Yüzü solgundu. Gözleri kocaman açılmıştı. Ölümü yakıştıramıyordum. O daha çocuktu. Yaşayacağı uzunca bir hayat vardı önünde. Ölemezdi. Kendi kendimi teselli ederken kalkması için çabalasam da yerinden kıpırdamadı. Arda'yı bırakıp babamın olduğu tarafa geçtim ama arabanın ön tarafı yoktu. Annem ve babam yoktu. Vardı ama yoktu. Her birinin yüzleri parçalanmış gözleri kocaman açılmış şekilde bana bakıyorlardı. Korkunçtu. İnsanın ailesinin yüzleri korkunç olur muydu olmazdı ama...

Kalbime o an bir bıçak saplandı sanki. İçimde ki acı hızla büyürken göğüs kafesimi kırdı, dışarı taştı. Tüm gücümle bağırdım. Sesim bana ait değildi sanki. Karşımda duran korkunç görüntü de aileme ait olamazdı. Geri geri yürüyordum. Gözlerimi kırpmadan ailemin cansız bedenlerine bakarak. Bacaklarım beni taşımakta zorlanıyordu, ayakta duramıyordum. Çatlayacak gibi olan başımı ellerimin arasına alarak, dizlerimin üzerine çöktüm. Bağırmaya başladım. Çığlık çığlığa bağırıyordum. O kadar çok bağırıyordum ki, kulaklarım uğulduyordu. Gözyaşlarım o kadar çoktu ki önümü göremiyordum. Birden şimşek çaktığında yıldırım zihnime düştü. Kazaya sebep olan kamyonun ne olduğunu anlamak için başımı çevirdim. Başımdan akan kan durmamış, gözüme doluyordu. Elimin tersiyle akan kanı sildim ama geçmedi. Güçlükle ayağa kalktım. Ailemin bulunduğu araba enkaza dönmüştü ama karşıdan gelen kamyonda tek bir çizik yoktu. Sürücüsü yerinde hiç kımıldamadan oturuyordu.

TEHLİKEWhere stories live. Discover now